Havaların ısınmasıyla birlikte tatil planları başladı. Herkes heyecanlı. Nereye gitsek, nasıl gitsek, kiminle gitsek gibi sorular akıllarda... Böyle önemli bir döneme girmişken, tatile kiminle gideceğinizi seçerken çok titiz davranmalısınız. Aksi takdirde, hayalini kurduğunuz o tatile asla sahip olamayacaksınız. İşte birlikte tatile gitmeden önce özellikle üzerinde düşünmeniz gereken tatil-mahvedici tipler;
Bu tiplerin aklında tek bir şey vardır: geride bıraktıkları. Bu bir arkadaş da olabilir, bir sevgili/eş de olabilir. Bu insanlar tatilin tadını çıkarmayı asla başaramaz ve akılları sürekli özledikleri kişiyle meşgul olur. Örneğin akşam yemeğine inersiniz ve güzel güzel etraftaki insanları keserek bir şeyler yiyeceksinizdir. Fakat bu arkadaşınız 'ben bi X ile konuşup geleyim' der ve odasına gider. Saatlerce Skype yapar ve tatilin içine eder.
Tabi muza binmek derken, resimdeki gibi bir şeyi kastetmiyoruz. Yoksa kim istemez muza binmeyi.... Böyle bir durumda evi arabayı satıp muza binilebilir... Fakat durum bundan çok daha vahim. Tatil paketi haberlerinde bunun gibi görseller görerek gaza gelen arkadaşınız, her gün böyle bir manzara ile karşılaşacağına kendini inandırmıştır. Bu nedenle her gün muza binmek ister. 'Yahu bugün de havuza filan gidelim' dersiniz ama fayda etmez. Arkadaşınız resimdeki gibi bir muza binmenin ülküsünü kalbinde yaşatmaktadır.
Bu arkadaşların denizle bir alıp veremedikleri vardır. Simitler şişirilir, plastik toplar alınır, gözlükler hazırlanır... Her şey tamamdır. Birlikte denize gidersiniz. Bu süreçte sizin aklınızda güzel güzel yüzmek, eğlenmek ve tatilin tadını çıkarmak vardır. Fakat bu arkadaşınız 'sen gir ben biraz uzanıp geleceğim' der ve sizi yollar. Aradan saatler geçmesine rağmen denize gelmez, kumların üzerinde bayılmış gibi yatıyordur. Dayanamayıp yanına gittiğinizde de 'ben yoruldum odaya gidiyorum' cevabını alırsınız ve gününüz mahvolmuş olur.
Bu insanlar arkadaşlarının anlattığı 'abi geçen yaz Çeşme'de bir diskoya gittim... offf offf...' şeklinde hikayelerin fazlasıyla etkisi altındadırlar. Diskoya gittiklerinde hayatlarının tamamen değişeceğini ve mutluluk denizinde yüzeceklerini sanarlar. Tatile gidilen ilk günlerde diskoya çıkartma yapılır fakat bir köşede oturup sessizce içki içmek ve sahnenin ortasında ayakta duramayacak kadar sarhoş olan insanların hoplamasını izlemek ile yetinilir.
Ceplerine normal hayatta da çok düşkün olan bu insanlar, gaza getirildikleri zaman bir tatile 3 maaşlık para harcamaktan çekinmezler. Her şey güzel olacaktır, mutlu mesut vakit geçirilecektir... Taa ki tatil başlayana kadar. Tatilin ilk gününden itibaren 'çok para harcadık yaa...' şeklinde yakınmalar başlar. Kendileri tatilini tadını asla çıkaramaz. Bütün gün kendilerine kızarlar ve hiçbir şeyden mutluluk duymazlar. Havuza gidersiniz ve 'bu mu yani? O kadar parayı buna mı verdik?' gibi bir şey söyleyerek modu anında düşürürler.
Bu arkadaşlar hesap kitap derdindedir. Tatili bir kuruş harcamadan bitirmeye çalışırlar. Eğer onunla takılmak zorundaysanız, birçok aktiviteden mahrum kalacağınız kesindir. 'Adaya gezi varmış yarın sabah gidelim mi?' dediğinizde aldığınız ilk cevap 'kaç paraymış?' sorusu olur. Fiyatı öğrenince, pahalı ya da ucuz olsun, buna kesinlikle karşı çıkarlar. Tatil günleri böylece geçip gider ve bu arkadaşlar asla eğlenemezler. Suratlarındaki somurtkan ifadeyle geldikleri tatilden, yine aynı ifadeyle ayrılıp evlerine dönerler.
Bu insanlar sinsidir efenim. Gerçekten, bu insanlardan yalnızca tatile çıkarken değil, hayatınızın her alanında uzak durmak gerekir. Sizi saf zannederek her şeyi size kitlemeye çalışırlar ve bunu bıkmadan usanmadan yaparlar. Tatildesiniz, her şey çok güzel, harika bir günün ardından barda buluşup bir şeyler içmek için sözleştiniz. Bu arkadaşınız gelir ve içkileri size kattırmaya çalışır. Çok ayıp gerçekten.
Bu insanlar gittikleri yerin tadını çıkarmak ve farklı şeyleri deneyimlemek yerine, sürekli sosyal medya üzerinde ne yaptığını paylaşma gayreti içindedir. Bilinçaltında 'bakın ben neler neler yapıyorum' gibi bir mesajı tüm çevresine vermek vardır. Diskoda dans ederken, bir yerde yerel bir yemek yerken, havuzda yüzerken, güneşlenirken... Tatilin her saniyesini online olarak dünyaya aktarırlar. Haliyle tatilin tadını çıkarmayı unuturlar ve sizi de iptal ederler.
Bu insanların çocuksu merakları, tatil dediğiniz şeyin bir eziyete dönüşmesine neden olabilir. Daha gidip kurulduğunuz yeri keşfetmeden, orada yapılabilecek şeyleri yapmadan, 'hadi şuraya gidelim yarın' diyerek sizi bir telaş haline sürüklerler. Tatil yapmaya gidip bir güzel dinlenmek için mi oradasınız yoksa acı çekmek için mi, bunu anlayamazsınız. Neticede 10 gün içinde 20 farklı yer görebilirsiniz ama hiçbirinin adını dahi hatırlamadan eve dönersiniz.
Bu arkadaşlar kendilerini Hans veya Hannah filan sanarlar. Şıpıdık terlikler ve turist Ömer şapkasıyla çarşıya inerler, zaten aşina oldukları yerel şeylere ilgiyle bakarlar ve boyunlarına taktıkları fotoğraf makinesi ile her şeyi çekerler. Bir süre sonra iş çığrından çıkar ve bu arkadaşlar uyanır uyanmaz votka içmeye başlarlar. 'Yahu napıyosun Sülo?' dediğiniz zaman 'tatilde değil miyiz kardeşim' gibi bir cevap alırsınız. Kişilik tamamen Hans'a oturtulmuştur. Sülo gitmiş, Hans gelmiştir.
Bu insanlarla tatil yapmak tam bir kabusa dönüşebilir. Size kendi istediklerini yaptırmak için ellerinden geleni yaparlar. Zaman zaman yalnızca otoritelerini göstermek için sizin istediğinizin aksini isterler. 'Havuza gidelim hadi' dersiniz, 'yok ya, denize gidelim boşver havuzu' derler. 'Diskoya mı gitsek acaba?' dersiniz, 'yok ya bugün barda takılalım' derler. Bu böyle sürüp gider. Tatil yaptığınızı anlayamadan tatilin sonuna gelmiş olursunuz.
Bu tiplerin niyeti zaten daha yoldayken belli olur. 'Bu tatilde hayatımın aşkını bulacağım' gibi bir düşünce vardır akıllarında ve bunu sizinle paylaşmaktan çekinmezler. Zaten aşık olmak üzere geldikleri otelde, ilk gördükleri düzgün fizikli kişiye aşık olurlar (olduklarını iddia ederler). Artık sıra aşık tribi atmaya gelmiştir. Size sürekli 'onu gördün mü?' diye sorarlar, sık sık onun takıldığı yerlerde gezerler. Neşesi gitmiş, toğu Rıfkı dayı tarafından kesilmiş bir çocuk gibi davranarak tatilin içine ederler. Uzak durulması gereken tipler arasında belki de en tehlikelileri bunlardır.