Yeni yıl başlangıçlarından, her yıl başlangıcında kendimize koyduğumuz hedeflerden nefret eden Michael Buchinger bu yıl başlangıcında profesyonel bir Instagrammer olarak yaşamayı 1 hafta deneyimle kararı vermiş. Vice.com'da paylaştığı deneyimlerini sizler için derledik. Hepimizin fotoğraflarda gördüğü bu hayatı yaşamak gerçekten eğlenceli mi yakından görelim bakalım.
Bloggerlar ve sosyal medya içerik üreticileri için düzenlenen bir etkinliğe katıldım. İki tane yemek bloggerıyla takıldım ve bana mutlaka denemem gereken bir cookie tarifi verdiler. Ben de kahvaltı da bunu deneyip, tam bir instagram fotoğrafı çekmeye karar verdim. İhtiyacım olanlar da zaten nohut, süt, şeker, vanilya ve kakao gibi dolabımda olan malzemelerdi. Kahvaltımı hazırladıktan sonra beyaz çarşaflı yatağıma geçip laptopum, moda dergilerim ve saatimi gösterecek açıyla kahvaltımın fotoğrafını çektim. #yataktakahvaltı ile paylaştıktan sonra artık ben de bir Instagrammerdım. Kahvaltımın tadına baktığımda ise yaşadığım tamamen bir hayal kırıklığıydı. Yemek bloggerlarının yaptığının sadece aldatmacadan ibaret olduğunu anladığımda, bu 1 haftanın benim için fazlasıyla uzun süreceğini düşünmeye başladım.
Evet tabi ki sırada #ootd fotoğrafı vardı. Bunun için sabah 45 dakika aslında hiç özenmemişim gibi ama şık da olduğum bir kombin yapmaya uğraştım. Ayak bileğim de kesinlikle görünmeliydi bu ilk şart çünkü. -3 derecede çıplak ayak bileğiyle dolaşamayacağım için fotoğrafı çekmeden önce çoraplarımı çıkardım. İnsanlar nasıl öyle dolaşıyor gerçekten o kısmı çözemedim. Yaklaşık 50 tane kadar fotoğrafımı çektikten sonra içlerinden birini seçip, paylaştım. Evet bu görev de başarıyla tamamlanmıştı!
Instagram'daki popüler insanların hepsi yoga yapıyor, ya da yapıyor gibi görünüyor. Hiçbiri rahatlamak için bunu yapıyor gibi görünmüyor . Genellikle 'Toplantıdan koşarak yoga dersime yetişebildim' gibi bir cümleyle yoga dersinde fotoğraf paylaşıyorlar. Öyleyse evinize dönerken neden biraz nefes egzersizi yapmıyorsunuz, amaç sadece rahatlamaksa... Her neyse, bugün youtube'dan bulduğum bir video ile 20 dakika yoga yapmayı denedim. Ama yoga egzersizlerinin gerçekten çok rahatlatıcı olduğunu itiraf etmeliyim. Ne yazık ki bunu yaparken #selfie çekmeyi başaramadım. Çünkü evimde komple ayna olan bir duvarım yoktu. Instagram'da bir fotoğraf yayınlamadıysam, hiç yoga yapmamış mı sayılıyorum acaba?
Yoga yapabilirdim ama gerçekçi olmak gerekirse 6'da uyanıyorum. Erkek arkadaşımın uyanıp benim örümcek gibi yattığım -ama kesinlikle çıplak olmam lazım- bir fotoğrafımın çekmesini bekledim. Kulağa çok basit bir şeymiş gibi geliyor, rahat görünmem gereken 5 dakikalık uyuyormuş numarası yapmak. Neyse ki kolları düzgün yerleştirdikten sonra fotoğrafı çekmek uzun sürmedi. Fotoğrafı çektikten sonra yine Instagram'da popüler olan bir mekana gittik. Şimdi sırada burada yediğim şeyin muhteşem fotoğrafını çekip, Instagram'da yer bildirimi ile paylaşmak vardı.
4 gündür Instablogger olarak yaşamak yeterince kötü değilmiş gibi bir de hala bloggerlar için düzenlenen hiçbir etkinliğe davet edilmedim. Sanırım yoga yaparken fotoğraf paylaşmadığım için böyle oldu!
Evet artık Instagrammer hayatımın yavaş yavaş sonuna yaklaşıyoruz. Açık söylemek gerekirse her gün insanlarla paylaşacak değişik ve etkileyici bir şeyler bulmak o kadar da kolay olmuyor, düz bir insansanız tabii. Eminim vahşi doğadaki maymunların fotoğraflarını takip etmek benim hayatımdan daha ilgili çekici olurdu. Bu yukarıdan çekilen fotoğraflarda ellerimi titretmeden çekebilmek gerçekten baya zordu. Gördüğünüz fotoğrafı çekebilmek için tam 52 tane fotoğraf çektim ve 'Telefonunuzda yeterli saklama alanı kalmadı' bildirimi aldım. Bu hafta gerçekten erkek arkadaşım adeta moda dergilerinde ki stajyerler gibi yardımcı oldu bana. Her neyse, hayatım muhteşem görünüyor ve her şey muhteşem gidiyor, hayatımda harika bir yerdeyim.
Instagram'da başarılı ve üretken bir yaşam sürdürebilmek yemek kısmına tekrar şans vermeye karar verdim. Vegan, şekersiz, tabii ki glutensiz undan yapılmış çilekli keklerimi pişirdim ve fotoğrafını çekip #flatlay yazıp paylaştım.
Evet bu hayatımın artık son gününe gelmeyi başardık. Şimdi sağlıklı kahvaltımı yapmış ve koşuya gidiyor gibi görünmeliyim çünkü takipçilerim böyle seviyor.
Takipçilerim bunu bilmiyor ama koşu sadece 5 dakika sürdü. Aslında bu yüzden kendimi biraz suçlu hissediyorum ama neyse. Şimdi tekrar bir cookie denemesi yapıyorum çünkü yine çekmem gereken muhteşem bir fotoğraf var. Bu sefer desenli çarşaf, bacak, kitap ve saat kombiniyle birleştiriyorum.
Instagrammer olarak hayat kesinlikle göründüğü kadar kolay değildi. Gerçek hayatım tabii ki başkaları tarafından takip edilecek kadar eğlenceli değil ama bu konuda yalnız olmadığımı biliyorum. Sürekli muhteşem bir hayat yaşıyormuş gibi görünme baskısı gerçekten beni çok yordu. Neyse ki bitmez dediğim bu hafta sadece Ocak ayı günlüğümde yer alacak şekilde bitti!
İş yerinden bir kızın 43.7K kadar takipçisi var. Geçen gün "Çantamda bir kutu macaron var ama hala fotoğrafını çekmediğim için yiyemiyorum." dedi. Çok içler acısı bir andı benim için. Düşünsen delirirsin.
Bu sanal hayatları gırgıra vurması daha samimi :)
en azından birileri tepki gösteriyor bu da umut verici :)