Bolca İhanet Var! Evli Erkeklerin Daha Fazla Talep Görmesinin Sebepleri Neler?

Son ayların magazin gündemi malum... Bolca ihanet var!

Söz konusu ilişkiler olunca, ünlüler de, ünsüzler de aynı... Sonuçta insanız! Belki de bu yüzden magazini çok seviyoruz; şan, şöhret, başarı, para, olağanüstü güzellik sahibi insanlar dahi ilişkilerinin tabiatından, kalp kırıklarından, ihanetten muaf kalamıyorlar. Kısacası, magazin, gerçek hayatın biraz şaşalı ve abartılı bir yansıması oluyor.

Bu yüzden son günlerin magazin haberlerinden yola çıkarak en ilgi çeken konuyu irdeledik: Evli erkekler ile ilişki kuran kadınlar...

Son zamanlarda magazin gündemini belirleyen ilişkilerin neredeyse tamamı bu konseptte: İhanet... Genelde de evli taraf erkekler!

Gülben Ergen, Ebru Şallı ve yıllardır da Şeyma Subaşı akla gelen ilk örneklerden.

Elbette genelde evli tarafın erkek olması, ayıplanan tarafın da daima kadın olması fazlasıyla toplumsal kodlarımızla alakalı...

Hemen bir örnek verelim:

Çocuklar Duymasın dizisinin patladığı dönemlerde, Pınar Altuğ eşinden boşanmış ve boşandığı gibi de ihanet dedikoduları ile beraber Yağmur Atacan ile evlenmişti. Sonuç olarak, dizinin imajına zarar vereceği sebebiyle diziden uzaklaştırılmış, yerine Zeynep Tokuş getirilmişti. Kadının -aslında tam olarak ihanet olduğu dahi kanıtlanamayan- Yağmur Atacan ile evliliğinin bedeli bu oldu.

Gelelim rol arkadaşı Tamer Karadağlı'ya... Eşini bir otelde iki Rus kadın ile aldattı, ihanetin görüntüleri dahi vardı. Ardından Deniz Uğur ile aşk yaşadığı ortaya çıktı. Ne Deniz Uğur'dan ayrıldı, ne de eşinden... En son noktada evliliği bitti. Tamer Karadağlı'nın ne kariyerine, ne de imajına zeval gelmedi. 

Birazcık ayrımcılık kokusu aldınız mı?

Biz daha önce, ihanet durumlarında her zaman kadının suçlanması ve erkeğin günahsız bir melek ilan edilmesi konusunda da fikrimizi belirtmiştik.

Son Günlerin Magazinsel Olaylarıyla Başlayan Akım #KocamaDokunma ve Bize Düşündürdükleri

Önce "fikirlerimizle" değil; istatistiklerle, güvenilir verilerle başlayalım...

2009'da yapılan bir araştırmaya göre; 

Evli kadınların %14'ü aldattıklarını itiraf ederken, bu oran erkeklerde %25. 

Fakat şöyle de bir gerçek var ki; kadın ve erkek söz konusu olunca, 'ihanet' algısı da farklı oluyor. Bu noktada da kadınlar daha masum çıkıyor. Zira, yine aynı araştırmanın bir uzantısına göre:

Kadınların %76'sı, flört içeren bir mesaj göndermeyi dahi ihanet kapsamında görüyorlarken; bu fikre katılan erkeklerin oranı %41. Hatta erkeklerin çoğu 'ihanet'i, başkasıyla sevişmek olarak tanımlıyor. Bu araştırmada oral seksi 'gerçek bir seks' olarak görmeyen ve bu yüzden eşlerini aldatmadıklarını düşünen erkekler de var. İhanet karmaşık bir konu anlayacağınız... 

Lakin 2010'da yapılan bir araştırmadan çıkan su götürmeyen bir gerçek var ki; o da, aynı adamın bekarken kadınlar tarafından %51, 'başı bağlı' olduğu dönemde ise %90 oranında çekici bulunduğu!

Demek ki bu işte bir bit yeniği var... Haydi irdeleyelim!

Bilmeliyiz ki, kimse "Oh evli bir adamla ilişkiye başlayayım da bir güzel yıpranayım, sinir krizleri geçireyim, üzüleyim kahrolayım" diye girişmiyor bu işlere.

Kim mutsuz olmak ister ki? 

Ama işler bu kadar basit değil işte. Bu dünyada her türlü manyak var!

Herkes tarafından bilinen ve "erkektir yapar" denerek görmezden gelinen en bariz gerçek, ihaneti başlatan yalan:

Erkekler ya bekar oldukları konusunda ısrarla yalan söylüyorlar. İşin temelleri genelde bu yalanlarla atılıyor. İş işten geçtikten sonra, gerçek ortaya çıkınca ya da gizlemeyecekleri durumlarda da:

'Boşanma sürecindeyiz zaten ya, ayrı evlerde yaşıyoruz.'

'Çocuklar üzülmesin diye devam ediyorum, aynı yatakta bile yatmıyoruz.'

'Onu hiç sevmiyorum ama ayrılırsam intihar eder.' 

vesaire vesaire... Biraz saftiriklik, biraz da 'inanma istediği', biraz da drama sevdalısı arabesk aşk yaşama meraklısı biriyseniz; buyurun mis gibi bir ihanet üçgeninin parçası oldunuz!

İlk dürtü: Evli erkek; bağlanabildiğini, sorumluluk alabildiğini, sevebildiğini kanıtlamış bir erkektir. Bu da kadınlarda güven uyandırır.

Elbette bu duygular direk 'ihanet' dürtüsü ile tetiklenmiyor. Fakat şöyle düşünün; avcı gibi ortalıkta dolanan bekar mı, yoksa evli barklı düzgün biri mi sizde güven uyandırır? 

Kadınlar, bekar erkeklere karşı refleksif olarak savunma kalkanlarını kaldırırken; evli erkeklere karşı daha rahat olabiliyorlar 'ne de olsa olmaz' diye. Daha insani bir iletişim kurabileceklerini hissediyorlar. Evli erkeğin aslında gizli bir avcı olduğunu fark etmeden; kendilerini dramatik bir ihanet üçgeninin bir parçası olarak bulabiliyorlar.

Başka bir kadın tarafından onaylanmıştır, test edilmiştir, denenmiştir. Gülmeyin, gerçekten de öyle! 😂

Tam olarak böyle düşünülmese de, temelde benzer bir fikir yatıyor işte: Bu adamda sıkıntı yok, bu adam bir koca ve baba olabiliyor. Bu adam sağlıklı bir ilişki yürütebiliyor.

Çoğu kadın, evli bir adamın eşini sevme biçimine dahi hayranlık besleyebiliyor.

Çapkınlıklarıyla övünen bekarların yanında, eşleriyle gül gibi geçinip giden ve bunu gizlemeyen evli erkekler pırlanta gibi parlıyor elbette.

Bu durum ise yine maalesef ki bir yanılgıya götürüyor: Evliliğin bitmesi ve yeni evliliğin başlaması durumunda genelde huzur bulunmuyor.

Zira 'karakterine aşık olunan' o yüce adam; eşini aldattıktan sonra aslında kadını cezbeden o düzgün adam imajını kaybediyor ve bu gerçek kadın tarafından er ya da geç fark ediliyor.

Ayrıca evli erkeğin o tertemiz evlilik potansiyeline, ailesini sevişine aşık olduysanız bile... Aynısına sahip olamıyorsunuz!

Zira yıllar süren ve biten evliliklerden sonra eski eşten kalan bir dolu anı, belki de çoluk çocuk ile sürekli yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Aynısı olmayacak! 

Herkesin kısmeti farklı işte...

Evli erkeğin sözleri, iltifatları, beğenisi daha değerli!

Çünkü bekar erkek sizinle yatağa girmek için her şeyi abartarak söyleyebilir. Lakin evli erkek, zaten her şeye sahiptir. Size güzel şeyler söylüyorsa risk dahi alıyordur!

Peki her zaman böyle akla mantığa yatkın motivasyonları mı var ihanetin? Elbette hayır... Karanlık sebepleri de var: Kıskançlık!

Bir erkeğin sevgisinin, onayının, bir tektaş yüzüğün çocukluklarından beri kadınlara adeta bir 'kazanılması gereken ödül' olarak yansıtılmasının sonucu işte... Hemcinsi elemek, büyük bir 'ÖDÜL' olan o erkeği kazanmak... Maalesef bu da çoğu zaman evli erkeklerin cazip görünmesine sebep olabiliyor.

Kendi değerini, kendi varlığı, emekleri ve ürettikleri üzerinden bilen her aklı başında kadın; kendisini 'değerli' yahut 'şampiyon' gibi hissetmek adına bir erkeğe sahip olma gibi saçmalıklardan uzak duracaktır.

Bir de heyecan!

Dünyada binbir çeşit insan var. Kimileri ayakları seksi buluyor, kimileri sevişirken kendini kırbaçlatıyor... Kimisi de 'evli' insanla 'yasak' ilişkiyi seksi buluyor işte.

Bir insanın heyecanı, başka bir insanın kalp kırıklığına kolayca dönüşebiliyor. Bu da küçük, basit ama karanlık sebeplerden sadece biri.

Bu motivasyonda olanlar genelde çifti ayırmayı, kendisi evlenmeyi vesaire düşünmüyorlar. Aksine; olur da erkek boşanırsa ve ihanet üçgeni bozulursa, heyecanlarını kaybedip o ilişkiden uzaklaşıyorlar. İhanet eden erkek de hakettiği gibi yapayalnız kalıyor. :)

Size bu tarz ilişkilere bulaşıp, yıpranmamanızı ve kimseyi de yıpratmamanızı öneririz. :)

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
30.10.2017

Cevabı basit : kadınlar kıskançtır. Ve evli olan kadının kocasını sevgilisini elde edince ona karşı bi üstünlük sağladıklarını düşünürler. O kadını kıskanmaları için görmelerine bile gerek yoktur. Hatta o kadının kendilerinden daha az güzel, daha az zeki, daha az zengin daha az başarılı olması kocasının beş para etmez biri olması hiç umurlarında değildir. O kadının sadece kadın olması kıskanılması için yeterlidir. Burdaki koca bi objedir, amaca giden bi araçtır. Asıl hedef kocanın eşi yani kadındır. Erkeğin erkeğe üstünlük taslamaya ve alfa olmaya çalıştığı vahşi doğada kadının kadınla olan savaşı da bu şekildedir. Bu yorumun altına doluşacak gerizekalılara bi dipnot olarak geçiyorum: istisnalar kaideyi bozmaz.

30.10.2017

Kadın misin yoksa erkek mi bilemiyorum ama çok doğru bir tespitte bulunmussun. Nickin ve resmin erkek gibi ama ancak bir kadın kadınları bu kadar net çözebilir, bravo. Asla sonucu olmayacak olsa dahi dışarıdaki bir kadın, evli bir adam için karısından daha çarpıcı, daha cazip görünmeye çalışır. Bu da kadınlar arası ego savaşıdır.

30.10.2017

Yurtta kaldığım sürede bir kız tanımıştım. Kızın durumu kötü diye arada kıyafetlerimi ödünç veriyordum istediğinde. Neyse bu bir gün geldi. Erkekleri falan kullanıyormuş bundan bahsediyordu. Neyse bi öğrendim evli bir erkekle ilişkisi varmış. Adamın çocukları var ve aynı yerde, aynı mekanda oturuyorlar mesela cafede tabi kadın bilmiyor. Neyse bu kadının karşısına çıkardım ama çocuklarına dua etsin falan dedi. O an var ya o kadar iğrendim ki..

30.10.2017

Kadınlar arasında her zaman büyük bir rekabet, kıskançlık olmuştur. Maalesef biz kadınlar (özellikle bizim toplumuzda) hala Tosun Paşa filmindeki hamam sahnesi modundayız. Bizim bir handikapımız da mutluluğumuzu erkeklere endekslemiş olmak. Dolayısıyla, evli, karizmatik ve iş güç sahibi bir erkek gördük mü yanındaki kadını gözümüz görmüyor, hatta "bu ...ğın bu yumurta gibi adamla işi ne" psikozuna giriyoruz. (sakın benim bu anlattıklarımı bizzat yaşadığımı zannetmeyin ama yaşayanları tanıyorum). Tabi bu bazı erkeklerin içten pazarlıkla evliyken başka kadınları ayarttıkları gerçeğini gözardı etmemizi gerektirmez. Masum değiliz hiçbirimiz.

TÜM YORUMLARI OKU (19)