Bildiğiniz gibi neredeyse her ay başıboş gezen sokak köpeklerinin saldırısı sonucu yaralanan ya da hayatını kaybeden vatandaşlarımızın haberlerini okuyoruz. Bu haberlerin ardından da saldırgan köpeklerle ilgili herhangi bir çözüm üretmeyen belediyelere öfkemizi kusuyoruz. Son olarak da 13 yaşındaki Arda Doruk Derin'in haberini aldık. Bu olayla birlikte sokak köpekleri tartışması yeniden gündeme geldi. Sosyal medya kullanıcıları hem sokakta tedirginlik içinde gezen insanları hem de sokak köpeklerini mağdur etmeden çözüm bulunması gerektiğini söyleyerek yetkililere seslendi.
Bisikletiyle okuldan çıkan liseli gençlere köpekler saldırmıştı ve ciddi anlamda yaralanmıştı gençler. Gençlerin birinin babası hırsından, sinirinden o akşamüstü bölgede ne kadar başıboş köpek varsa (20 kadar sanırım) hepsini silahla vurmuştu. Olayın iç yüzünü bilmeyen sözüm ona hayvan sever karılar ortalığı ayağa kaldırmıştı, vayyyyy itlerimizi vurdular diye. Hayvan sever olmak bu değil yalnız.
Son yorum çok güzeldi, çağatay beyin yorumu, önlerine mama atıp vicdanımızı rahatlatıyoruz ve sahip çıkıyoruz zannediyoruz, Avrupada , medeni bir ülkede sokak köpeği ,kedisi olamaz...
Ben küçük bir kasabada yaşıyorum. Yaşadığım yerde çok fazla başıboş köpek var diye belediye hayvan oteli diyebileceğimiz standartlarda gerçekten çok güzel bir hayvan barınağı yaptı, sokak hayvanlarını toplamaya başladı, tam rahat ettik derken birisi barınağı şikayet etti kapattırdı( belediye bu seçimde eski seçimde kazanan partiden başka bir partiye geçti çünkü insanlar partisi değil kişinin kendisine inanıp güvendi ve oy verdi ama bazıları bunu anlayamadı, iyi birsey yapan sırf başka bir partiden diye şikayet etti ve bunu açıkça söylemekten de hiç çekinmedi.) Tabi barınak kapaninca bütün hayvanlar yeniden sokağa salinmak zorunda kaldı. Neyse eksik bir belge varmış onu tamamlayıp barınağı yeniden açtılar. Barınak açılınca bende kendi kapımın önündeki köpeklerin alınması için belediyeye başvurdum. Ben işe gidebilmek için sabah 6.45 te evden çıkıyorum ve her sabah kapının önünde birbirine hırlayan 10 tane köpek oluyordu. Kaç kere servis şoförünü arayıp apartmandan çıkamıyorum köpeklerden diye adamı kapımın önüne getirtmek zorunda kaldım, kac kere yolumu uzatarak sokak sokak köpeklerden saklanarak servise gitmek zorunda kaldım hatırlamıyorum bile. Ve köpekleri almaya geldiklerinde ne oldu dersiniz? Kadının bir tanesi çıktı sokağa bas bas bağırmaya başladı o kopekler benim köpeklerim alamazsınız diye insanlara saldırdı, köpekleri aldırmadı. Benim dediği köpeklerin ne tasması var ne aşı kartı var ne de bahçesinde bakıyor. Hayvanlar sadece korku saçıyor. Bu durumda ya sonunda o köpekler beni parçalayıp öldürecek ya da ben o kadını parcalayacagim öyle bir çözüm olacak gibi görünüyor. Yani tek sorun başıboş hayvanlar değil, başıboş 2 ayaklı hayvanlar da bu sürecin ilerlemesinde çok büyük bir sorun ne yazikki o yüzden nasıl olacak bilmiyorum ama umarım bu işe bir çözüm bulmak için birileri adım atar da hepimiz kendimizi bir nebze daha güvende hissederiz. Ülke zaten korku filmi gibi bari bir sorundan arınabilsek keşke..