Çocukluğumuzun en büyük neşelerinden biri, bir annenin ya da babanın çocuğuyla yaptığı en güzel aktivite belki de. Geçen zamanı umursamadan onun göklerde süzülmesiyle kendini özgür hissedebilmek...
İşte; '15 Maddede Bize Göklerdeki Özgürlüğü Sunan Yegane Şey: Uçurtma Uçurmak!'
"...........Kâbil'in kışına bayılıyordum. Geceleri pencereme pıtır pıtır vuran kar tanelerine, yeni yağmış karın siyah, kauçuk botlarımın altında ezilirken çıkardığı çıtırtıya, rüzgar bahçelerde, sokaklarda uğuldarken demir sobadan yayılan sıcaklığa bayılıyordum. Ama en çok da, ağaçlar donup yollar buz tutunca, Baba'yla aramdaki buzların azıcık da olsa erimesine. Bunu sağlayansa uçurtmalardı. Baba'yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda. Uçurtmalar bu iki dünya arasındaki, kağıt inceliğindeki kesişme noktasıydı........." _Uçurtma Avcısı / Khaled Hosseini_
biri bana bunu öğretsin bi bisiklete binmek bi uçurtma uçurmak hep içim de kalcak-_-
Bu kimseden öğrenilecek bir şey değil aslında. Kendi kendine gelişen bir şey. Uçurtma yapmayı da uçurmayı da kimse öğretmedi. Belki de uçmaya olan hasretimdi. İlk yaptığım uçurtma uçmadı. İkincisi uçtu ama ağaca takıldı alamadım. Üçüncü dördüncü derken onlarca uçurtma yaptım. Kimisi kırıldı, kimisi yırtıldı o oldu bu oldu. Hala her bahar geldiğinde hevesim kabarır uçurtma uçurasım gelir. Genelde de uçururum. Şimdiki çocuklar uçurtmadan bihaberler, gökyüzüne dahi bakmıyorlar.