Hem gülelim, hem de ortamlarda dillendirebileceğiniz birkaç kelime öğrenelim istiyorum. Bu kelimeleri genellikle karşı cinse kur yapılan ortamlarda, ilgiyi üzerinize çekmek için kullanabilirsiniz.
Not: Fular önemli, okumadan önce takalım..
Hem gülelim, hem de ortamlarda dillendirebileceğiniz birkaç kelime öğrenelim istiyorum. Bu kelimeleri genellikle karşı cinse kur yapılan ortamlarda, ilgiyi üzerinize çekmek için kullanabilirsiniz.
Not: Fular önemli, okumadan önce takalım..
Entelektüellikten ve kullanımından hoşlanıp, karşı tarafta daha çok bunları bekleyen ve buna bağlanan kişi olarak tanımlanıyor. Sapioseksüalite 'ben onun beynini seviyorum' culuk olarak tanımlanabilir. Bu kişilerde aranan özellikler olarak zeka ve espri yeteneği ana kriterler. Sorgulayıcı bir zihin de olmazsa olmazlarından.
‘’Bugün sapyoseksüelliğiniz benim içimi açtı Canan Hanım',
'Teşekkür ederim Niçe Bey, o sizin sapyoseksüelliğiniz. ' gibi kullanımları mevcuttur..
Kendi prensipleri olmayan, şartlara göre kendisine elverişli düşünceleri benimseyen, duruma göre doğruları olan insanlara için kullanılır. Bu kişiler davranışlarını belli bir ahlaka göre değil, zamanın gereklerine göre belirler.
Bakkala ekmek almaya gönderilen kardeşin, cevap olarak ‘para üstü de benim olsun mu’ diye sorması, küçük yaşta oportünist olmanın yolunu açan ilk adımdır. Dikkat etmek lazım..
Modernin ötesine geçen, moderni aşan, onu eleştiren metin, yapı, kişiler için kullanılır. Modernizmin veya aydınlanmanın ortaya attığı yahut yarattığı topluluk, tarih, gelenek, bilim, determinizm, rasyonalite gibi algı ve kavramları yeniden okumaya açan, bunların esas gerçeği yansıtamayacağını savunur.
Ülkemizdeki siyaset kavramı ile kelime haznemize dahil olmuş kelimelerdendir. Özellikle siyaset muhabbeti dönen ortamların vazgeçilmezlerindendir. Dilimize tahmin edeceğiniz gibi Fransızca’dan girmiştir. Dahil olmak, burnunu sokmak gibi anlamlara gelir. Olumsuz ve küçümseyici anlamlara da gelebilir kullanıma göre.
Siyasetçilerin, gazetecilerin, işverenlerin çok sevdiği, her muhabbette en az bir kere değindikleri başka bir kelime. En basit şekilde, şu anda ve eskiden beri içinde bulunulan, değişmesi beklenmeyen ve istenmeyen durum olarak tanımlanabilir. Siz bilin anlamını ama pek kullanmayın, hoş olmuyor..
Beynin olmayan bir şeyi var gibi kabul etmesidir diyebiliriz kısaca. Daha da spesifik bir tanım gerekirse, dış gerçekliğe ilişkin hatalı bir çıkarıma dayalı ve başkalarının aksi yöndeki inançlarına ve kesin ve açık ispat ve kanıtlara rağmen sarsılmaz bir şekilde sürdürülen yanlış bir kişisel inanç. Daha çok psikolojik bozukluğa sahip insanlarda görülür..
Daha çok samimi bir muhabbette denk gelirsiniz bu kelimeye. İçsel olarak yaşanan, manevi dünyaya ait olan, ruhsal bir durumdan bahsederken sarfedilir.
Entelektüel kişi, kendini yetiştirme uğraşısı içinde olan bilgili ve belli bir düzeye erişmiş olan şahıslar olarak bilinirler. Çoğu zaman sakallı, sigaralı, barda boş konuşmalarla hava atan adam olarak nitelendirilse de aslında bundan daha fazlasıdır.
Entelektüel kişi, sex düşünmeden 3 saat boyunca konuşabilen kişidir.
Çok da teknik, akademik, bilimsel, ağır başlı insanların bulunduğu ciddi bir toplantı değilse bu kelimenin kullanıldığı mecra; cümlenin içindeki öteki kelimeler arasında sırıtabilir, ne arıyorum ben bu dandik konunun içinde, bu varotik kelimelerin arasında der gibi isyan edebilir. Öte yandan cümle içinde kullanan şahsın anlatımını da kuvvetlendirmekten ziyade kendisini laf ebeliği mertebesine yaklaştırmaya yarayabilir ancak. Dolayısıyla sıradan, eş dost sohbetlerinde geçen, laf olsun torba dolsun kategorisindeki cümlelerde eş anlamlılarını kullanmak daha bir yerinde olacaktır.
Çok cool bir kelimedir. Ortamlarda dikkat çeker hatta. Siyaset hakkında basit de olsa fikirlerinizi anlatırken ‘sol fraksiyonlar’ falan deyince insanların da ilgisini çekersiniz. Aslında birçok kişi kelimenin anlamını bilmese de ortak bir paydaları mevcut hepsinin: Kelime sahiden çok cool.
Bir siyasi oluşumun içinde hedeflenen aynı sonuca ulaşmak için farklı yol ve düşünceleri benimseyip hareket eden gruplar için kullanılır.
Ülkemizde bazı insanlar tarafından küfür gibi kullanılan bu kelime, uhrevî veya dinî olmayan, dünyevi olan manalarına gelir. Laiklik ile bol bol karıştırılır anlam olarak fakat birbirinden tamamen farklıdırlar. Bu görüşe sahip kişiler için dini değerlere önem vermeyen, onlara ilgili duymayan kişi tanımı yapılabilir.
Ortamların en çok prim yapan kelimelerindendir. Hiçbir şey bilmeyen bir insanın önüne tonlarca veri de koysanız, bu kelimenin geçtiği tek cümle ile sizi bitirebilir:
- Hocam demagoji yapıyorsun ama..
- Ya bi s……..
Kafa karıştırma sanatıdır abicim, başka bir şey değil..
18-22 yaşlarındaki gençlerin popüler psikolojik rahatsızlığı denilebilir. Bir kişinin saçma olduğunu bildiği fakat buna rağmen kafasından bir türlü atamadığı, bu sorunlarla sürekli kendi içinde boğuşması olarak tanımlanabilir.
Türkiye’ de siyasi içerikli programlardan bu kelimeyi çıkarın. Geriye ne kalır? Hiçbir şey. Her siyasi programda en az 5-6 kez geçer bu kelime, bizler de bakarız ‘ne diyor ulan bu’ diye. En kısa haliyle bir memleketin sosyal ve siyasi yapısının bağlı olduğu unsurlar olarak tanımlanabilir.
(Daha şu kelimeyi kullanmak nasip olmadı. Fakat ölmeden önce, şöyle muhabbetin güzel bir yerinde kullanmak istemiyor değilim. Kısmet tabi..)
Kelime olarak ‘’yapar gibi görünmek, taklit etmek, benzemek’’ anlamlarını karşılıyor. Kavramın yaratıcısı Jean Baudrillard'a göre orijinali, gerçeği, ilk örneği olmayan; kendisi zaten kopya olan bir şeyin kopyasını anlatan terimdir.
Mastürbasyon da bir çeşit simülasyondur..
Muhabbetlerin gözde kelimelerindendir, pek sevilir. Apolitik olmak, size sunulan kalıpların hiçbirini kabul etmemek, daha iyisini ve fazlasını istemektir. Taraf olmamayı seçmektir. İdealizmin bir süre sonra insanı taşıdığı fanatizmi kabul etmemektir. Objektif olmaktır.
Muhabbette genel olarak 'filan ile falanın diyalektiği' gibi yakıştırmalar ile geçer. Mantığı ise basittir: Her şey, aynı zamanda zıttını içinde barındırır. Olumlu bir şey oluyorsa, mutlaka olumsuz bir şey de olacaktır, der. Bu kavramın en güzel örneğini ise Orhan Gencebay vermiştir:
‘’daha güzel, daha mutlu, daha adil sevgi dolu bir dünya için;
barış için, insanlık için, batsın bu dünya..’’