Hangimiz ani bir kararla kakül kestirip ertesi sabah pişmanlıktan ağlamadık ya da hangimiz bir anda siyah saçtan sarı saça geçmek isterken saçımızı yakmadık ki? Günlük hayatımızda yaşadığımız tüm sıkıntıları saçımızdan çıkarıyoruz. Ah o saç tellerinin dili olsa da bir konuşsa!
Kuaföre girince tüm derdini, üzüntüsünü unutur. Arka planda çalan türkçe pop şarkılar, fön sesleri, yanan saç kokusu... Yeryüzündeki cennet gibi.
Bir ünlüde gördüğünüz saç modelini kendi saçınıza yaptırmadan önce en az 999 kere düşünün. Sizde öyle durmama ihtimali o kadar yüksek ki.
İş yerindeki/okuldaki sıkıntılar, ailevi sorunlar, sevgiliyle yapılan kavgalar üst üste gelince, tüm bunlardan kurtulmak için saçına yenilikler yaptırırsın. Yeni saçların seni birkaç saatliğine mutlu eder ama o da ne: hala aynı sorunlar devam ediyor.
Gün içinde herkes senin canın mı sıkkın, neden bu kadar üzgünsün diye sorar. Ortada belli bir sebep yoktur aslında. Belki dolunaydan etkilenmişsindir, belki öylesine canın sıkılmıştır. 'İçimde bir sıkıntı var' dediğin an gideceğin ilk yer kuafördür.
Her kadının kişisel bakımı biraz boş verdiği, yataktan kalktığı gibi evden çıktığı bir dönem olur. Canımız hiçbir şey yapmak istemez, oje sürmek, saç yapmak bize eziyet gelir. Bu durumda da en büyük kurtarıcı sizi kendinize getirecek bir kuafördür.
Kısa saçın ünlüler arasında moda olduğu zaman, kuaföre girip 'saçlarımı kısacık istiyorum' dediğim günü ve yarım saat sonra aynaya baktığımda askerden yeni gelmiş genç bir erkeğe benzediğimi asla unutmuyorum.
Kimi zaman ilerleyen yaş yüzünden kimi zamansa genetik bazı sebeplerden dolayı görünen bu beyaz saç teli hepimizin en büyük düşmanı. Ortaya çıktığı an kabus gibi çöküyor üstümüze.
Kuaförlerin söylediği bin türlü masum yalana hepimiz alışkınız. -Bu saçı kim kesti böyle mahvolmuş saçın??!! +E sen kestin?. Aynı şeyi duygularınızla oynarken de yaparlar. Bak sen yuvarlak yüzlüsün bu model tammm sana göre!
Her ne kadar göze muhteşem görünse de, yıkaması ayrı dert, kurutup şekil vermesi ayrı dert : (
İşini değiştirmek ister, evini değiştirmek ister, hayatındaki insanları değiştirmek ister ama tüm bunlara cesaret edemediği zaman en kolay yolu seçip saçını değiştirir.
Keşke değişse...
Boş vakti vardır. Yapacak hiçbir şey bulamaz ve gidip saçlarına yeni bir şeyler yaptırır.
Aslında kızıp bağırmamız gereken, hesap sorabileceğimiz bir sürü insan vardır. Depresyonda olmamızın en büyük sebebi onlardır ama onlara soramadığımız hesabı hep saçlarımızdan sorarız.
Ya da sadece kestirmek istemiştir he ne dersin?
Hepsi iyi tamamda, sevgiliden ayrılınca saç kestirmek bence çok salakça bir davranış. Yani bir piç için değer mi o güzelim uzun saçlarınıza kıymanıza?
Gerçekten kadınlar uzayda hayat varmı sorusunun yanıtı. Bizi ziyarete gelmiş özel bir ırk ;)