Biz Evde Sadece Belgesel İzliyoruz Diyenler İçin Bilim Dünyasında Bu Hafta Yaşanan Gelişmeler!

Bilim dünyasında bu hafta, yıllardır beklenen ve ilk defa gelen haberler, hatta üstüne bir de vay be dedirten gelişmeler aklınızı başınızdan alacak! 🚀

Gelin haftaya 'Nasıl ya?' diyeceğiniz bir haberle başlayalım... Eski nükleer cephaneliğinde yaşam keşfedildi.

Polonya'da bir zamanlar Sovyet nükleer cephaneliği olarak kullanılan bir sığınakta unutulan 1 milyona yakın canlı karınca ve bir o kadar da ölü karınca kolonisi bulunuyor. 

Isı, ışık ve yaşam şartları açısından yetersiz olan koşullarda böcek bilimcileri hayrete sürükleyen, bu tesadüf dolu keşif hayatta kalma azminin en güzel örneği olabilir. Peki ama nasıl hayatta kaldılar? Tutsak olan dev koloni birbirini yiyerek beslenme ihtiyaçlarını giderirken, yıllarca hapsoldukları toprak zemini labirent gibi inşaa ederek kendilerine yaşam alanı yaratmışlar.

Yıllardır unutulan ağaç karıncaları artık yamyamlık yapmak zorunda kalmayacaklar.

Bölgeye giden araştırmacılar karıncaların tek geçiş sağladıkları bölgeye bir ahşap yerleştirerek, kaçmaları için bir yol yaratmışlar ve 4 ay gibi bir sürede dev koloni alanı boşaltıyorlar. Böylelikle hayatta kalmak için verdikleri mücadelede yem olmayan şanslı karıncalar yıllardır bekledikleri özgürlüğe kavuşuyor.

Duyduk duymadık demeyin! 17 yılın ardından Alzheimer tedavisi için yeni bir ilaç piyasaya sürülüyor.

Güzel haberler Çin'den geldi, 17 yıldan sonra Alzheimer'a çare olabilecek 'Oligomannate' isimli ilacın hammaddesi oldukça ilginç: deniz yosunu!

Geng Meiyu ve ekibinin geliştirdiği, erken ve orta evrelerde Alzheimer hastalarında etkili olacak ilacın dağıtımını yapacak Green Valley şirketi, piyasaya sürmeden önce 818 kişi üzerinde gözlem yaptı. '4 hafta' gibi mucize bir süreçte ilacı kullanan insanlarda, Alzheimer'a neden olan bağırsaklardaki belli bir bakteriyi bastırarak, beyindeki bozulmalara sebep olan sinir hücrelerinde düzelme meydana geldiği gözlemlendi. 

'Oligomannate' isimli ilacın 2020'de çok sıkı denetimlerden geçerek ABD ve Avrupa'da ilaç piyasasına giriş yapması bekleniyor. Alzheimer gibi korkulu rüyamız olan hastalıklar için çözümler hiçbir zaman çok net olmuyor ama içimize umut serpiştiren bu keşfin devamını diliyoruz...

3 boyutlu yazıcı ile üretilen yapay insan derisinden sonra, "canlı cilt ve kan damarları" hoppala dememize sebep oldu.

Kendinizi bir bilim kurgu filminin tam ortasında hissedeceğiniz bir gelişme: Rensselaer Politeknik Enstitüsü 3 boyutlu yazıcı ile ürettiği canlı cilt ve kan damarları örneklerini fareler üzerinde denedi ve sonuçlar oldukça başarılı! 

Oluşturulan canlı cilt sayesinde, cilt yaraları normale göre daha hızlı iyileşirken, aynı zamanda olası bir zarar görme ihtimalinde deriye yapışmadığı için değiştirilebiliyor. Dahası aynı şekilde üretilen kan damarlarının içerisine, organik damarlarımızın içinde bulunan maddeler enjekte edilerek, gerçek bir damar işlevine ulaştığı gözlemleniyor.

Eğer geliştirilen canlı cilt ve kan damarları insanlar üzerinde de başarılı olursa, birçok hastalığın, cilt problemlerinin ve daha nicesinin sonu geldi diyebiliriz.

Neler oluyor neler! Bilinmezliklerle dolu evreni biz nasıl hesaplayacağız sorusunun cevabını ararken var gücüyle genişliyor.

Bu sefer uzaydan gelen haberler biraz farklı, Hubble sabiti olarak adlandırılan Edwin Hubble'ın 1920’lerde evrenin genişlemekte olduğunu keşfetmesine yardımcı olan genişleme hızı ölçümleri hatalar barındırsa da, gök bilimciler bu hataları azaltarak ortaya çıkan sonuçlarda evrenin genişlemekte olduğunu ispatladı! 

ABD'de Adam Riess ve ekibinin bulduğu yeni değerler oldukça titiz bir çalışma sonucu ortaya atıldı, süpernovaların yaydığı ışıldamaları ele alarak, Dünya'ya olan uzaklıklarını hesaplayarak Hubble sabitinin giderek arttığı gözlendi.

Tüm bunlar 'yeni fiziğe gerek var' ihtiyacını doğuruyor. Bunun habercisi gelişmeler oldukça heyecan uyandırıcı, kim bilir evrenin bu bilinmezliği yakın gelecekte fizik alanında yeni gelişmelerle çözülebilecek mi?

Bu haftanın gündemine öyle bir haber oturuyor ki, nefeslerinizi tutun! 42 yıl sonra NASA'nın yolladığı Voyager 2 aracından ilk bulgular geldi!

1977'de fırlatılan Voyager 2 aracı, 1 yıl önce yıldızlararası bölgeye geçiş yapmıştı. Fırlatılmasından 42 yıl sonra, ilk çıkış noktası Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün gibi gezegenleri daha yakından incelemekti olan fakat daha sonra yıldızlararası bölgeye geçişi ile Güneş'ten çıkan yüklü parçacık akımları ve diğer yıldızlardan gelen parçacıklarla nasıl etkileşime geçildiğini çözmek yeni hedefler arasında.

Araştırmacılar Voyager 2 aracının teknik açıdan hala Güneş Sistemi'nde yer aldığını ve bulunduğu yerde çok daha uzun süre durabileceğini açıkladı. Bakalım bilinmezliklerle dolu uzay boşluğundan bizlere daha ne haberler gelecek heyecanla bekliyoruz...

Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için...

Uzayın Sırları Çözülüyor: NASA'nın Voyager 2 Aracı İlk Yıldızlararası Bulgularını Yolladı

Bilim dünyasında yaşanan gelişmeleri yakından takip edebilesiniz diye bir önceki içeriğimizi de şöyle bırakıyoruz. 👇

Biz Cem Yılmaz ve Defne Samyeli İlişkisinin Derdine Düşerken Bilim Dünyasında Bu Hafta Yaşananlar!

Popüler İçerikler

Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR
10.11.2019

her guncellemede hubble sabiti biraz daha yukseliyor. oyle gozukuyorki evrenin sonu heat death isi olumuyle olacak. yada daha korkunc sekilde big rip ile uzay zaman dokusu parcalanacak. bir noktadan sonra evren o kadar hizli genislemeye basliyacak ki gezegenleri yildzlari bir arada tutuan kutle cekimi hatta atomlari bir arada tutan elektromanyetik guc bile karsisinda duramiyacak.

10.11.2019

Karıncalara hayran olmamak elde değil. Hayatta kalma uzmanı ve tsm inşaatçılar. voyager 2 den ilginç haberler bekliyoruz ama nasa sansürlemezse.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ