Ayıla bayıla izlediğimiz, asker yolu gözler gibi yeni bölümlerini beklediğimiz Game of Thrones'un 8. sezonuna sonunda kavuştuk. Peki biz keyifle izlerken, bu zamana kadar oyuncular sette neler yaşadılar? Biz onları izlemeyi sevdik onlar da çekmeyi. Game of Thrones oyuncularının kamera arkasında yaşadıkları keyfili ve samimi anları sizler için derledik. Buyrun içeriğimize...
DİKKAT: SPOILER İÇERİR!!
Kit'in yani Jon Snow'umuzun setteki favori günü İzlanda'da olan çekimler imiş. Bölgenin güzelliği karşısında dili tutulmuş. Buna ek olarak da Rose Leslie, yani Ygritte ile olan sahne de o günün favorisi olmasında büyük bir rol oynamış. Rose, Kit'in çekimler sırasında kendini en rahat hissettiği oyuncu imiş, zaten öyle olacak ki şimdi de evliler.
Ama yapımcılardan, ölümünü doğrulayan bir telefon almadığı için her şeyin iyi olacağını Kit zaten biliyormuş. Ama o kadar şanslı olmayan biz izleyiciler ekran karşısında soğuk terler dökmüştük.
Khaleesi'miz bir gün çekimler sırasında attan düşmüş. Gerçek bir oyuncu olmanın getirisi ile, attan düşerken bile rolüne devam etmeye çalışmış. Şimdi geriye baktığında Emilia bu set anısına çok gülüyormuş fakat o gün düştüğünde ağlamış ve çekimi durdurmalarını istemiş.
Çünkü kendisini ilk defa tam bir 'kötü kız' gibi hissetmiş ve çok havalı olduğunu düşünmüş.
Lena'nın favori sahnesi ise, Robert Baratheon ile evlilikleri hakkında konuştuğu sahneymiş. Lena o sahnenin çok dokunaklı olduğunu ve karakterlerin başka bir yönlerinin ortaya çıkarıldığını düşünüyor.
Jamie ve Brienne'in banyoda oturdukları sahne, Nikolaj'ın favori sahnelerinden biriymiş. Bu sahneyi çekerken çok keyif almış çünkü sahnenin karakterlerin yeni yüzünü izleyecilere yansıttığına inanıyormuş.
Tüm gün at üstünde olmak Nikolaj için çok keyifliymiş. Ayrıca çekim yapılan yerin güzelliğiyle de büyülenmiş. Bu kadar görkemli bir çekimde yer aldığı için kendini çok şanslı hissediyormuş.
Peter aslında fantastik bir dizide yer almayı hiç istememiş çünkü o daha çok gerçekliği tercih ediyormuş. Ama rolü ile fikri değişmiş. Peter, dizinin kahramanlarının birbirleri ile olan ilişkilerinin, buna ejderhalar da dahil, son derece gerçekçi olduğuna inanıyormuş.
Sophie'nin setteki favori günü Sansa ve Arya'nın kavuşmasını çektikleri günmüş. İkisi de çekim boyunca sürekli gülmüşler ve sonunda bir araya geldiklerine bizim kadar onlar da mutlularmış.
Son ana kadar aslında pek çoğumuz da Sophie gibi Ned'in ölmeyeceğini düşünmüştük. O an Sophie, tüm karakterlerin aslında bir ipin ucunda sallandığını ve hiçbir şeyin belli olmadığını anlamış.
Maisie setin ilk gününde, bir sahne için Sophie'nin yüzüne pasta fırlatması gerektiğini unutamıyor. Ondan pastayı tam olarak Sophie'nin sağ yanağına atmasını istemişler. Bu an, her hatırladığında Maisie'yi çok güldürüyormuş.
Gerçek hayatta da son derece yakın arkadaşlar olan ikili, sette her yan yana geldiklerinde çok eğleniyorlarmış. O gün de öyle olmuş ve hatta Bran'ın tekerlekli sandalyesine binip sürmüşler.
Isaac'in en havalı bulduğu sahnelerden biri, Bran'ın Night King ve ölüler ordusunun yanında durduğu sahne imiş. Zombi makyajı ile yürüyen bir sürü insan ve sürekli kar püskürten bir fan varmış.
Isaac bunun gerçek olduğuna bir türlü inanamamış. Bu sahne onu çok duygulandırmış çünkü Hodor'un Bran ile olan bağlantısını gösteriyormuş.
Gwendoline, Nikolaj, yani Jaime ile tanışacağı zaman çok gerginmiş. Onunla tanışmak için karavanına girdiğinde Nikolaj, sandalyede oturuyormuş. Nikolaj, onu baştan aşağı süzmüş ve ilgisiz bir şekilde 'Evet?' demiş. Şimdiki ilişkileri göz önünde bulundurulunca, Gwendoline o günü çok da kafayı takmış gibi görünmüyor çünkü ikili sürekli birbirlerine sataşıyor ve gülüyorlar.
Iain için favori gün, gladyatör yarışmasının çekimlerinin olduğu günmüş. Minik kızı o gün oradaymış ve sahnenin başlama ve bitirme anonslarını da o vermiş. Ayrıca Iain, dekor ve setin son derece gerçekçi görünümünden çok etkilenmiş.
Rory'nin ise favori günü Hound ve Brienne arasındaki dövüşün çekildiği günmüş. İkisi de o sahne için çok hazırlanmışlar ve ortaya çok güzel görüntüler çıkmış.
Rory, o bölüm için sadece kendi kısmını okumuş ve diğer oyunculara ne olacağını bilmiyormuş. Öğrenince de çok üzülmüş hatta ağlamış.
John için favori gün Fist of the First Man çekimleri olmuş. Çünkü çekimler Kit Harington'ı da çok etkileyen İzlanda'da yapılmış.
John'un neredeyse hiç dövüş yeteceği yokmuş bu nedenle de çekim 4 saat sürmüş. Bundan önceki en uzun çekimi ise drama okulundaki 3 saatlik çekimiymiş.
Liam'ın hayatı boyunca rol aldığı en garip sahne Melisandre'nin bir gölgeye doğum yaptığı sahne imiş. Çok soğuk bir mağarada çekim yapmışlar fakat Liam monitöre baktığı zaman gördüğünü beğenmiş. Ona göre o sahne bir resim gibiymiş.
Liam, sahnenin görselliğine bayılıyormuş. Bizce de tam bir şölendi.
Oyuncular dizi bittikten sonra birbirlerini ve ekiplerini çok özleyeceklerini söylüyorlar. Bir ekipten ziyade bir aile olmuşlar. Hepsi böyle muhteşem insanlarla birlikte böylesine güzel bir yapımda rol aldıkları için kendisini çok şanslı hissediyormuş.
Biz de onları çok özleyeceğiz. Yorumlarda buluşalım.