Bu trendin devam etmesi halinde 2030'a kadar yaklaşık 35 milyon çocuk 5'inci yaş gününe ulaşamadan hayatını kaybedecek. Bu ölümlerin büyük bir kısmı Sahra altı Afrika ile Güney Asya'daki ülkelerde görülecek.
Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, çocuk ölümlerinin azalmasında memnuniyet verici ilerleme olmasına rağmen her yıl milyonlarca ailenin, genellikle doğumdan sonraki ilk günlerde çocuklarını kaybetmenin acısını yaşadığını bildirdi.
Ghebreyesus, 'Bir çocuğun yaşayıp yaşamayacağını, nerede doğduğu belirlememeli. Acil durumlar ve erişilmesi zor bölgelerde de dahil her kadın ve çocuğun kaliteli sağlık hizmetlerine erişimini iyileştirmek kritik önem taşıyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Bankası Sağlık, Beslenme ve Nüfus Küresel Direktörü Juan Pablo Uribe ise bu yılki raporun daha az çocuğun 5 yaşına gelmeden öldüğünü gösteren önemli bir dönüm noktası olduğunun altını çizdi.
Bu ilerlemenin yeterli olmadığını vurgulayan Uribe, 'Daha fazla yatırım, işbirliği ve önlenebilir çocuk ölümlerini sonlandırmaya odaklanarak ilerlemeyi hızlandırmalı ve küresel taahhüdümüzü yerine getirmeliyiz. Tüm çocukların, nerede doğduklarına bakılmaksızın aynı sağlık hizmetleri ve fırsatlara erişimini sağlamayız.' ifadelerini kullandı.
Tüm multimilyarderler ,parababaları,servet düşkünleri açgözlü kapitalistler ve sömürgeciler,umarım o sabi sübyanların gözyaşlarında boğulursunuz....
En fakir ülkeler en fazla çocuk yapanlara ait. Acilen tüm dünyada korunma seferberliği başlamalı. Yazık günah bu çocuklara. Onlar doğacakları yeri, aileyi seçemiyor ama bizler acı çekmelerini baştan engelleyebiliriz. Dünya, bakılmayan insan çocuklar ve hayvanlar için cehennem zaten.
Rapor yayınlayacaklarına önce kontrolsüz üremeyi durdursunlar. Evet belki hümanist bir yaklaşım değil bu. Fakat günümüz dünyası bu gidişata bir dur demeli. En başta nüfus planlaması yapılmalı. Çocuk yapmak için ehliyete sahip olunmalı, anne babanın gerekli koşulları sağlayıp sağlayamadiğına bakılmalı.