İntegral Forextv’de, Artunç Kocabalkan’la yaptıkları yayında ekonomist Atilla Yeşilada gündemi ve piyasaları, son dönemde olanları ve etkilerini değerlendirdi.
Atilla Yeşilada, özellikle son günlerde çıldıran yurt dışı tahvil piyasalarında yaşanan olumsuzlukları değerlendirirken, “Tahvil piyasaları neden önemlidir?” sorusunun da cevabını verdi.
Gelişmelerin, Türkiye'ye ilgilendiren kısımlarına da değinen ünlü ekonomist, merkez bankasının politikalarını, kredi yönetmeliğini ve seçime yönelik ekonomi hamleleriyle piyasa etkilerini yorumladı.
Yurt dışındaki fon yöneticilerinin muhafazakârlığından dem vuran Atilla Yeşilada, global fırtınayı görerek hareket ettiklerini söyledi. Merkez Bankalarının faiz artırımları, büyüme ve enflasyondaki manzara karşısında bu sonuca ulaşıldığını, tahvil yatırımcılarının da sonuçtan ikna olmadığını vurguladı.
Dünyada sorunun ABD, AB, İngiltere, Almanya tahvillerinin faizlerinin aynı zamanda proje, ipotek kredisi anlamına da geldiğinden, G10 ülkelerinin son 3 ayda 10 yıllık tahvil faizlerindeki artışın ortalama yüzde 1,3'ten yüzde 3,1'e ulaşarak yüzde 250 oranında artmasının sorun olduğunun altını çizdi.
Deneyimli uzman, buna ekonomide 'Atilla Yeşilada efekti' dendiğini de ekledi. Bu son gelişmelerin, borçlanmalarda yarattığı sorunların döviz çıkışı anlamına geldiğini de söyleyen uzman, enflasyonun geldiği zaman kolay gitmeyen bir hastalık olduğunu da vurguladı.
Benzerliği teknik olarak açıklayan Yeşilada, seçim sonrasında oluşacak ekonomik tabloyu da çizdi.
Borç ve konut konularında destekleyici iki madde de biz ekleyelim. 👇
Yeşilada'nın dikkat çektiği borçlanma açısında destekleyici söylemlerde bulunan ekonomist Roger Kelly, Bloomberg HT'de Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerinde daha fazla değer kaybının da olası görerek şunları söyledi:
Halihazırda yüzde 80’in üzerinde enflasyon var. Cari açığın da arttığını gördük. Ortodoks olmayan bir politik ortam var. Negatif reel politika faizi var. Bunların hepsi TL üzerinde baskı oluşturuyor. TL daha da değer kaybı yaşarsa bunun tabii ki telafi edilmesi gerekir ve kamu finansmanı bundan oldukça olumsuz etkilenebilir. Ödemeler dengesine baktığımız zaman Türkiye’nin kısa vadede dış borcu çok yüksek, yaklaşık olarak 180 milyar dolar. Baktığımız zaman da 15 milyar dolar bir rezerv var. TL'deki değer kaybı çok büyük bir risk olacaktır.
Rapor global bir gayrimenkul şirketi olan Knight Frank'e ait olurken, Küresel Şehirler Endeksi'nde 2022'nin ikinci çeyreğinde Türkiye'nin açık ara lider olduğu görülüyor. Hem de adeta bir olimpiyat şampiyonluğu edasında ilk 3 derece de Türkiye'nin ödüllü aldığı basamaklar gibi görünüyor.
Adamaakıl bir konut 1000000 TL den başlıyor bankalar 500000 den fazla kredi vermiyor. Alt gelir gurubu konut almıyorsa kim alıyor bu konutları.
Tabi komik olursunuz ekonomiyle ilgili her anlattığınız yalan sizin için ne kadar komikse. Bizim içinde bir o kadar sinir bozucu