Zorlu hayat şartları ve yarınımızın garanti altında olmayışı bizi birikim yapmaya ve güvenli hareket etmeye zorluyor. Özellikle kira öder gibi ev sahibi olayım, ev kredisi çekeyim diye düşünenler, bu kararını bir kere daha gözden geçirmeli. Siz de benzer bir durumdaysanız, Özgür Demirtaş'ın Twitter'da yaptığı bu analize bir göz atmadan elinizi cebinize atmamanızı tavsiye ediyoruz. Buyrun, hep birlikte detaylara bakalım...
Kira-gelir oranında da bariz artış var. Kendi gelirim ve kiram üzerinden hesaplarsam beş sene önce bu oran 0.32 iken bugün 0.40'ı buluyor. Büyükşehirde yaşayan bir memurun maaşının neredeyse yarısı kiraya gidiyor. Doğal olarak da insan kira ödeyeceğime borç ödeyeyim çocuklarıma bari kalsın mantığı ile kredi ile ev almaya yöneliyor. Olması gereken kiralarda ya da konut bedellerinde devletin rayiç bedel aralığı uygulaması. Kısacası 2+1 evin kirası 1500-2000 ₺olur mu aqmun vicdansızları.
AKP'nin enkaz yakıştırması yaptığı yıllarda 3+1 evin fiyatı işçi maaşının 35 katıydı. Üstelik bir işçi hem kira verip hem de ev alabiliyordu. Şimdi 25 senelik 3+1 daireyi şanslıysanız 260 bine alırsınız. Yani 130 katı!
Bu işin temel noktasını 22 de yazmış. Gelir seviyesi azalırken konut fiyatı artması çöküşe doğru gidiliyor demektir. Hemen hemen tüm şehirlerde aşırı derecede konut reklamı var. Bir de işin algısı var. "Son bilmem kaç konut" diye. Bu da yalanın dibidir. Zira 3 senedir elindeki son 12 konutu satamayan şirket var. Normalde arz fazla , talep az ise denge fiyatı düşme eğilimi gösterir. Bizde ise tam tersi. ABD deki benzer olay bizim de kapımızı çaldı çalacak.