Günümüzde boks eldivenleriyle yapılan dövüş sanatı, şuan ki modern boksun aksine önceden çıplak elle yapılan uzun ve şanlı bir boks tarihine sahiptir. Boksörlük önceden eldivenler yerine becerilerine, tekniklerine ve dayanıklıklarına güvenerek çıplak elle çıktıkları bir dövüş disiplinine sahipti. İşte pugilizmin kökenleri, kuralları ve teknikleri...
Pugilizmin, eski Mısır, Yunanistan ve Roma gibi çeşitli eski uygarlıklara kadar eski bir tarihi vardır. Tarihsel olaylara göre pugilizm, herkesin saygı duyduğu ve olimpiyat oyunlarında yer verilen bir dövüş biçimidir. O zamanlar boksörler ellerinde eldiven olmadan ellerini deri kayışlara sararak maçlarını yaparlardı. Modern boks eldiveni o zamanlarda hem kullanılmamış hem de tanıtılmamıştır.
Toplumların fikirleri geliştikçe boks sporu da gelişmeye devam etti. 18. ve 19. yüzyıllarda, pugilizm popüler hale geldi. Daha sonra yavaş yavaş Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaşıp orda uygulanmaya başlandı.
Pugilizm ve şuan ki modern boks arasında kural ve teknikler açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Pigulizmde, boğuşma, fırlatma ve tutma yasak olmayıp daha dinamik ve heyecanlı bir dövüş biçimi vardır. Ancak, modern boksta, eldiven kullanım zorunluluğu, boğuşma ve fırlatma sınırı gibi ciddi kurallar olduğu için stratejik yumruk ve ayak hareketlerinin çok dışına çıkılmıyor.
Pugilizmde savunma hareketleri kendilerini korumak için çok önemlidir. Boksörler, kafa hareketi, ayak hareketi, blok yapma ve yumruk atma gibi becerilerini üst seviyelere taşıyacak derecede geliştirmelidir. Eldiven kullanmadıkları için ciddi yaralanmaların meydana gelmesi muhtemeldir. Bu yüzden, dövüşçülerin çok dikkatli hareket etmeleri gerekmiştir.
Pugilizm, modern boks tekniklerini şekillendirmek için önemli bir rol oynamıştır. Dokuma, sallama ve kayma gibi çeşitli savunma teknikleri ilk başta çıplak elle yapılan pugilizmden ortaya çıkmıştır. Bu teknikler sayesinde modern boks geliştirilmiş ve çağdaş boksörlerin eğitiminde teknikler kullanılmıştır.
James Figg, Jack Broughton ve Tom Cribb gibi değerli pugilizm dövüşçüleri, dövüşçülüğün gelişmesi için kalıcı izler bırakmıştır. Hem dövüş stilleri hem de uyguladıkları stratejileri ile kendilerinden sonraki boksörlere ve modern boksa ilham kaynağı olmuşlardır.
Son dönemlerde pugilizme olan ilgi ve merak artmaya başladı. Bazı organizasyonlar pugilizmi deneyimlemek için çıplak el kullanılan boks etkinlikleri düzenlemeye başladı. İzleyiciler hayranlıkla izlerken pugilizmin mirası da bu etkinlikler sayesinde korunmaya devam ediyor.
Pugilizme ilgi artmasına rağmen, çıplak elle boks yapılması korku ve tartışmalarla karşı karşıya kalıyor. Bazı araştırmacılar, boksun bir spor dalı olduğunu ve dövüşçülerin sağlığının riske atılmaması gerektiğini savunurken bazıları da boksun meşru bir spor dalı olması gerektiğini savunuyor.
Boksörlük eğitimi verilirken çok titiz ve disiplinli yaklaşmak gerekiyor. Dövüşçüler, kuvvet antrenmanları ve fikir tartışması seansları gibi çeşitli yoğun fiziksel kordisyona maruz kalırlar. Eldiven kullanılmadığı için dövüşçülerin parmaklarını ve ellerini güçlendirip sertleştirmeleri gerekmektedir.
Yoğun bir fiziksel güç isteyen pugilizmde zihinsel dayanıklılıkta çok önemlidir. Dövüşçüler korkmamalı, baskıları duymamalı ve sıkıntılı bir durum karşısında soğukkanlı olmalıdır. Çıplak elle yapılan boksun çıkardığı zorlukların günümüzdeki modern boksta çıkan zorluklarla arasında farklar vardır.
Pigulizm, sadece bir dövüş sporu olmakla kalmayıp insanın fiziksel ve zihinsel zorluklara karşı arzusunu yansıtan önemli bir kültürel değer olmuştur. Tarihsel bağlamı ve eski uygarlıklarla bağlantısı, dövüş sporu meraklılarının ilgisini çekmiştir.
Pugilizmde kullanılan pratik tekniklerin bazıları gerçek hayatta da savunma biçimi olarak kullanılabileceği için insanların ilgisini çekip bu teknikleri ve pugilizmi araştırıyorlar. Araştıranlar, çıplak elle yapılan boksu öğrenmenin güven duygusu yaratacağını ve kişisel güçlenmeyi arttıracağını düşünüyorlar.