Bloomberg 'Devrim' Yapacağını Söyleyen Bilge Yılmaz'ın Seçim Sonrası Ekonomiyi Yöneteceğini İddia Etti

22.03.2023 - 15:57

Ekonomide zorlu günlerden geçerek seçime doğru ilerleyen Türkiye'de anketlerin gösterdiklerinden bağımsız bir şekilde yeni ekonomi yönetimi konuşuluyor. Geçen günlerde Reuters iddiası sonrası Mehmet Şimşek'le iktidarın görüşmesiyle seçim sonrası iktidarı kimi alacağından çok ekonomiyi kimi yöneteceği tartışmaları güç kazanıyor. Görünen o ki seçimden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Cumhur İttifakı da seçilse, Millet İttifakı da ülke yönetimini devralsa özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası'nı en üst kademede değişim bekliyor. Millet İttifakı'nın ekonomide kadroları daha kalabalık olarak öne çıkarken, isimlerin yetkinlikleri de öne çıkıyor. Ekonomi yönetimi için öne çıkan isimlerden biri İYİP Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz oluyor.

Millet İttifakı'nda özellikle CHP, İYİP ve DEVA'nın kadrolarında ekonomi öne çıkarken, bu konuda özel bir ilgi olduğu da görülüyor.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan bu konuda en çok zikredilen isimlerden olurken, seçim sonrası birçok farklı planlama da görülüyor. Hazine ve Maliye'nin ayrı bakanlıklar olması, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak Babacan'ın ekonominin başında olup, bakanlıklarda güçlü isimlerle desteklenmesi, CHP'de Faik Öztrak, Selin Sayek Böke gibi önemli isimler, İYİP'te Prof. Dr. Bilge Yılmaz, Erhan Usta gibi ekonominin içinden gelenler, DEVA ve Gelecek Partisi'nde sektörden geldiği bilinen üst düzey yöneticilik kariyerleri olan Kerim Rota, Ömer Rıfat Gencal gibi isimler muhalefetin elini güçlendiriyor.

Bugün ise bir isim öne çıktı. Bloomberg'den Kerim Karakaya, Beril Akman ve Onur Ant, Prof. Dr. Bilge Yılmaz ile görüştü. Başlığı da "Bir Wharton Profesörü Seçimlerden Sonra Türkiye Ekonomisinde Devrim Sözü Verdi" şeklinde attı.

Bu da sosyal medyayı yeniden hareketlendirdi. Önce Bloomberg vasıtasıyla Bilge Yılmaz'ın söylediklerine bakalım.

Millet İttfakı'nın seçim sonrası ekonomi için şimdiden çalıştığın belirtilen haberde, Bilge Yılmaz'ın ekonomiyi yönetecek kadronun başında olacağı düşünülüyor. Bunlar arasında belki de en büyük sözü Bilge Yılmaz alacak.

Siyasete 1 yıllık Türkiye gezisi sonrasında giren Yılmaz, gördüğü yoksulluk karşısında bu kararı alıyor.

Yabancı basına nadir röportaj veren Yılmaz, mevcut sistemin 'Sürdürülemez' olduğunu söylerken, 'Seçime kadar zor idare edecekler' diyor.

Prof. Dr. Yılmaz, son yılların en kötü enflasyon krizinden sorumlu tutulan ekonomi modeline karşı 'devrim' vaat ediyor. Görünen o ki her şeyi kitabına uygun yaparak sermaye çekmeyi hedefliyor. Diğer yandan da ekonomide liyakat öne çıkıyor.

"Hayalperest" olmadığını istikrar sağlayarak göstereceğini belirten Yılmaz, hükümeti sürekli değişen kurallarla Türkiye'yi bir ödemeler krizi ile "kaosa sürüklediğini" söylüyor.

Kadrolara özellikle dikkat çeken, İYİP Ekonomi Politikaları Başkanı, son yıllarda 'faiz lobisi' söylemleriyle değişen Merkez Bankası başkanlarına da vurgu yapıyor.

Yılmaz'ın kendisi gibi yurt dışına giden Türk gençlerini geri getirmek istediğini gizlemiyor.

Ancak diğer yandan ekonomide son 20 yılda değişen sermaye dengeleri de seçim sürecini yakından izlerken, muhalefete bakış açısı net bilinmeyen bir zorluk oluşturuyor.

Yılmaz, uluslararası sermayenin "güvenle" Türk varlıklarına yatırım yapacağını düşünürken, cari açığın da finanse edileceğini, "şok tedavisi" uygulanmadan ve IMF'ye gitmeden sorunların çözülebileceğini düşünüyor.

Canikli'nin Ekonomi Dersinde, Bilge Yılmaz Sınav Yaptı: Türkiye Ekonomisi Kronik Sorunlu mu?

2012 yılında bu yana değişmeyen enflasyon hedeflemesinde değişmeyen ve gerçekçi olmaktan giderek uzaklaşan yüzde 5'in burada bir "geçiş" süreci öngörülüyor.

www.tcmb.gov.tr

2022 Ekim ayında TÜFE yüzde 85'in üzerinde, geçen ay açıklanan oranlarda da baz etkisiyle gerileyerek yüzde 55,18 seviyesinde gerçekleşmişti.

Yılmaz, 'Öngörülebilir hedefler gerçekleştiğinde, insanların güveni artacaktır' derken, bankacılık, sanayi ve tarım gibi alanlarda yapılacak reformlarla, 'Güven ve şeffaflığı sağlamak istiyoruz. Her şey denetime açık olacak' diye açıklıyor.