Bizler film ve dizileri keyifle izlesek de aynı durum oyuncular için bazen geçerli olmayabiliyor. Gerek kamera arkasında yaşananlar olsun, gerek kendi acemilikleri olsun bazı oyuncular kendi filmlerini izlemeye katlanamıyormuş bile! Gelin bakalım bu oyuncular kimlermiş.👇
Carrie Fisher 'Star Wars'ın bu kadar büyük başarılı olacağını bilseydim, rolü asla kabul etmezdim.' diyor. Prenses Leia'yı oynamadan önce ufak rollerde rol alan oyuncuya hiç tanınmıyorken bir gecede mega ünlüye dönüşmek biraz zorlamış anlaşılan.
Filmi çekerken Meryl Streep metot oyunculuğu uygulamaya karar vermiş. Gerçek hayatta da Miranda gibi davranmaya ve rol arkadaşları Anne Hathaway ve Emily Blunt'tan uzak durmaya çalışan Streep, bunun zihinsel sağlığına zarar verdiğini açıkladı. O günleri tatsız bir deneyim olarak hatırlayan oyuncu 'Korkunçtu! Karavanımda mutsuzdum.' diyor.
Aktris, filmin prodüksiyonunun gerçekten kaotik olduğunu ve yönetmen dahil kimsenin iyi vakit geçirmediğini söylüyor. Emilia film gişede başarılı olmayınca, devam filmlerine geri dönmek zorunda kalmadığı için rahatlamış. Prodüksüyonun ne kadar ruhsuz olduğunu hala herkesin aklındaymış. Hatta durum o kadar kötüymüş ki, hemen yakınlarda çekilen 'Fantastik Dörtlü' filminin ekibine 'En azından Terminatör setinde değiliz' yazan ceketler verilmiş!
Penn, dizide gördüğü kadınlara kafayı takan bir takipçiyi canlandırmaktadır. Bu yüzden oyuncu oynadığı karakterden gerçekten nefret ettiğini ve onunla hiçbir ortak noktası olmadığını vurgulamıştır. Dizinin ikinci sezonunda ise, Joe'dan hiçbir zaman bu sezon olduğu kadar nefret etmediğini düşündüren bazı sahneler olduğunun da altını çizmiştir.
Aktris pişman olmasının sebebi filmin kötü bir proje olduğunu düşünmesi. Bu durumu yaşına bağlıyor ve sadece genç olduğu ve daha iyisini bilmediği için filmde oynadığını söylüyor.
Ek olarak role hayat veren Jennifer Lawrence, X-Men filmlerini sevdiğini, ancak vücuduna uygulanan vücut boyasından nefret ettiğini söylüyor. Rolü gençken aldığı için o zamanlar makyajın cildine verdiği zararı umursamamış ancak 25 yaşına bastıktan sonra hatasını fark etmiş.
Disney Channel dizisi 'Jonas', Jonas kardeşlerin genç izleyici kitlesi için yine kendileri olarak oynadıkları bir diziydi. Ancak kardeşler bu projeyi yapmaktan pişmanlarmış! Nick Jonas'a göre program onları gelişmekten alıkoymuş ve büyümelerini engel olmuş. Kevin Jonas ise insanların grup olarak onları ciddiye almadığını söylüyor.
Thomas, Anya Taylor-Joy'un ilk rollerinden biriydi ve filmin son halini gördükten sonra, bir daha asla ona birinin rol vermeyeceğini düşünmüş. Aktris kendi oyunculuğundan dolayı hayal kırıklığına uğramış ve kötü oyunculuk sergilediği için de herkesi hayal kırıklığına uğrattığını düşünmüş.
Bu rol Kate Winslet'e Oscar adaylığı getirmiş olabilir, ancak oyuncu film boyunca performansıyla hayal kırıklığına uğramış ve filmi izleyemiyormuş bile! Amerikan aksanı yapma şekli de hiç hoşuna gitmemiş.
Başka bir Bond filmi yapmak isteyip istemediği sorulduğunda, oyuncu bunu artık yapmak istemediğini söyledi. Bu rolünün artık geçmişte kaldığını ve artık tek yapmak istediği şeyin hayatına devam etmek istediğiymiş.
Oyuncu, Criminal Minds dizisindeki rolü kabul etmeyi yaptığı en kötü hata olarak olarak nitelendiriyor çünkü dizide gösterilen şiddet kendisini çok fazla gelmiş. Ruhuna ve kişiliğine zarar verdiğini söyleyen oyuncu diziden ayrıldığı için mutluymuş.
Oyuncu, Yüzüklerin Efendisi filmlerini çekerken hiç yeşil ekran kullanıldığını hatırlamadığını söylüyor. Örneğin, karakter dağda olması gerekiyorsa, o zaman aktör de fiziksel olarak dağda oluyormuş ve ilk 3 film bu şekilde çekilmiş. Ancak teknoloji geliştiği için Hobbit'te birçok sahne yeşil ekran aracılığıyla çekilmiş. Ian McKellen bunu berbat bir deneyim olarak nitelendiriyor.
Hobbit gerçekten de b*k gibi bir filmdi..