Souls-like türünün doğmasına sebep olan, FromSoftware ve Hidetaka Miyazaki'nin oyun dünyasına kazandırdığı Dark Souls serisini herkes biliyor. Seriyi bu kadar özel yapan şey içimizdeki inat ve başarma duygusunu büyük bir acı ve fedakarlıkla beslemesi. Saatlerce süren ve yüzlerce kez ölmemizle sonuçlanan boss savaşlarını kazandığımızda, tarif edilemez bir rahatlama hissi gelir. Her birinin özgün ve etkileyici hikayesi olan bu karakterlerin en zorlarını sizin için sıraladık.
Bed of Chaos, kesinlikle alışılmamış bir boss savaşı yapmanızı gerektiriyor. Oyunda genelde alışık olduğumuz çok hareketli karakterlerden biri değil, kendisi bir tür ağaç. Ve yenmek için toplamda üç vuruş yapmanız gerekiyor. İlk iki vuruş yolunuza çıkan engelleri aşmak, son vuruş ise savaşı kazanmanızı sağlayacak son darbeyi vurmak için. E peki zorluk nerede? Zorluk şu ki Bed of Chaos sizi savaşırken tuzağa çekiyor, siz yapabiliyorum derken uzuvlarından biri ile tek vuruşta sizi yere seriyor. Yani tek bir hata ya da dalgınlık sizi Lost Izalith'ten boss odasına uzun bir yolculuk yapmanıza neden oluyor. Tam beş dakikalık uzun yürüyüş çokça tekrarlandığında üzerinizdeki baskıyı ve sinir kat sayısını da arttırıyor.
Eskiden New Londo'yu yöneten, kötülük tarafından ele geçirildi ve sular altında kalan New Londo'da sizi yenmek için duruyor. Oldukça hızlı saldırılar yapan ve durmadan bacaklarınızı hareket ettirmelisiniz, sadece bloklamak yetmiyor. Tüm bu koşuşturmayı yaparken de saldırılarınızı hızlı yapmalısınız, dört kral demek dört can barı anlamına geliyor ve hızlı olunmazsa bunlar birleşiyor.
Lord Gwyn'in Dragon Slayer'ı Ornstein ve Cellat Smough. Biri çok hızlı, diğeri dev bir çekiçle oldukça güçlü. Zaten bu zor kombinasyon yetmezmiş gibi, hangisini öldürürseniz diğeri ölen tarafın güçlerini emiyor.
İlk Dark Souls'un son boss savaşı Lord Gwyn. Duruşu ve ateşten kılıcı onu karizmatik bulmanıza neden olabilir ama gardınızı kıracak saldırıları, 2-3 vuruşun ardından yakalama kombinasyonu size ve oyun kollarınıza oldukça zor anlar yaşatıyor. Gard almak yerine savuşturma yapmaya çalışın ama zamanlama elbette kare farklıyla bile önemli. Bir kere kaçırınca ardı arkası kesilmeyen saldırılar yemeye hazır olun.
DLC ile gelen acımasız bir ejderha Kalameet. Vuruş yapabilmek, saldırabilmek için Hawkeye Gough'ın yayıyla yere düşürmeniz gerekiyor. Ama unutmayın ki kendisi bir ejderha ve can barı da bir ejderhaya yakışır şekilde. Ayrıca söylemekte fayda var; sizi felç etme ve zayıflatma yetenekleri de işinizi kolaylaştırmıyor.
Dark Souls 2'nin DLC dışı canavarlarından biri olan Ancient Dragon. Bu kadim yaratıkla savaşmadan eşyasını almak mümkün ve önerilen yol da bu. Ama siz,'Ben savaşmadan, kazandığımı anlamam.' diyenlerdenseniz konu farklı. Hem sizin üzerinize hem de tüm savaş alanına püskürdüğü ateşle, fazla yaklaştığınızda sizi ezen ayakları ile savaşmanız gerekiyor.
Dark Souls 3'te karşımıza çıkan Dancer of The Boreal Valley, oyuncular için tam bir kabus. Bunaltan saldırı kombinasyonu, akıl sır ermeyen hızı ile savaşabilmek için hızlı silahlar kullanmak şart.
Dark Souls karakterleri arasında en iyi gözükenlerden biri. İki bölümden oluşan savaşta hangi kısım daha zor siz karar verin. Bindiği ejderhası ile ateş püskürten Nameless King'in önce ejderhasını öldürüyoruz. Ancak ara sahnede karakter ejderhanın gücünü mızrağında topluyor ve yayan olarak savaşıyor. Burada da korkunç mızrak saldırılarını savuşturmak gerekiyor.
Ringed City DLC paketinin son ve yalnız savaşçısı Gael. Gwyn tarzına benzer bir dövüş sunan karakter, ardı arkası kesilmez şekilde saldırmaya başlıyor. Zar zor savaşmış ve hasar vermişken ara sahne giriyor ve kanının aktığını gören Gael ile daha zorlu olan ikinci aşama savaşa giriyoruz. Buradan sonra dönerek saldırılar, otomatik arbalet atışları ile savaşıyoruz. Daha zor görünen kısım burası ama neresi kolay ki?
İsminin oluşturduğu heyula bile zaten savaşa girerken moralinizi bozacak derecede. Darkeater Midir kendisi gibi bir ejderhadan beklenecek şekilde ateş püskürüyor, kuyruğu ile saldırılar yapıyor ve bunları engellenemez kılıyor. Açıklıklarına saldırmak için ise büyük riskler almak gerekiyor. Tüm bunları birleştirdiğinizde oyuncuların şimdiye kadar en nefret ettiği bölüm sonu savaşı ve karakteri ortaya çıkıyor. Darkeater Midir sadece Dark Souls serisinin değil, tüm oyun tarihinin en zor savaşlarının başında yer alıyor.