Boğaziçi Üniversitesi'nde 'Kabe' Soruşturması: 2 Öğrenci Tutuklandı

Boğaziçi Üniversitesi'nde 'Kabe figürlü resim' soruşturması kapsamında gözaltına alınan 4 öğrenciden 2'si 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve alenen aşağılama' suçundan tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Boğaziçili öğrenciler tarafından yapılan açıklamada ise söz konusu serginin hiçbir gruba, inanca ve kimliğe yönelik saldırı amacı taşımadığı belirtilerek  'Direnişimizi bitirmek isteyen iktidar ve medyası konuyu bilinçli olarak saptırmaya çalışmaktadır' denildi.

Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre emniyetteki işlemleri tamamlanan öğrencile sağlık kontrolünün ardından Çağlayan Adliyesi'ne sevk edildi.

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, öğrencilerden 2'sinin 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve alenen aşağılama' suçundan tutuklanmasına, 2'sinin ise 'konutu terk etmeme' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verdi.

Öte yandan olaya ilişkin 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmanın devam ettiği öğrenildi.

LGBTİ+ Kulübü'ne PKK soruşturması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasında, ayrıca 'LGBTİ+' isimli çalışma kulübünün odasında arama kararına istinaden yapılan aramada PKK terör örgütüne ait örgütsel doküman ele geçirilmesi üzerine resen bir soruşturma daha başlatıldığı belirtildi.

Açıklamada, her iki soruşturmanın da titizlikle yürütüldüğü bildirildi.

Soruşturmaya neden olan resimde ne var?

AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı kurucularından Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atamasına yönelik protestolar kapsamında, Cuma günü bazı öğrenciler kampüs içerisinde bir sergi açtı.

Sosyal medyada yayımlanan görüntülerde, açılan sergideki görsellerin yerleştirilmesi sırasında yerde duran ve üzerinde Kabe figürü görülen bir resim yer aldığı görülüyor.

Resmin tam ortasında şahmeran figürü, dört köşesinde de LGBTİ+, lezbiyen, trans ve aseksüel bayrakları yer alıyor.

Sosyal medyada kendisini Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olarak tanıtan bir kişi, resmi yapan kişinin bu görseli neden bu şekilde hazırladığına dair bir açıklamayı paylaştı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Resme yönelik tepkiler nasıl başladı?

Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü'nün (BİSAK) Twitter hesabı üzerinden resme tepki göstermesi ve hükümete yakın bazı haber kuruluşların sergiyle ilgili videoyu paylaşması olayın geniş kitlelere yayılmasını sağladı.

BİSAK, açıklamasında Kabe'nin 'haysiyetsizce tahkir ve tahrif edildiğini' belirterek, 'Bu ahlaksızlığın sanat kisvesiyle meşrulaştırılmasını ve üstüne üstlük hadsizce savunulmasını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz' denildi.

Akşam saatlerinde gösterilen tepkiler, '#bogazicilgbtrezaleti' ve #kabekutsalımızdır gibi etiketler altında paylaşıldı. Cuma akşam saatlerinde bu etiketlerle 20 binden fazla Twitter mesajı atıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, resimle ilgili resen soruşturma başlattı. İstanbul Valiliği, 'halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak' suçlamasıyla beş kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Gözaltına alınanlardan biri savcılık sorgunun ardından serbest bırakılırken, diğer dört kişi de adliyeye sevk edildi. İki kişinin de arandığı bildirildi.

Boğaziçi Üniversitesi'nden akademisyen Can Canan, gözaltına alınanların üniversitenin Sanat Kolektifi'ne mensup öğrenciler olduğunu belirtti.

Cuma akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Soylu da gözaltına alınan dört kişiyi "LGBT sapkını" olarak tanımladı.

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Eylemlere 'Kabe' Soruşturması: 4 Öğrenci Gözaltında

LGBTİ'lerin hedef haline getirilmesine tepkiler

İstanbul Valiliği Cumartesi günü yaptığı yazılı açıklamada ise Güzel Sanatlar Kulübü ve LGBTİ+ Kulübü'nde yapılan aramada 'LGBTİ bayrakları ile eylemlerde kullanılan çeşitli afiş ve pankartların ele geçirildiğini' duyurdu.

Çok sayıda Twitter kullanıcısı hem Soylu'nun ifadelerine hem de Valiliğin 'LGBTİ bayrakları ele geçirildi' ifadesine tepki gösterdi.. #LGBTİHaklarıİnsanHaklarıdır etiketiyle paylaşımlar yapıldı.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.
İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

"Direnişimizi bitirmek isteyen iktidar ve medyası konuyu bilinçli olarak saptırmaya çalışmaktadır"

Gözaltılar sonrası üniversitenin öğrencileri tarafından bir açıklama yayımlandı.

'Boğaziçi Direnişine Emek Veren ve Dayanışmayı Yüreğinde Hissedenler' imzasıyla yayımlanan açıklamada, 'Boğaziçi Üniversitesine anti-demokratik biçimde atanan rektöre karşı 4 Ocak tarihinden bu yana devam ettirdiğimiz protestolar, sürecin başından beri nefret söylemleriyle hedef gösterildi' denildi.

26 gündür sürdürülen protestoların bir parçası olan ve yaklaşık bir haftadır devam eden sergiye, direnişin bitirilmesi amacıyla saldırıldığının ileri sürüldüğü açıklamada, serginin hiçbir gruba, inanca ve kimliğe yönelik saldırı amacı taşımadığı vurgulandı.

Açıklamada şöyle devam edildi:

Yine de bu serginin beraber mücadele ettiğimiz Müslüman arkadaşlarımızın değerlerini tahkir edici bir eylem olduğu iddiası söz konusudur. Sergiyle ilgili inanç üzerinden dile getirilen hassasiyetlerin farkındayız. Her sanat eseri eleştiriye açıktır. Ancak, sanat eserlerinin yargılanması gibi bir durum en basit haliyle ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Direnişimizi bitirmek isteyen iktidar ve medyası konuyu bilinçli olarak saptırmaya çalışmaktadır.

Bu sergiye emek veren arkadaşlarımızın haksız şekilde gözaltına alınmaları ve süreçte uygulanan şiddet asla kabul edilemez. Boğaziçi Üniversitesinde çok kültürlü, çok sesli, çok inançlı ve çok renkli yaşam pratiğini korumaya çalışarak devam ettirdiğimiz direnişimizi hedef gösteren ve ayrıştıran suçlamalar, beraberliğimizi bozmaya ve mücadelemizi kırmaya yöneliktir. Haklı direnişimizin amacının saptırılmasına ve kriminalize edilmesine bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz.

Okulumuzdaki farklı toplulukların ve kimliklerin yapılan saldırılarla hedef gösterilmesi meşru kılınamaz. Sosyal medyada yer alan LGBTİ+fobik söylemlerin hiçbirini kabul etmiyoruz. Öğrencilerin başlattığı haklı direniş, yine öğrenci dayanışmasıyla büyümeye devam edecektir.

Arkadaşlarımız açıkça hedef gösterilirken Kayyum Melih Bulu’nun sosyal medyadaki nefret söylemlerine katılarak yaptığı paylaşımlar ve rektörlük tarafından açılan soruşturma gösteriyor ki kayyum atamaları üniversitelerin fikir hürriyetine vurulan en büyük kelepçedir.

Okulumuzdaki barışçıl eylemlere, düzenledikleri sergiyle destek veren sanatçı arkadaşlarımız yalnız değildir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak, hiçbir hukuki zemini olmayan bu gözaltıların son bulmasını talep ediyoruz.

 Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Polis, kampüsü ve çevresini bir an önce terk etmelidir. Nefret söylemleri ve hedef göstermelerle öğrencileri ayrıştıran, kampüsü güvensizleştiren kayyum Melih Bulu derhal istifa etmelidir! Rektörlük seçimleri, üniversitelerin tüm bileşenlerinin katılımıyla demokratik bir biçimde yapılmalıdır.

Tutuklanan öğrenciler ise videolu mesaj göndererek "Moralimiz çok kötü değil, itirazlar edilecek. Bizim için çok endişelenmeyin, destekleyin. Bundan sonrası sizde" dedi.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
YORUMLAR
31.01.2021

HERİFLER PKKLI ALOOOOO TUTUKLANMALARI GAYET DOĞAL DEĞİL Mİ?? BURDA ATATÜRK'E BİR HAKARET OLSAYDI YER YERİNDEN OYNARDI DEĞİL Mİ? AMA DİNE İSLAMİYET İLE DALGA GEÇİLİNCE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ HADİ LAN ORDAN!

31.01.2021

yo kardeşim kimse pkklı değil. neden terör soruşturmasından tutuklanmadılar o zaman? kimsenin senin dininle dalga geçtiği veya sana küfrettiği de yok?? kim dinine hakaret etmiş bir de gelmiş atatürk falan diyo

31.01.2021

Yine aynı senaryo, bunların klasik oyunu. ne zaman b yerde ava başlamak isteseler, direk dinimize hakaret bahanesi yaratmak için bi sebep bulurlar. Burada o kabe olayının AKP li bi çomar tarafından sebep yaratmak için kurgulandığından eminim. Gezide ki camide bira içtiler yalanının patlatılması gibi..

31.01.2021

Gezide göstericiler arasında sivil polisler vardı. Bire bir şahit oldum. Üzerlerinde telsiz yok ama silah eşek gibi sırıtıyordu. Tek yaptıkları kalabalık içinde dolaşmaktı. Hal ve tavırları protestolar ile ilgilerinin olmadığı belli ediyordu. Uyuzlandım bu iki tipten takip etim. Bir buçuk saat sonra alandan ayrıldılar, ara sokak da sivil polis aracına binip gittiler. Neden polis aracı diyorum, polisler sivil hiç bir aracı Gezi yakınlarına almıyordu. Bu araç bir iki sokak ötedeydi. Düşün bir tane bile sivil araç yok ama bu arkadaşlar oraya kadar girmiş. Daha sonra malum zaten, islamcıların kurtarıcısı pkklılar davet edildi, onlar da olayları çığırından çıkarttı.

31.01.2021

Halkı kin ve düşmanlığa sürüklemek nedir yahu bu ara herkese aynı nedenle dava açılıyor. Bu durumda Akp nin kapatılması lazım 98 yıldır millet hiç bu kadar ayrıştırılıp birbirine düşman yapılmamıştı. Ne dese ne yapsak suç oldu.

TÜM YORUMLARI OKU (17)