Bora Farsak Yazio: Ne Olacak Bu Gençlerin Hali?

Ne olacak bu gençlerin hali ya da bu gençlik nereye gidiyor? Belki de dünya tarihinin en eski söylemlerinden biri bu, çünkü biz büyüklerimizden duyduk şimdi de küçüklerimize söylüyoruz ama belki de dünyanın kuralı budur, bilemiyorum. O kadar yaşayamayacağım o kadarını öğrenemeyeceğim ama bu kez gerçekten bildiğim bir şey var ki en azından bizimkiler çok iyi gitmiyorlar. Geçen haftaki yazımda üniversite sonuçlarından bahsetmiştim ve kabusa doğru gidişin ilk alametlerini vermiştim.

Bu kabusun bir de, maalesef ki yurdumuzda hiç olmayan hiç hesaplanmayan hiç öngörülmeyen uzun vadeli sonuçları var.

Evet dünya genelinde özellikle Covid sonrasında evden çalışma internetten çalışma internet üzerinden kolay para kazanmak gibi başlıklar çok cazip hale gelse de maalesef ki günümüz teknolojisinde uzaktan ameliyat, internet üzerinden ameliyat, internet üzerinden muayene çok mümkün değil. Birçok meslektaşım gibi ben de internet üzerinden yüz yüze görüşmeler sunsam da henüz internet üzerinden anjiyo yapamıyorum tomografi çekemiyorum MR çekemiyorum ultrason çekip kan tahlili yapamıyorum ve en önemli kriterlerden bir tanesi de hastanın gözünün içine bakabilmek hastaya güven verebilmek.

Gelelim üniversite sonuçlarına ve açıklanan puanlara. Birkaç haftaya açıklanacak olan tercih ve sonuçları. Aslında sordum ya acaba 2 milyondan fazla gerizekalımız mı var diye, hayır kesinlikle yok gençler kesinlikle ve kesinlikle en azından benden daha bilinçliler, benden daha akıllılar ve bana göre daha fazla haklarına sahipler. 

Düşünsenize 1972'de annem babam beni eti senin kemiği benim diye teslim ettikleri ilkokulda yediğim dayağın haddi hesabı yoktu. Oysa ben 2002'de kendi oğlumu ilk kez okula götürdüğümde sana bir fiske vuran olursa bana haber ver ki kemiklerini kırayım demiştim.

Evet bir jenerasyonda bu kadar yol almıştık. Konu dönüp dolaşıp eğitimime ve gidişata geldiğinde ise Hacettepe gibi göz bebeği bir kurumda hakaretlerle, ameliyat yaptırılmadan vaatlerle dolu 6 yılın üzerine uzman çıktık ve çıktıktan sonra da evet kendi çabamızla gayretlerimizle ve şansımızla birçoğumuz bugün çok çok iyi yerlerdeyiz. Oysaki bugüne geldiğimizde evet saygı sınırı değişti mi çok değişti takım elbise ile gittiğimiz derslerde, saygı duyup önümüzü iliklediğimiz hocalarımızın yerini, bugün ben ders vermeye girdiğimde kahvesini almış şortunu giymiş bacak bacak üstüne atmış öğrencilerle karşılaşıyorum. Tabii aradaki farklardan bir tanesi de beni devlet okuttu bunları anası babası okutuyor. Doğruysa 6 yıllık tıp eğitimi enflasyon endexli olarak 2 milyondan başlıyor.

Asıl kriterlerden bir tanesine geldiğimizde, acaba bu kadar başarısızlık ilk 2000 -3.000 ile Tıp Fakültesine gelen öğrencilerin de genel başarı ortalamasını mı düşürüyor, onlar da eskiye göre daha mı başarısızlar daha mı tembeller?

Bu konuda çok major bir yorum yapamayacağım işin açığı, ben bu konuda bir eksper değilim ama çok iyi bildiğim bir şey var ki eskiden çok gözde olan branşlar bugün gözde değiller. Size kendi branşım olan kalp damar cerrahisi ve diğer büyük cerrahi olan beyin cerrahisinden ya da diğer cerrahi branşlardan örnek verebilirim. 6 yıllık tıp fakültesini bitirmişsiniz üstüne hoş geldin kardeş gel bir mecburi hizmeti yap sonra seni bir kalp cerrahi yapalım demişler. Peki geldi altı sene daha, hoş geldin sen şöyle bir 6 senenin üçünde bir gün aşırı nöbet tut biz bunun karşılığında sana para da vermeyelim sonrası Allah kerim. Evet bizim zihniyetimiz artık yeni gençlerde yok. Çocuklar diyor ki bu kadar azap çekmeye değer mi, vallahi ben gene gelsem yine herhalde kalp cerrah olurdum ama değer mi değmez mi kısmına geldiğinizde gerçekten bu bir tartışma konusu. Diğer taraftan bize yapılan hakaretler bize yapılan keyfi davranışları artık gençlere yapmak mümkün değil çünkü gençler gerçekten bunun hesabını soruyorlar şikayet edebilecekleri merciler var ve genel bir hukuksuzluk hüküm sürse de bu sistemler bizim zamanımıza göre çok daha iyi işliyor. Çocuklar çatır çatır şikayet ediyorlar “Bize hakaret etti, bize güzel ders anlatmadı, bize ameliyat yaptırtmıyor” diye ve sonuçlarını alıyorlar.

Genele geri döndüğümüzde bence evet etik değerlerimiz örf ve adetlerimiz değişti mi değişti bunun iyisi kötüsü tartışılabilir çocuklarımız gerizekalı oldu mu, kesinlikle hayır çocuklarımız daha bilinçli oldu mu, kesinlikle bu sorunun cevabı evet. Ancak üzülerek söyleyebileceğim tek bir şey var tıp çok büyük bir idealdi, tesadüfen seçilen branş neredeyse yok gibiydi herkes gönlünden geçene çok büyük bir keyifle icra etmeye çalışırdı. Dünya genelinde çok iyi bildiğimi iddia edemeyeceğim ama ülkemde bildiğim bir tek şey var ki tıp ülkemde çok kötüye gidiyor. Birçok abuk sabuk içi boş tabelası olan fakültemiz var buralarda birçok maalesef ki iş garantisi olarak görülen Tıp Fakültesi mezuniyetini amaçlamış ideallerinin peşinden değil iş garantisinin peşinden giden öğrencimiz var bu sistemi kırmadığımızda Allah herkesin yardımcısı olsun.

Instagram

Popüler İçerikler

Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti