Özel Güvenlik Amiri Birol Yıldırım'ın Esenyurt Polis Merkezi'nde şüpheli ölümü ile ilgili yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Polis merkezinde görevli komiser yardımcısı İsmail Alperen S. tutuklandı.
Olayda yalnızca bir polisin sorumlu olmadığını düşünen Yıldırım’ın ailesi ise suça karışan tüm polislerin tutuklanmasını talep etti.
Özel bir güvenlik şirketinde amir olarak çalışan 42 yaşındaki Yıldırım, mesai arkadaşı B.U.’nun bir polis memuruyla tartışıp gözaltına alınması üzerine 5 Haziran’da saat 22:30 sıralarında Esenyurt karakoluna gitmişti.
Birol, bilgi almak isteyince rütbeli bir memurun, “Bu arkadaşı da alın içeri” talimatıyla saat 23:30 sıralarında gözaltına alınmıştı. 6 Haziran’da saat 03:00 sıralarında ise bir polis karakoldan dışarı çıkarak bekleyenlere, “Birol Yıldırım vefat etti. Başınız sağ olsun” demişti.
Diken'de yer alan habere göre Yıldırım’ın dövüldüğüne şahit olan B.U.’nun oğlu A.U. çok sayıda polisin kendilerine kötü muamelede bulunduğunu belirterek şunları anlatmıştı:
“Babamla ikimizi yemekhaneye soktular. İkimiz de ters kelepçeliydik. Polis memurları bizi hazır bekliyordu. 10 kişiydiler. Dinlene dinlene ve kişiler değişe değişe bizi dövdüler. Yüzümüz duvara dönükken içeriye birisini fırlattılar. Adam benim sırtımdan destek aldı. __Tanımadığım birisiydi. Ters kelepçeliydi. Bu şahsı 25 dakika ters kelepçeli darp ettiler. Sonra babam ve ben gibi ters kelepçeli dizlerinin üstünde dik durup duvara bakmasını söyleyerek odadan çıktılar. O sırada şahsın isminin Birol olduğunu öğrendim.”
Valilik ve emniyet ölümle ilgili Yıldırım’ın ‘bekletildiği sırada fenalaştığını’ söylese de Diken’in yayınladığı görüntülerde Yıldırım’ın karakolun kapısında birden çok polis tarafından yaka paça içeri çekildiği, binanın içinde de kalabalık polis grubunun etrafını çevirerek tekme attığı görülüyordu.
Soruşturma kapsamında ortaya çıkan kamera kaydı görüntüleri ve tanık anlatımlarına karşın suça karışan polisler görevden alınmadı, ifadeleri de görev yerinde alındı.
Bunlar yaşanırken dosyaya Adli Tıp Kurumu’nun raporu girdi. Rapordaki tespitler şöyle:
Birol Yıldırım’ın kıyafetleri tamamen ıslaktı.
Vücudunda tespit edilen travmatik değişimler tek başına ölüm meydana getirebilecek nitelikte değil.
Travmatik değişimler yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte değil, kişi üzerindeki etkisi basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde.
Yıldırım kalp-damar hastalığı sonucu öldü.
Yıldırım’ın polis karakolunda darp edildiğinin kabulü halinde maruz kaldığı olayın stresi kendisinde mevcut olan kronik kalp-damar hastalığını aktif hale getirdi, olayla ölüm arasında tıbben illiyet bağı var.
Soruşturmada 19 Ağustos’ta yeni bir gelişme yaşandı. Şüpheli polislerden komiser yardımcısı İsmail Alperen S. ve Muhammet Cihan K. ‘taksirle öldürme’ suçundan tutuklanmaları talebiyle Büyükçekmece Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Komiser yardımcısı tutuklanırken diğer polis adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Komiser yardımcısı soruşturma aşamasında verdiği ifadede, Yıldırım’a kendisine ve görevlilere zarar vermemesi için ters kelepçe takıldığını öne sürmüştü.
Alperen S.’nin Yıldırım’a yapılan işlemleri anlatışından bu sırada yalnız olmadığı, diğer polislerle birlikte yaptığı belliydi.
Ailesi, Yıldırım’ın ölümünden yalnızca bir polisin sorumlu olmadığını düşünüyor. Avukatlar aracılığıyla savcılığa sunulan dilekçede, Yıldırım’a polisler tarafından işkence yapıldığı belirtildi.
Bunun tanık beyanları, kamera kayıtları ve adli tıp raporuyla sabit olduğunu belirten avukat, darp, suçu bildirmeme ve işkence suçlarını işlemiş tüm polislerin bir an önce tutuklanmasını talep etti.
Haber: Diken / Canan Coşkun
Ya diğer alçaklar?