Türkiyede kurulmuş veya Türkçe müzik yapan ruhumuzu şifalandıran #çokbohem grup ve müzisyenleri yakından tanıyalım...
Türkiyede kurulmuş veya Türkçe müzik yapan ruhumuzu şifalandıran #çokbohem grup ve müzisyenleri yakından tanıyalım...
Sahnedeki enerjileriyle, rengarenk kostümleriyle dinleyicisine bambaşka bir dünyanın kapılarını aralayan Baba Zula, 1996'da Levent Akman, Murat Ertel ve Emre Onel tarafından kuruldu. Geleneksel enstrümanlarıyla elektronik müziği harmanlayarak evrensel bir müzik yaratan grup sadece ülkemizde değil dünyanın çeşitli yerlerinde tanınıyor ve konserler veriyor.
2012 yılında Sahand Lesani, Mehmet Akif Ersoy ve Kamil Hajiyev'in bir araya gelmesiyle oluşan ama zaman içinde genişleyen bir ekibe sahip olan No Land; grup üyeleriyle adeta bir Mezopotamya sentezi. İsimleri gibi müziklerini de 'ülkesiz, vatansız' olarak icra eden grup aynı zamanda müzikleirnin her zaman erişilebilir olmasını amaçladıkları için bağımsız olarak çalışmayı tercih ediyor.
Demircan Demir, Barkın Çoruh, Çağrı Akoğlu, Macithan Terzioğlu'ndan oluşan 2011 yılında vücut bulan KUAN, Anadolu ezgilerini sırtlanarak saykodelik müzik yapan bir grup. Müziklerinde çeşitli enstrümanlar kullanan grupta santurdan didgeridooya, kemençeden neye geniş bir yelpaze var.
Eskişehir çıkışlı Gevende, son zamanlarda adını daha sık duysak da esasında 2000'li yılların başından beri müzik dünyasının içerisinde olan bir grup. Kabaca saykodelik folk olarak tanımlayabileceğimiz müzikleriyle harika işlere imza atan grubun başta Avrupa ülkeleri olamak üzere dünyanın pek çok yerinde konserler verdiğini, turnelere çıktığını söylemeden geçmeyelim.
2010 yılında Toronto'da kurulan ve Türkçe müzik yapan Minor Empire, Ozan Boz, Özgü Özman, Michael Occhipinti, Chris Gartner, Debashis Sinha, İsmail Hakkı Fencioğlu, Didem Başar, Sidar Demirer ve Selim Sesler'den oluşan geniş bir kadro. Tıpkı isimlerini aldıkları Anadolu coğrafyası gibi Doğu ile Batı'yı bir araya getirdikleri müzikleriyle dünya çapında geniş kitlelerce tanınan bir grup kendileri.
Grubun çekirdek üçlüsü olan Michal Elia Kamal, Metehan Çiftçi ve Julien Demarque'ın 2010 yılında İstanbul sokaklarında karşılaşmalarıyla kurulan Light in Babylon yine farklı etnik kökenlerin ve kültürlerin bir araya getirdiği doyamadığımız gruplardan biri.
Ayrık Otu, Eskişehir çıkışlı rengarenk müzik gruplarımızdan biri. Klarnet, saksafon, cümbüş, santur gibi çeşitli enstrümanlarla müzik yapan bu şahane insanlar çoğu zaman hiç bilmediği yerlerden sesleniyor dinleyicisine. Zaman zaman sokakta da çalan grup enstrüman çeşitliliğinin yanı sıra çeşitli dillerde de şarkılar seslendiriyor.
Bursa'dan çıkıp Kanada'da ünlenip tüm dünyaya adını duyurmayı başaran bir yetenek olan Mercan Dede, nam-ı diğer Arkın Allen Ilıcalı, aynı zamanda çok yönlü bir sanatçı. Sufi materyalleri ve müziği kendi müziğiyle harmanlayıp harika işler ortaya koyan bu DJ ve müzisyen tüm dünyada tanınıyor ve gittiği yerde mekanları hınca hınç dolduruyor.
Amsterdam'da kurulan, Hollandalı ve Türk üyelerden oluşan bir Anadolu rock ve saykodelik folk grubu olan Altın Gün ikinci albümleriyle Grammy adaylığı alarak bir anda herkesin radarına girdi. Çok kısa sürede başarısını kanıtlayıp uluslararası müzik sahnesinde bu denli önemli bir yere gelen grup Türkiye'de klasikleşen ve çoğumuzun bildiği eserleri grubun özüne uygun olarak yeniden düzenleyip yorumluyor.