Maaş zamlarının konuşulduğu ve tartışıldığı şu dönemde bir yandan asgari ücretteki artışla herkes kendi maaşını kıyaslama gayretine girdi. Daha birkaç yıl öncesine kadar asgari ücretten haber olmayanlar şimdi asgari ücretle orantılı yaşıyor. Yıllar içindeki değişime bakarken, diğer yandan da son günlerdeki isyanlarla yeniden ayrışan çalışanlara bakalım.
Özel sektörde çalışanlarla işveren arasındaki anlaşmaya dayalı şekilde belirlenen ücretler tamamen arz-talep dengesinde bulunuyor. Bireysel özellikler, sektörel dinamikler, şirketlerin tercihleri ve maaş politikaları derken, son yıllarda bu denge asgari ücrete yakınsama sorunu yaşıyor.
Hatta yer yer mavi yakalı çalışanların toplu sözleşme hakkı olan sektörlerde sosyal hakları daha iyi korunduğu için bir çok beyaz yakalıdan maaş olarak daha iyi konumda olurlarken, bu demek değil ki biri daha iyi çalışan, diğeri daha az yoruluyor. Zaten tartışma da burada çıkıyor.
Bozuk Türkçeyi saymazsak eğitimli kesimden bahsedildiğini anladığımız bu sosyal medya ya da WhatsApp'ta dolaşan metinde bir yandan da asgari ücretli mavi yakalıların 'biz daha zor işler yapıyoruz' isyanıyla tartışma büyüyor.
İktisat mezunlarının yüzde 74'ünün 4 bin 250 ila 5 bin 999 TL aralığında, bankacılık ve sigortacılık mezunlarının da %76'nın bu aralıkta maaşla işe başladıkları görülüyor. Kaynak: Üni-veri
Bir banka memurunun en düşük 11 bin 560, en yüksek 23 bin 420 TL ve ortalamada 14 bin 450 TL maaş aldığı beyan edilirken, bankacılık işlemleri yetkilisinin de ortalama maaş 11 bin 990 TL olarak görülüyor.
hala daha bu salaklılar peşinde misiniz? bakın hükümetin suçu doları tutamamasında ve tutmamasında geri kalan bütün enflasyon bu salakça zamlar yüzünden oluyor. zam istemeyin neyi isteyin mesela maaliyetler düşsün devlet bununla ilgilensin. ekmek için unla ilgllensin yumurtayla ilgilensin. bu şekilde alım gücü oluşur. diğer türlü kaşıkla verilen kepçeyle alınmış olur