Önce bir şirkette bir unvan altında çalışırsınız, sonra başka bir hiyerarşik seviyeye, unvana ya da şirkete transfer olursunuz. LinkedIn tasarımcıları 19. yüzyıl sanayi devriminde öngörülen kariyer yolculuğunu yakıştırıyorlar insanlara. Onlar da toplumun büyük bir kesimi gibi dikey ve lineer bir kariyer yolculuğundaki “unvanlarınızın” peşindeler, gerçekte ne yaptığınızın değil.
Oysa daha önceki yazılarımda bahsettiğim yaratıcılık ekonomisi ve 21. yüzyılın sunduğu teknolojik imkanlar insanlara “yanal” ve “dağınık” iş hayatı fırsatları sunuyor.
Yanallıktan iki kastım var.
Birincisi yanal kariyerlerde dikey hiyerarşik ilişkilerden kurtulup sadece ürettiklerinize ve bunların müşterilerine/kullanıcılarına odaklanma özgürlüğünü kazanıyorsunuz. 10’dan fazla alanda ürettiklerimde hesap vermem gerekenler sadece müşteriler ve kullanıcılar. Dikey bir kariyer peşinde olmadığımdan hesap vermem gereken bir yönetici de yok, peşine düştüğüm bir unvan da.
Yanallıkla kastettiğim ikinci şey ise tek bir fonksiyona ya da alana odaklamamak. Ki bence bu doğuştan çok işlevli bir tür olan insanlar için daha sağlıklı bir kariyer yolculuğu. Kimse çocukken tek bir oyuna ya da bir oyundaki tek bir role kitlenmez. Çocukluğumuz rengarenktir, oyundan oyuna, rolden role geçeriz.
Yetişkinliğimiz neden farklı olsun ki? Kimsenin ömrünün tamamını “muhasebeci” ya da “pazarlamacı” mesleklerinin ya da “yönetici” unvanlarının içine hapsetmemesi, özgürce yeni canının istediği yeni şeyleri yapması değil mi daha insanca olan.
Ama LinkedIn öyle düşünmüyor.
Çünkü LinkedIn en temelinde 19. yüzyıl Sanayi Devrimi’nde geliştirilen ve büyük şirketlerin devasa makinalarına dişli bulmaya çalışan bir yapı hala. O unvanınızın net olmasını istiyor. Bu sayede devasa makinalarda hangi dişlinin yerine alacağınızı daha kolay buluyor.
LinkedIn dağınıklıktan da hiç hoşlanmıyor tabii ki.
LinkedIn tasarımcıları herkesin derli toplu, takip edilebilir, zaman çizelgesine oturtulabilir kariyerleri olsun istiyorlar.
Benim gibi aynı anda 10 işi yapan, bunların bazılarına zaman zaman ağırlık verirken, diğerlerini bir süre ihmal eden, hatta canı istemezse tamamen rafa kaldıran insanları sevmiyor. İnanmıyorsanız yaptığım işleri LinkedIn’de paylaşmaya çalışın, bilgileri girmeye uygun bir alan bile bulamayacaksınız.
Oldukça çok sayıda takipçisi olan bir LinkedIn influencer'i olarak diyebilirim ki LinkedIn iş dünyasında ölmekte olan ne varsa onu temsil ediyor benim gözümde. Bizim modern iş hayatına, yaratıcılık ekonomisine, yanal ve dağınık kariyerlere uygun yeni çözümlere ihtiyacımız var.
Ve neyse ki böyle çözümler yavaş yavaş geliyorlar. Gelecek haftaki yazımda size çok ilginç örnekler sunacağım. Çünkü kullandıkları teknolojilerin insanların dünya görüşünü çok etkilediğine inandığımdan, LinkedIn yerine bu teknolojileri kullanmanın sizi yeni dünyayla daha uyumlu insanlar haline getireceğine inanıyorum.
Görüşmek üzere ve bana müsaade. Şimdi diğer 9 işimden birisine odaklanmam lazım, bugünlük bu kadar yazmak yeter :)
Web
Instagram
Twitter