“DSS İlaçlama ve Temizlik Hizmetleri şirketi 6 yıldır faaliyet göstermektedir. İşletmecisi benim. Benim dışımda 2 çalışan vardır. Çiğdem Böcek, Kadir Muhammed Böcek, Masal Böcek, Mustafa T. ve Reda F. isimli şahısları tanımam isimlerini ilk kez bu olaydan dolayı görevlilerden duydum. Harbour Suit Otele hiç gitmedim. Sahiplerini de tanımam.
Benim DSS İlaçlama ve Temizlik Hizmetleri şirketim yaklaşık 6 yıldır faaliyet gösterir. İşyerimiz yoktur. HomeOfis olarak faaliyetleri sürdürürüz. İnternet üzerinde sayfamız vardır. Buradan görenler bize iletişim kurarlar. Sadece haşere ilaçlaması yaparız. Kim bizden hizmet talep ederse gideriz. Ancak bu zamana kadar herhangi bir devlet kurumunu ilaçlamadık. Genelde özel işletmeler ve ikametlere hizmet veririz.
Bu şirket benim adıma kayıtlıdır, ancak benim herhangi bir eğitim sertifikam yoktur. İş yerimizde haşere ilaçlaması için kullandığımız ilaçlar Alfasc ve Cypermetrin isimli ilaçlardır. Bu ilaçlar Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlardır. İlaçlar su ile karıştırılarak püskürtme makinesi ile ilaçlama yapılarak bölgeye sıkılır. Bu ilaçların kullanıldığı bölge kapatılır. Ayrıca hava sızması olmasın diye kapı aralıkları pencereler havalandırma boşlukları bantlanır. İlaçlanan alana 1 ya da 2 saat kimsenin girmemesi gerekir. Ancak içeride biri olsa da bu ilaçların öldürücü bir etkisi yoktur. İlaçlama yaptığımız alanlara ilacın etkisinin süreceği zaman boyunca kimsenin girmemesi söylenir. Bu zaman da 1 ya da 2 saattir. Kullandığımız ilaçları nereden temin ettiğimizi hatırlamıyorum.
11 Kasım 2025 günü bana telefon geldi. Arayan kişi otel işlettiklerini otelin bir odasında böceklerin olduğunu, bu sebeple böcek ilaçlaması yaptıracağını söyledi. Bende tamam ustamı yönlendireyim dedim ve yanımda çalışan Doğan C.’yi yönlendirdim. Ben Doğan’ın hangi otele giderek ilaçlama yaptığını bilmiyorum. Sadece telefon görüşmesi yaptım ve Doğan’ı yönlendirdim. 15 Kasım günü Doğan C. bana kendisini polislerin aradığını, ilaçlama yaptığı otelde zehirlenme olaylarının olduğunu, bundan dolayı kendisini çağırdıklarını söyledi. O gün Fatsa’da yaşayan oğlum Serkan da İstanbul’a gelmişti. İkisi numune teslim etmek için otele gittiler. Sonrasında da gözaltına alındıklarını öğrendim.”
bu insanları evlerine yollayan doktorlar sağlık görevlileri ne zaman hapise giricek acaba
ilaçların nereden alındığını hatirlamamak????
Firmanın suçu yoksa kimin var? Ölenlerin mi yoksa biz haberi okuyanların mı? Ben bir garip keloğlanım deyip yırtamazsınız.