Bizi Ancak Biz Anlarız! Kitaplarını Kimseciklere Ödünç Vermeyi İstemeyen Kitap Kurtlarının 13 Ortak Özelliği

Kitaplarımızı ödünç vermiyoruz arkadaşlar, boş yere ısrar etmeyin!

1. Yıllarca emek emek oluşturduğu kitap birikimine aşırı değer verir ve haklı olarak tek bir kitabından bile vazgeçemez.

Çünkü geri getirmiyorsunuz arkadaşlar...

2. Kitaplarını ödünç almayı isteyenler tarafından itici ve cimri olarak değerlendirilir; mülkiyete değer verdiği iddiasıyla yargılanır.

Çok da umrumuzdaydı!

3. Daha önce ödünç verdiği kitapların çok büyük bir kısmı dönmediği için bu kararı almıştır; çünkü en çok özlediği şey o kitaplardır.

Yüzyıllık Yalnızlık kitabının birinci baskısı gitti, o kadar söyleyeyim.

4. Her ne kadar paylaşımcı olmamakla suçlansa da aslında kitaplardan başka dikili ağacı yoktur; tek merakı sayfaların arasında kaybolmaktır.

Biz de sizden istemiyoruz işte!

5. Kendi zevklerine göre oluşturduğu şaheserinin bir halk kütüphanesi olmadığını bilir ve buna göre hareket eder; kara kaplı defter tutacak hali yoktur.

İlla hepinizin isimlerini tek tek yazalım mı?

6. "Bu kitap benim için değerli, okumayı çok istiyorsan sana yeni baskısından satın alabilirim" lafını şiar edinir; söz konusu satın almak olunca cömerttir.

Bağ kuruyoruz ve ayrılmayı istemiyoruz...

7. Kitaplarını yalnızca okumak için değil, aynı zamanda onlarla bir ömür birlikte olmak için edinir; hatta tek hayali bir gün doğacak çocuklarına, torunlarına miras olarak kütüphanesini bırakmaktır.

Onların da kıymet bilmesi önemli elbette...

8. Anılarına saygı duyar; okuduğu kitapların her bir satırında hissettiği duyguları, kafasının içinde çalan müziği, hayal ettiklerini hatırlar.

Bazen bir klasik müzik eseri, bazen koskoca bir film senaryosu...

9. Geçmiş yıllarda yaşadığı tecrübelerden bilir ki ödünç verdiği kitapları istemekten utanır; istemediği sürece kitabın kendisine gelmediğini, hatta bazen istese bile gelmediğini fark eder.

Karşı tarafın anlayışlı olmasını bekleriz elbette.

10. Gecenin bir vakti uyanıp, aklında tam olarak o satırlar, duygular ve hayaller geldiğinde o kitabı yeniden okumaya başlar ve bu döngü hep sürer.

Bu nedenle veremiyoruz işte, o kitaplara ihtiyacımız var.

11. Kitaplarına zarar gelecek diye aklı çıkar; tam olarak bu yüzden taşınmaktan bile imtina eder.

Ya bir yeri yırtılırsa, kapağı hasar görürse?

12. Herkesin tercihlerinin farklı olduğunu bilerek hareket eder ve başkalarından da bunu bekler; rahatlamak için yaptığı kitap okuma eyleminin bir işkenceye dönüşmesini istemez.

Aklımızda hep aynı soru: 'Acaba ne zaman getirecek?'

13. O kütüphanenin tam takım gözünün önünde olmasından her daim keyif alır ve bu keyfinden de kimse için vazgeçmeyi istemez; en değerlisi bile olsa...

Dünyanın en güzel manzarası...

BONUS: Onlar bizim kıymetlimiz... Biz sizden istemiyoruz, siz de bizden istemeyin. Kitap paylaştıkça çoğalmıyor, aksine kütüphanenin yerinde yeller esiyor...

Popüler İçerikler

Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
23.05.2018

cimrilikle akakası yok isteyenin üst baş gıcır gıcır, telefon son modellerden, instagramına bak ne güzel yerleri gezip kahveler içiyor, hamburgerleri, kebapları götürüyor kitaba gelince para yok öyle mi.

Pasif Kullanıcı
23.05.2018

Asla vermem hatta okuduktan sonra jelatınle kaplıyorum ıstemesınler dıye

23.05.2018

Ben birine ödünç kitap vermeyi bırak, kitaplığıma kimseyi yaklaştırmıyorum bile. Uzaktan baksınlar anasını satayım.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ