Karadan yürütülen gemiler, asırlar boyu etkisi azalmayacak bir muharebe örneğiydi İstanbul'un fethi. Belki o dönem kullanılan taktikleri bile detaylı biliyoruz ama bu fethe karşı çıktığı için idam edilen Çandarlı Halil Paşa'nın hikayesini duymuş muydunuz?
Alın çayınızı kahvenizi, tarihte ufak bir yolculuğa çıkalım.
O rüşvet söylentisi Fatih'in kucağına değil de kulağına gitmiş olmasın?
Daha ilk girişte İstanbul'un fethinin bugünkü il sınırı ile ilgisi olmadığı filan yazıyorya oradan sonrasını okumak istemedim nedense, Tüm dünyamı başıma yıktınız, nasıl yani ben Fatih'in şehre Silivri'den girdiğini sanıyordum :)
Gemileri karadan yürütme fikrini ilk Çandarlı'nın öne sürdüğü söylenir. Çandarlının idam ettirilmesinin de tamamen saraydaki diğer güç dengelerinin bi kumpası olduğu öne sürülür. Yani o dönemler tek iktidar padişah, o ne derse o olur gibi görünüyo ancak kazın ayağı öyle değil. Fatih'in de aslında annesinden ötürü koyu bi Hıristiyan olduğu da söyleniyo ama ben tarihçi değilim. Kitabi tarih bilgilerinin hiçbirine de güvenmiyorum. Kaybedenlerin tarihini kazananlar yazar.