Biz Değil, CIA Yalan Makinesi Uzmanı Söylüyor: Sperm ve Yoğurt ile Aklınızı Okuyabiliriz!

Yoksa siz hala yalan makinesinin bilime dayandığına mı inanıyorsunuz? Ya da yalan makinesi de yalancı olabilir diye mi düşünüyorsunuz? Yalan makineleri her yerde kullanılıyor. Polis sorgulamalarında, devlet işlerinde hatta bazı realite şovlarında bile. Peki bu kadar yaygın bir şekilde kullanılan yalan makinesinin neye dayandığını biliyor musunuz? Hiç düşündünüz mü, bu testler gerçekten güvenilir mi? Bunların cevabını öğrendikten sonra akıllarda tek bir soru: 'Önemli suçlardan yargılanan insanların kaderine karar verirken yalan makinesi kullanılması ne derece doğru?'

Poligraf testinin (yalan makinesi) dayandığı bilimsel teorik temeller oldukça zayıf. Poligraf testlerinin doğruluğu yaklaşık %61 olarak bilinmesine rağmen hala mahkemelerde kanıt olarak kullanılması bir hayli ilginç.

Peki yalan makinesi konusuna adını altın harflerle yazdıran isim Grover Cleveland Backster Jr. kimdir?

Yalan makinesi konusunda yaptığı ilginç çalışmalarla bilinen Grover Cleveland Backster Jr. (kısaca Cleve Backster) CIA'de sorgulama uzmanı idi.

Yalan makinesinin ünlü bir savunucusu olan Cleve Backster, 1990'ların ortalarında CIA'de sorgulama uzmanı olarak çalışıyordu.

2. Dünya Savaşı'ndan hemen sonra CIA'nın yalan makinesi birimini kurdu. 1960 yılında CIA'den ayrıldıktan sonra da Backster School of Lie Detection'ı (Backster Yalan Tespit Okulu) kurdu. Bu kadar şeye rağmen biz onu en çok bitkilerle yaptığı ilginç çalışmalarla tanıdık.

Cleve Backster, bitkilerin acıyı hissedebileceğine ve 'birincil algı' adını verdiği ekstra duyusal algıya sahip olabileceğine inanıyordu. Backster iddialarını desteklemek için bir sürü çalışma yaptı ve bunların sonuçları da bir hayli ilginçti.

Backster'ın ilginç teorilerine geçmeden önce yalan makinesi nasıl işliyor kısaca ona da bakalım. Yalan makinesi, insan vücudunun doğruyu söylemek yerine yalan söylerken belirli şekillerde tepki vermesi prensibiyle çalışıyor.

Deneğin vücuduna takılan çeşitli araçlar tarafından ölçümler yapılıyor ve farklılıklar tespit ediliyor.

Yalan makinesinin ölçtüğü değerler, kan basıncı, cilt iletkenliği, nabız ve solunum. Yalan söylendiğinde stresten bu değerlerin farklı olabileceği varsayılıyor ve yalan makinesi de tam olarak bu varsayım ile çalışıyor.

Bitkilerin kalp atış hızı veya kan basıncı olmadığı aşikar, ancak onun yerine elektriksel dirençle ölçülebilen belirli iletkenlikleri var. Backster bir bitki yaprağını yalan makinesi testi yapmak için kullandı. Bunun için bitkinin uyaranlara verdiği şüpheli "tepkileri" ölçmesi için bitkiye elektrotlar bağladı.

Backster bu konuda sayısız deneme yapıyordu.

Örneğin bir bitkiye su verirken, makinenin tepkisini ölçüyordu. Daha sonra bitkiyi yakarak ölçüm yapıyordu. Ve fark etti ki, yaprak yanmaya başlayınca yalan makinesi, aynen insanlarda stres seviyesi arttığındaki gibi tepki vermeye başladı.

Ancak çok geçmeden işler kontrolden çıktı. Backster, bitkiye bağladığı yalan makinesinin, başka bir odada ölen karidesi hissedip tepki verdiğini ileri sürdü.

Peki bir bitki, bir karidesin ölmekte olduğunu nasıl bilebilirdi ki? 

Backster'a göre bitki, bir tür telepatik yetenek aracılığıyla bunu yapmış olabilirdi.

Bu konuda daha fazla araştırma yaparak, insan duygularındaki en ufak değişimin, bitkilerde bir tepkiye yol açabileceğini ve bitkilerin aktif olarak zihinlerimizi okuduklarını ileri sürdü.

Buna da 'Birincil Algı' adını verdi ve 1968'de bununla ilgili bir makale yayınladı.

Görünen o ki, Backster'ın araştırmalarına göre bitkiler aklımızı okuyabiliyordu. Peki ya spermler, bir insan spermi gerçekten aklımızı okuyabilir miydi?

Backster deneylerinin kapsamını genişletti. 

Yoğurt, yumurta ve hatta insan spermi üzerinde bile deneyler yaptı. Ve bu deneyler sonucunda onların da zihin okuyabildiğine neredeyse emindi.

Tuhaf ama gerçekti, en azından Backster'a göre.

Ne yazık ki bilim camiası böyle düşünmüyordu. Backster'ın bu fikirleri bilim camiası tarafından kabul görmedi.

Uzmanlardan oluşan bir topluluk Backster'ın iddialarını baştan sona sorgulamaya başladı.

Nihayetinde tekrarlanan deneyler aynı sonuçları sağlamadı.

Bu da akıllara başka bir ihtimali getirdi: Backster'ın yaptığı deneyler sırasında meydana gelen değişikliklere neden olan belki de sadece nem veya statikti.

Backster'ın bitkilerle ve diğer şeylerle yaptığı deneylerin sonucunun iddia ettiği gibi olmadığı anlaşılmıştı.

Backster, 2013 yılında hastalıkla uzun bir savaşın ardından öldü, ancak arkasında birçok yayın ve çalışmaları hakkında bir kitap bıraktı.

Siz de bu yazıyı okuduktan sonra, gerçek hayatta ya da televizyonda bir dizide yalan makinesine denk gelirseniz, Backster'ın yoğurt ve spermin aklınızı okuduğunu düşündüğünü hatırlayıp gülümseyin.

Onun anısına...

Bunlar da ilgini çekebilir;

Akıl Hastalıklarına İnanılmayan Dönemde 'Deli' İnsanlara Nasıl Davranılıyordu?
Üçüncü Adam Sendromu: Ölümcül Olaylardan Sağ Çıkanlara Yardımcı Olduğu İddia Edilen Kişilik
Yoksa Hiç Merak Etmediniz mi? Şubat Ayının 28 Gün Olmasına Kim Karar Verdi?

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!
Seray Sever'den Apar Topar Yayından Kaldırılan "Dünya Güzellerim" İtirafı!
TÜİK, Ekim Ayı Enflasyonunu Açıkladı: Yıllık 48,58'e Geriledi! Kira Zam Oranı da Belli Oldu