Dünyanın en güzel renk mozaiğine sahip ülkemiz ne çok yas rengine büründü. Yaralı ülkemizin siyah perdesini ne zaman kaldıracağız? Terörden, doğal afetlerden, politik kaoslardan, krizlerden, kadına şiddetten, trafik kazalarından, iş kazalarından ve sonu gelmeyen daha birçok yaslı olaylardan hangisine daha çok üzüleceğimizi bilemez olduk.
Öte yandan çabuk alışıp, çabuk unutmayı öğrendik. İşte en çok burada yaralandık.
Oysaki hayallerimiz var, hele de bugünlerde anlamlı bir hikâye yazmaya ve umudun rengini, simgesini belirlemeye ihtiyacımız var. Dönüşümleri yaratmak aynı zamanda simgeseldir, bayrak gibidir. Tek yapılması gereken, etrafında birleşmek ve aynı anlam için birlikte çalışmaktır.
Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını taşıyan bir doğaya sahipken bu topraklardan çok anlamlı hikâyeler çıkarabileceğimizi biliyoruz. Toprağın rengi bu kadar güzelken tarıma dayalı, ekolojik dengeyi gözeten toprak rengi bir ekonomik modeli simgeleştirebileceğimizi biliyoruz. Afet bölgelerinde acil ihtiyaçların karşılanmasının yanında büyük hikâyeyi nasıl yaratacağımızı tartışıp, bu kadar dibe vurmuşken yaralarımızı saracak anlamlı hikâyeyi yaratmanın peşinden gitmemiz gerektiğini hissediyoruz. Fay kırmızısından çıkan Antakya’nın, Kahramanmaraş’ın ve nicelerinin diriliş hikâyesi, rengi, simgeleri ne olacak?
Yalnızca sıradan bir yerleşim bölgesi mi inşa edeceğiz, yoksa ötesini düşünerek, hayal ederek ve planlayarak o toprakların özünü ve medeniyetini ortaya çıkaracak bir hikâye yazma isteğimiz var mı?
İnsan daima anlam peşindedir. Bir mekan, zaman, kişi ve konuyla ilgilenirken bizi motive eden şey aslında onlara atfettiğimiz anlamlardır. Büyük hikâyeler parça parça anlamlarla ancak oluşturulabilir. Burada açıkçası pek kıvıramadığımız o kritik konu, bütün resmi kurgulayamıyor olmamız. Özümüzde var olan müthiş kaynakların hakkını vererek büyük hikâyeyi yazmanın hayalini kuruyoruz, kurmalıyız. Bunu yapamadığımız sürece her an karşılaşmakta olduğumuz yeni gündemler ve sorunlar karşısında hazırlıksız oluruz. Hikâye yazmak stratejik bir iştir. Ana fikir ve rota belli olduğunda, belirsizlikler ve zorluklar içerisinde yol almak kolaylaşır.
Bir yandan dünyanın hikâyesinin de parçasıyız ve burada nasıl yer alacağımız bir soru işareti. Gündemde olan iklim krizi, dünya kaynaklarının sürdürülebilirliği, bunların ekonomik ilişkileri gibi kapıda korkutucu bir şekilde bekleyen konuları ne zaman gündemimize alabilir hale geleceğiz? Bunların cevabı görünürde biraz belirmeye başladıkça hikâyemizi yazıyor olabiliriz. Yeter ki sözde değil, pratikte, inanarak, yapmak isteyerek yapmayı hedefleyelim. Bu gündemlerin dışında olmadığımızı ve yakın gelecekte çokça etkileneceğimizi fark etmek için şimdiden konuşuyor ve çerçevesini çiziyor olmamız gerektiğini biliyoruz.
Zihnimizde belirsiz ve dağınık olan şeyleri somutlaştırmamızı sağlayan imgeleme ve hikâyeleştirme, sonsuz bir seçeneğe sahip olmaktır. Bize bahşedilmiş sınırsız bir yetidir. Sanat bunların gücünü kullandığı için kutsaldır. Bu zihinsel becerilerimizle yaratabildiklerimiz, beynimizi ve dolayısıyla hayatımızı görkemli bir sergi alanına dönüştürür. İnsanlığın akli gelişmişlik konusunda geldiği durumun arkasında hayal gücüne dayalı bu beceriler bulunur. Hangi buluşlar ve teknolojik devrimler hayal etmeden başarılmış olabilir? Hangisi anlam arayışından bağımsızdır? Hepsi organik olarak birbirine bağlıdır. Bizim anlamlı hikâyemiz nedir ya da hikâyemizin anlamı nedir? Hayallerimiz ve yaptıklarımız hangi anlam etrafında bütünleşebilir?
Hikâyemizin anlamını bulmak hepimize iyi gelecek. Bulduğumuzda ne yaşarsak yaşayalım ona tutunacağız ve bırakmak istemeyeceğiz.
Instagram1
Instagram2
Twitter
'Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio'
Henüz vaktimiz ve fırsatımız varken hikayemin güzel renklerini görebilirim umarım👀🙏🏻🙏🏻🙏🏻