Biz Evlere Kapanmışken Dışarıda Neler Değişti?

Biz evlerimizde Covid-19 virüsünden saklanırken, o dışarıda bizler için yeni bir dünya kurdu. Bu yeni dünyanın inşası ise  tahminlere göre, 2021 itibariyle tamamlanacak. 

Gelecek yıl tüm dünya insanlığı daha önce hiç uyanmadığı bir sabaha uyanacak: Covid-19 izlerinin yer aldığı ve yeniden şekillenmiş normalleşen bir dünya anomalisine...

Merhaba insan, bakalım gelecek sene yeni dünyada neler var, neler yok!

“Seninle %99 uyuşuyoruz”

Bu süreçte bire bir iletişimden uzaklaşan insanlar, teknolojinin nimetlerinden faydalanmaya başlayacak ve online tanışmalar artacak. Bu tanışmaları destekleyen uygulamalar geliştirilecek ve artık birini tanımak hissiyatın ötesinde, robotik bir hal alacak. Karşınızdakini tanımak için efor sarf etmek zorunda kalmayacaksınız, uygulama sizin ilgi alanlarınıza göre sizi zaten eşliyor. 

Eşleştiğiniz kişilerle sosyal anksiyete yaşamadan, chatleşeceksiniz. Uzun soluklu ve bir o kadar da duygulardan uzak bir arkadaşlık başlayacak. Tüm çevrenizle iyi anlaştığınızı ancak bir şeyin eksik olduğunu düşünün: Duygularınızın…

“Zaten sevişiyorsun benimle vücut dilinle” diyen Emre Altuğ’un dönemi başlıyor...

Hali hazırda internetten tanışmalar zaten gerçekleşiyordu ancak bu yeni dünyada temassız sevişmeler yaşanacağa benziyor. Virüsün bıraktığı kaygı nedeniyle insanlar öpüşmek ya da sarılmaktan kaçınacak. Bunun için oldukça seçici davranabiliriz. Ya da internet yine imdadımıza koşacak ve Tinder, Happn gibi uygulamalar aracılığıyla “digital sex” kavramı ortaya çıkacak.

Artık yatağımızdan ayrılmak daha da zor...

Aylarca evinde kalan ve sorumluluklarını evden de halledebildiğini gören insanlar için artık sabahın erken saatlerinde kalkıp işe ya da okula gitmek çok zor. İş yerleri ve eğitim veren kurumlar tamamen olmasa da yoğunlukla çalışmalarını online ortamda devam ettirecek.

“Tam zamansız” çalışma

Online gerçekleştirilen iş ve sorumluluklar beraberinde her an “müsait” olmayı getirecek. Özel şirketler için eski düzende 9-5 çalışma sistemi zaten yoktu fakat yeni düzende bu işin hem özel hem kamuda cılkı çıkacak gibi görünüyor. Üssünüz sizi gecenin 1’inde de bir iş için uyandırabilir. Çünkü siz uyursunuz ancak telefonunuz ya da bilgisayarınız uyumaz. 

Evden çalışma kavramını basit bulan anlayış sebebiyle, zaten yorgun olmadığınız düşünüldüğü için her an iş konusunda tetikte tutulabilirsiniz. Hal böyle olunca görevlerimiz tam zamanlı çalışma sisteminden uzaklaşarak, zaman kavramını yitirebilir.

Tatil mi? Zaten evdesin?

Tatil ya da izin konusunda işverenin fikirleri de değişebilir. Çünkü evinden çalışan kişinin gün boyu kendine ayıracak vakti olduğuna inanan kurumlar için izin vermek, cebinde akrep taşımak gibi olacaktır. 

Belki yatarak bilgisayar kullanırsanız, daha az yorucu olabilir, böylece izne ihtiyacınız kalmaz…

5 yıldızlı karavan

İnsanlar tatillerde konaklama için birçok insanın yattığı yatak ya da yastıkların olduğu işletmelere burun kıvırabilir. Bu da kendi imkanlarıyla tatil yapma ihtiyacını doğuracaktır. Pandemi sırasında artan karavan satışları bunun en iyi örneği. 

Bir karavan almak ya da kamp için çadır kurmayı öğrenmek, hastalıkla yüz yüze gelebileceğiniz bir otel odasından daha cazip gelebilir.

Sanal gerçeklikte maç keyfi

Koronavirüsün izleri tribünlerden de silinmemiş olacak. Taraftarın takım karşılaşmalarına, izleyici olarak destek vermesi için 2021 henüz erken bir tarih. Seyircisiz maçlar alışkanlık haline gelirken, yeni normalde aramıza VR gözlükler katılacak. 

2016 yılında NBA maçlarının VR ile izlenebileceği duyurulmuştu. Şimdi ise sırada, seneye Şampiyonlar Ligi'nin futbolseverler ile sanal gerçeklikte buluşması var.

Arkadaşlarla dedikodu yapmak eskiye göre çok sıkıcı

Korona sonrası kahve zincirleri ve toplu buluşma merkezleri farklılaşmış olacak. Siparişler genellikle mobile uygulamalar üzerinden verilirken, mağaza kapasitelerinin yarısı kadar müşteri alınması planlanıyor. Bu demek oluyor ki, Latte'ler ayağımıza gelecek ama birkaç arkadaş aynı anda mekana giremeyeceğiz. Daha da kötüsü kafede oturma süresi 45 dakika ile sınırlandırılacak. Düşünürsek 45 dakika eski sevgilinin yeni sevgilisini çekiştirmek için oldukça az bir süre…

Formal ve casual maskeler

Maskeler toplu alanların kuralı haline gelecek. İş yerlerinde ve resmi kurumlar için kullanılan maskeler ile gündelik hayatta kullanılan maskeler tasarım olarak birbirinden farklılaşacak. Daha şimdiden maske modası oluştu bile. Sonuçta bakkala ekmek almaya giderken hiçbirimiz stiletto giymiyoruz, sosyalleşmek maske açısından da ciddi bir iş olacaktır.

Biri bizi gözetliyor!

Yüksek ateşin Covid-19 belirtilerinden olması nedeniyle, AVM'lere ve toplu buluşma mekanlarına girerken ateş ölçme uygulaması yaygınlaşmaya devam edecek. Fakat bu zahmetli iş, yine teknoloji sayesinde kolaylaştırılabilir. 

Önce belirli mekanlara, daha sonra belirli şehirlere olmak üzere termal kamera sistemi yerleştirilebilir. Böylece yüksek ateşi olan insanların topluluğa karışmasının önüne geçilerek, bulaş olma riski kontrol altına alınacaktır.

Krem yerine el dezenfektanı

Her çantanın vazgeçilmezi bundan böyle nemlendirici krem değil, el dezenfektanı olacak. Dezenfektan satışı koronavirüs sonrası patlama yaşamıştı ve ürün satış ivmesi zirvedeki yerine korumaya devam edecek. Her ihtimale karşı insanlar çanta boy dezenfektan taşıyacaklar. Hatta artık kahve sohbetlerinde hanımlar birbirine dezenfektan ikram edeceğe benziyor...

Boşanma avukatları! Para sayma makinelerinizi hazırlayın

Evlerde kaldığımız süre boyunca daha önce hiç bu kadar uzun zaman vakit geçirmeyen çiftler için zorlayıcı geçti. Dolayısıyla ilişkilerde bazı sorunlar gün yüzüne çıktı. Sonuçta daha fazla bu insanla aynı evde yaşayamayacağına kanaat getiren eşler boşanma konusunda rekor bir başvuruya sebep olabilir. Boşanma sebepleri ise genellikle ev içi şiddet ve şiddetli geçimsizlik olacaktır.

Kadın, çocuk ve insan hakları

Evde geçirilen sürenin artması beraberinde kadına ve çocuğa şiddete de sebep oldu. Karantina döneminin ilk günlerinden itibaren Çin’de kadına yönelik şiddet oranı 3 kat artarken, İngiltere ve Galler'deki yerel istismar kuruluşlarına göre, Ulusal İstismar Yardım Hattı'na yapılan çağrılar yüzde 65 çoğaldı. Ülkemizde ise Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu'nun verilerine göre evden çıkmama çağrılarının yapıldığı 11 Mart’tan, 31 Mart’a geçen 20 günlük süreçte 21 kadın öldürüldü.

Yanı sıra Minneapolis'te George Floyd'un ölümü de dünya insanlığını ayağa kaldırdı.

İnsanlar sağlıklarıyla tehdit edilirken, bir yandan da çocukların ve kadınların, hatta insanların hak ve özgürlükleri savaşı başladı. Koronavirüs bu konularda ne kadar başarısız olduğumuzu bir kez daha kanıtladı. Bu demek oluyor ki, bundan böyle kişisel hak ihlalleri için yeni bir düzenleme yapılabilir ya da bizler artık sesimizi daha çok yükseltebiliriz!

“Hesabınıza para girişi yapıldı!”

Bu mesajı almak hepimiz için heyecan verici ancak 2021’de bu mesajı o kadar çok göreceğiz ki işin heyecanı kaçacak gibi görünüyor. Çünkü tüm dünya vatandaşları ya da milletler ortak bir dijital para birimine geçebilir. Gün içerisinde en çok temasımızın olduğu araç olan para, virüsle bulaş olma oranını da arttırıyor. Bu nedenle para ile teması en aza indirgeyecek kripto ya da diğer sanal para birimlerinin hayatımıza girmesi oldukça olası. 

“Belki benim kağıt param bir şekilde döne dolaşa senin cebine girmiştir” diyen Bülent Ortaçgil’i hatırlayalım.

Online teslimat savaşı

Korona hayatımıza girene kadar en çok kullandığımız kapıda teslimat uygulaması Yemeksepeti'ydi. Ancak korona sonrası kimse ekmek almak için dahi dışarı çıkmayı göze alamaz oldu. Böylece imdadımıza Getir koştu. Fakat kim derdi ki, BİM ve A101 online alışveriş pazarında Getir’i sollayacak. Temel ihtiyaçları için kapıda hizmete alışan insanlar bu alışkanlıklarından bir süre daha vazgeçecek gibi görünmüyor. 

Hizmet sektöründe altın çağını yaşayan bu markalar, hatta daha da fazlası, ihtiyaçlarınızı kapınıza getirmek için adeta savaş verecek. Tabii Şok market skandalı gibi çalışanları sözleşmesinde yer almayan şartlarda, paketleri elleriyle, herhangi bir araç kullanmadan kapılara teslimat yaptıran firmalar bu yeni düzende ne kadar tutunabilir, bilemiyoruz...

Karantinada alınan kilolar

Birçoğumuz hareketsizlik ve stres kaynaklı yeme bozukluğu yaşayarak geçirdiğimiz bir karantinadan sonra dışarı dahi çıkmak istemeyeceğiz. Çünkü ciddi kilolar aldık! Bu nedenle spor salonlarının yanı sıra psikolog ve psikiyatrlara da ilginin artacağı malum. Kimimiz yeni yılda sağlam bir diyet ve egzersiz programıyla forma girmek için iradesini zorlarken; kimimizse motivasyon sağlayamadığından kendini depresyona sürüklenirken bulabilir. Bu da kişiyi ciddi psikolojik rahatsızlıklardan olan anoreksiya, bulimia ya da obeziteye dahi sürükleyebilir.

2021’de bir başkası beğensin diye değil, siz olduğunuz için kendinizi sevmeyi unutmayın!

Nasıl olsa öleceğiz…

Koronavirüs salgını başladığı andan itibaren birçok iş yeri, kafe, restoran kapatıldı ve lüks tüketim ani şekilde durdu. İnsanlar gelirlerinin büyük çoğunluğunu hijyen ve sağlık harcamalarına ayırdılar. Ancak bu hep böyle gitmeyecek.

Benzer bir durgunluk 1347–1351 yılları arasında yaşanan Kara Veba salgınında da görüldü. Sonrasında ise insanlar ölümü boş vererek, hayatın tüm zevklerini tatmak için yaşamaya başladılar.

Gıovannı Boccaccıo’ni Decameron eserinde tüketimde ilk durgunluk dönemini “şok tepki” olarak adlandırıyor. Şok tepkinin ardından gelen tüketim çılgınlığını ise, “İnsanlar bir süre sonra ölümü unutup anı yaşamaya başladılar” sözleriyle anlatıyor.

Yani hayat normalleşirken, insanlar birçok şeyi unutup normalleştirdiği gibi bunu da normalleştirecek!

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı