160 ülkeden yaklaşık bin 500 devlet ve sivil toplum kuruluşunu aynı çatı altında toplayan Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’ne bağlı Deniz Memelileri Koruma Alanları Görev Gücü (IUCN SSC-WCPA); deniz memelilerinin habitatı için önem taşıyan ve koruma alanı olarak seçilmesini sağlayan IMMA (Important Marine Mammal Areas) sayısını arttırdı.
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'ın haberine göre, Şubat ayında yapılan çalıştaya katılan 43 uzman ve kuruluşun belirlediği 23 alandan 14’ü IMMA (Important Marine Mammal Areas) seçildi. 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’nde açıklama yapan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı, aralarında Türkiye sınırlarındaki 3 alanında bulunduğu sahaların ilan edilmesinin doğa korumacılığı açısından çok önemli olduğunu söyledi. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Arda Tonay, “Bölgedeki deniz bilimciler ve koruma örgütleri, Karadeniz’deki bu 11 IMMA’ya daha çok dikkat çekilmesini umuyor. IMMA’lar koruma alanı sayılmasalar da ulusal ve küresel programlara destek sağlıyor. IMMA’lar ülkelerin yüksek biyoçeşitlilik alanı seçimlerine ve çok sayıda uluslararası kuruluşun ve 100’den fazla ülkenin desteklediği 2030’a kadar yüzde 30 oranında koruma alanı oluşturulması hedefine yardımcı olacaktır” açıklamasında bulundu.
Türkiye sularında 3 İMMA alanının belirlendiğinin altını çizen Doç. Dr. Arda Tonay, “Türk Boğazlar Sistemi (TBS) yani Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul boğazlarının tamamı, Batı Karadeniz kıyılarımız ile Sinop listede. Hamsi kışlama alanı Türkiye’nin doğu kıyıları ise halen aday. Ayrıca Sakarya Kanyonu da ilgi duyulan alanlardan. TBS ve Karadeniz’deki 11 alanda yaşayan üç yunus alttürü de IUCN kırmızı listede yer alıyor. Afalina ve mutur nesli tehlike altında, tırtak ise hassas tür olarak değerlendiriliyor. Karadeniz yunuslarının nesillerini tehdit eden en büyük sorun tesadüfi ağa yakalanma.
Tüm Karadeniz’de yılda 11 bin ile 20 bin muturun özellikle dip uzatma ağları ile yapılan avcılıklarda öldüğü tahmin ediliyor. Aşırı balıkçılık sonucu balık stoklarındaki azalma, kirlilik ve hastalık diğer tehditler. Küresel anlamda çok önemli bir kilometre taşını geride bıraktık. TBS, Karadeniz ve Hazar Denizi dünya okyanus ve denizlerinde önemli deniz memelileri alanları çalışılan 7. bölgeydi, yavaş yavaş puzzle tamamlanıyor. Bölgesel anlamda ise yapılan deniz memelileri çalışmalarının sonuç verdiğini görüyoruz. Denizlerin daha fazla koruma alanına ihtiyacı var. Türk Boğazlar Sistemi, yani Marmara Denizi, Çanakkale ve İstanbul Boğazı bizim iç denizimiz, birçok tür için çok önemli bir göç yolu ve beslenme alanı, mutlaka daha iyi korumamız lazım” dedi.
eski fotolara kayitlara bakinca 1950lere kadar anadolu feneri tarafinda foklarin oldugu, bogazda kilic baligi avlandigi, orkinos ciktigi goruluyor. bogazlar aslinda cok zengin bir ekosistem, yakin zamanda cok kisa surede bozulmus, bu bozulmus halini normali sanir olmusuz. daha kotusu bu kadar nufusla bu kadar umursamazca kirletmeyle bu halleri bile aranir olacak. marmaradaki musilaj sorunu yok olmadi, denize bosalan onca fabrika ve lagim atigina bir onlem alinmadi. bir 50 yil sonra bizim fok varmis dedigimiz gibi marmarada bir zamanlar balik varmis, rengi maviymis denebilir.