'Eleştirel felsefenin babası' olarak kabul edilen Alman filozof Immanuel Kant, modern felsefe söz konusu olduğunda sürekli kendisine dönülmek durumunda kalınan büyük bir filozoftur.
Biz de ölümünün 212. yılında bu büyük filozofla ilgili ilginç bilgileri sizin için derledik.
Dedesi Hans Kant Prusya'ya, İskoçya'dan gelmişti. Ve babası da dahil olmak üzere soyadlarını (Cant) olarak telaffuz ediyorlardı.
Annesi ise Nürnberg doğumlu etnik bir Almandı.
Eğitimini ancak ilerleyen yıllarda, arkadaşlarının verdiği maddî destek ile bitirebildi.
Kadrosunu aldıktan sonra ise neredeyse ölümüne dek çalıştı.
Felsefenin yanı sıra matematik ve doğa bilimlerine katkıda bulunmuştur.
Bunu, “Görüsüz (deneysiz) kavramlar boş, kavramsız görüler kördür.', ifâdesiyle formüle etti.
Kant, daimi bir barışın olabilmesi adına Birleşmiş Milletler gibi bir yapının kurulması gerektiğini 'Ebedi Barış Üzerine Bir Deneme' isimli yapıtında öne sürmüştü.
Kralın ölümünün ardından ise dinî konular üzerine yazmaya ve muhafazakârlığa karşı muhalefet etmeye devam etti.
Öylesine organize bir yaşamı vardı ki, günlük rutini asla şaşmazdı:
Her sabah, saat 04.55'te uyanır. Saat 07.00 sınıfa girerek ders verir. İki saat sonra, yani saat 09.00'da, çalışma odasına dönüp 12.45'e kadar çalışırdı.
Sonrasında bir kadeh iyi cins şarap, likör ya da sıcak şarap içme zamanıdır. Öğle yemeğini genelde konukları ile birlikte yerdi. Yemeklerde devlet adamlarını, profesörleri, hekimleri, rahipleri, tüccarları ve genç öğrencileri ağırlardı.
Öğle yemeğinden sonra, şekerleme yapmadan önce ise 'filozof yolu' diye isimlendirilen günlük yürüyüşüne çıkardı. O kadar dakikti ki, o geçerken esnaf saatini ayarlardı.
Ancak bu bilgi doğru değildir. Kant özel hoca olarak çalıştığı 1750-1754 tarihleri arasında yaklaşık 20 km uzaklıkta bulunan Judtschen'e (bugünkü Veselovka, Rusya) ve 145 km uzaklıktaki Mohrungen'e (bugünkü Jarnołtowo, Polonya) gitmiştir.
Kavga sırasında zanlı plastik mermi atan bir tabanca çekti ve muhatabına birkaç el ateş etti. Zanlının gözaltına alınırken, hastaneye kaldırılan mağdur ise tedavisinin ardından taburcu edildi.
Bu olay bana Rusların hem bize hiç benzemediğini hem de çok benzediğini düşündürdü doğrusu. :)
Kaliningrad, Rusya Federasyonu'nun Rusya ile sınırı olmayan, Litvanya ile Polonya arasında Baltık Denizi kıyısında bir toprağıdır.