Birleşik Krallık'ta Kadınlara Oy Hakkını Kaos Yaratarak Kazandıran Aktivist: Emmeline Pankhurst

Askeri taktiklerinden dolayı oldukça eleştirilse de, harcadığı emek kadınların Birleşik Krallık'ta oy hakkı kazanmasında hayati bir önem taşıyor...

Kaynak: 1, 2, 3, 4

Doğum sertifikası başka türlü söylese de, kadın hakları aktivisti Emmeline Pankhurst doğum tarihinin Bastille Günü (14 Temmuz) olduğu konusunda hep ısrarcıydı.

www.wikizeroo.org

Kızları tarafından yazılanlar dahil pek çok biyografide doğum gününün 14 Temmuz olduğu iddia ediliyordu. 1908'de 'O günde doğmuş olmamın hayatım üzerinde bir etkisi olduğunu hep düşünmüşümdür' diyerek Bastille'i basan kadın devrimcilere olan sempatisini de açıkça göstermişti.

Dünyaya geldiği aile jenerasyonlar boyunca politikayla iç içeydi.

Annesi Man Adası'ndan geliyordu ve ataları sosyal sıkıntılarla dolu kişilerden oluşuyordu. Man Adası ayrıca 1881'de kadınlara ulusal seçimlerde oy hakkı tanıyan ilk ülke olmuştu. Babası ise Manchester'lı tüccar bir aileden geliyordu ve onlar da politika ile iç içeydiler. Annesi Buğday Vergileri Karşıtı Birlik ile çalışıyordu, babası Peterloo Katliamı'nda bulunmuştu.

1858 yılında politik olarak aktif bir aileye doğan Pankhurst, kadınların oy hakkı hareketiyle 14 yaşında tanıştı.

Evli ve bekar kadınların oy hakkını savunan Kadın Hakları Birliği'ni kurdu. Bu organizasyon dağılınca, solcu Bağımsız İşçi Partisi'ne katılmaya çalıştı fakat cinsiyeti dolayısıyla kabul edilmedi. Yoksulları Koruma Kanunu Gardiyanı olarak çalışırken, Manchester'daki çalışma koşullarının ağırlığıyla şok yaşadı.

1903'te Pankhurst Kadınların Sosyal ve Politikal Birliği'ni kurdu. Bu birlik "söz değil, iş" sloganıyla tüm kadınların oy hakkını savunuyordu.

Kendilerini bağımsız olarak tanımlayan bu topluluk genellikle politik partilerle zıt düşüyordu. Daha çok fiziksel karşılamalarıyla tanındılar: bu birliğin üyeleri camları kırıyor, polislere saldırıyordu. Şiddet, kanunsuzluk ve çevreye zarar eylemleri arasındaydı. Başbakan'ın evine, arabasına, taşlar ve baltalar fırlattıkları bile olmuştu. Aynı zamanda bomba da kullanıyorlardı.

Pankhurst, kızları ve diğer üyeler defalarca hapis cezaları aldılar. Fakat gösteriler hapisteyken de bitmiyordu.

Davalarına dikkat çekmek için açlık grevleri yapıyor, çoğu zaman zorla boğazlarından yemek tıkılmak zorunda kalınıyordu. İlk tutuklanmalarından birinde 'Kanunu çiğnediğimiz için değil kanun çıkarmak istediğimiz için buradayız.' demişti.

Birinci Dünya Savaşı'nın gelişiyle Emmeline ve büyük kızı Christabel Britanya hükümetinin Almanya karşısındaki gücünü desteklemek için oy hakkı militanlığına son verilmesini istedi.

Kadınları endüstriyel üretimde yer almaya, genç erkekleri ise savaşmaya cesaretlendirdiler. 1918 yılında 21 yaş üste erkekler ise 30 yaş üstü kadınlara oy hakkı verildi. Yaş farkının nedeni ise erkeklerin azınlık seçmen olmamasını sağlamak için yapılmıştı, çünkü savaş boyunca çok fazla erkek kaybedilmişti.

Maalesef Pankhurst uğruna yıllarca çaba verdiği oy hakkı 2 Temmuz 1928'de 21 yaş üstündeki kadınlara da verilmeden sadece birkaç hafta önce hayatını kaybetmişti.

İki yıl sonra parlamentonun yanında Pankhurst'un bir heykeli yapıldı.

Süfrajetler militanlık yapmış olsalar da, savaşın çıkması aslında çabalarına yardımcı olmuştu.

Çünkü erkeklerin yokluğunda kadınlar onların işlerini yapmış ve bu işleri erkekler kadar da iyi yapmışlardı. Oy hakkı bu yüzden genişletilmişti.

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
30.11.2019

Diğer milletler zorla seçim hakkı alıyor, bizde de ülkenin kurucusu kayıtsız şartsız kadınlara seçme ve seçilme hakkı veriyor, yine cahil insanlara yaranamıyor amk

30.11.2019

Ne diyelim , yaşa Mustafa Kemal paşa.

30.11.2019

İşte bu kadınlar bu hak için bunca çaba harcadığından değerini çok iyi bilip, sahip çıkıyorlar. Çünkü haklarını söke söke tırnakları ile aldılar. Herhalde Atatürk tarafından seçme seçilme hakkı kadınlara verilmeseydi, verilmesi çok uzun yılları bulurdu.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ