Ardından, 'Hani bir söz var ya, önce kadınlar ve çocuklar diye. Bir tehlike anında, hani gemicilikte kulağımıza çalınmış. Ya inanılır gibi değil, bizim sırtımıza bir şeyleri düzeltmek, bir toplum olabilmek, insan haklarından bahsetmek yerine nedense böyle polarize olmuş uçlarda kadın, çocuk, hayvan ayrı ayrı bunların hakkını her gün tekrar hatırlamak, hatırlatmak zorunda kalmak birbirimize... Hele hele bu konuda, birkaç gündür hepimizi böyle perişan eden şeyde hepimiz bir suçlu arıyoruz da. Yani böyle karikatür biz söz olarak 'aslında suçlu toplum' demek de bizim gibi ağzı mürekkep yalamış insana yakışmıyor ama yani bir utancı var işin. Çünkü dil olarak, uğraştığımız işler olarak biz her şeyin güllük gülistanlık olduğu anda daha fazla çiçek açabilecek işlerle uğraşıyoruz. Sanatın, neşenin lüks kaldığı bir ortamda bizim işler evet gerçekten, hani diyoruz ya bazen işte 'biraz gülmeye ihtiyacımız var' falan ama. Bu kadar da, bu seviyeye kadar da 'her şey insana dair' diyemiyorum ben. Bu kadarı da insana dair değil artık yani' diyerek devam etti.
Kapatın şu konuyu artık. Her yönden deştiniz, ikinci, üçüncü şahısları, kitaplıktaki kitabı vb… Yeter. Böyle vahşetleri bu kadar ayrıntılı aktarırsanız normalleşir. Ben artık bazı kesimlerin “bir kadını öldürselerde bizde nemalansak” diye ellerini oluşturduğunu hissetmeye başladım.