Bitcoin doğumundan 13 yıl sonra, altınla karşılaştırılan tartışmalı bir varlık sınıfı olmaya devam ediyor.
Bitcoin, oynaklığı ve kısa geçmişi göz önüne alındığında, tüm yatırımcılar tarafından bir ‘değer deposu’ olarak görülmüyor.
Ancak Amerikan bankaları bu durumun değişeceğini öngörüyor.
Geçtiğimiz günlerde Goldman Sachs, bu yıl Bitcoin’in altın piyasalarından pay çalmaya devam edeceği öngörüsünde bulunurken, JP Morgan da Bitcoin’in altın ile rekabette elini güçlendiren faktörlerin neler olduğuna dair bir analiz yayınladı.
Her iki banka da şu an 50 bin dolar bandına yükselme mücadelesi veren Bitcoin fiyatının 6 haneli rakamlara yükselmesine kesin gözüyle bakıyor.
Dünya'nın aktardığına göre, JP Morgan’a göre 8 nedenden dolayı Bitcoin altına güçlü bir rakip olarak karşımıza çıkıyor:
Bitcoin yok edilemez veya tahrip edilemez. Ağ hayatta kaldığı sürece Bitcoin var olacak, ağın merkezi olmadığı düşünüldüğünde Bitcoin’i yok etmek çok zor. Altın ile Bitcoin’i karşılaştırırken her ikisinin de dayanıklı olduğu söylenebilir.
Bitcoin’in depolanması ve transfer edilmesi kolay. Büyük miktarlarda Bitcoin neredeyse anında tüm dünyaya transfer edilebiliyor ve bir cep telefonunda saklanabiliyor Altının depolanması, taşınması ve sigortalanması çok daha zor ve pahalı.
Bitcoin takas edilebilir ve diğer tüm Bitcoin’lerle değiştirilebilir. Altın genellikle takas edilebilir çünkü, örneğin değeri etkileyen farklı niteliklere ve şekillere sahip olabilen elmas gibi değildir. Bununla birlikte, altın 24 ayar ya da 14 ayar gibi farklı saflık ölçülerinde olabilir. Bu açıdan Bitcoin daha avantajlı.
Bitcoin, bugünkü değeriyle yaklaşık 0,0005 dolar eden 1/100.000.000’e kadar sekiz ondalık basamağa bölünebilir. Altın bölünebilir, ancak tam değerine bölünmesi kolay değil.
Bitcoin’de 21 milyon ile sınırlandırılmış sınırlı sayıda token var bu sayıya 2140’ta ulaşılması bekleniyor. Altın madenciliği zor ve sınırlı bir miktarda fakat bununla birlikte, altının fiyatı arttıkça arz da artıyor.
Bitcoin, herkesin görebileceği şekilde halka açık olan blok zincirinde kaydedilen işlemlerle kolayca doğrulanabilir. Altın da doğrulanabilir, ancak aynı zamanda sahte olabilir ve saflığı seyreltilebilir, bu da değeri daha sorgulanabilir hale getiriyor.
Hiçbir kuruluş (geliştiriciler veya madenciler dahil) bir kullanıcının Bitcoin’i üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir. Bu nedenle, Bitcoin kısıtlamalara dayanıklıdır ve protokol, merkezi olmadığı için büyük şirketlerin veya hükümetlerin talep veya kısıtlamalarına tabi değil. Hükümetler tarih boyunca birçok kez hem altın mülkiyetini hem de altın transferini kısıtlamışlardı.
Bitcoin’in değer saklama aracı olarak sınırlı bir geçmişi var, zira doğum yılı 2009. Altın, en az 5 bin yıldır ve hatta ilk bilinen aktif altın madeninin yaşına bakılırsa, büyük olasılıkla 7 bin yıldır bir değer deposu olarak kullanılıyor.