Biricik Gezegenimizin Son 40 Yılda Ne Kadar Değiştiğini Kesinlikle Görmeniz Gerekiyor

Gezegenimizin son 40 yıldaki değişimini gösteren bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız ?

1. Haritada yeni adalar ortaya çıktı: Dubai'nin Palmiye Adaları

Geçtiğimiz yıllarda Dubai şehri çok büyük bir genişlemeye uğradı. Nüfus konusunda ise 1990'dan itibaren 500.000 kişiden 2020'de ölçülen verilere göre 3,3 milyondan fazlasına yükseldi. Dünyanın en önemli iş merkezlerinden biri olarak bilinen şehir, yüzey olarak da oldukça büyümüştür. Hem karadan hem de denizden 300 kilometreden daha fazla kıyı şeridine ve iç kesimlere yayılmıştır. Bu olay, Palm Adaları ve Dünya Yapay Takımadaları gibi küme şeklindeki insan yapımı adalarının oluşumuna neden oldu.

2. Renk değiştiren sular: Tanzanya'daki Natron Gölü

İlk baktığınızda yukarıda bulunan kolajdaki ilk fotoğrafın kara olduğunu düşünebilirsiniz ancak o bir pembe göl. Yüksek tuzluluk oranının bulunması, sıcaklığının 40°C'den fazla olması ve 12'den yüksek pH'lara ulaşabilen alkalinitesiden dolayı dünyada bulunan en ölümcül ve tehlikeli göllerden birisidir. Yılın zamanına bağlı olarak algler ve bakteriler gölün içinde çoğalır ve renginin değişmesine neden olurlar.

3. Ormanların kesilerek yok edilmesi; Bolivya'da bulunan San Julián'da soya fasulyesi yetiştiriciliği

Geçtiğimiz yıllarda Amazon, iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanlardan biri olmuştur. Bunu sadece çoğu zaman okuyup gördüğümüz ve dünyaca bilinen Amazon yangınlarından dolayı demiyoruz. Ayrıca yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz gibi tarım arazisi geliştirmek için alanda gerçekleştirilen aşırı ağaç kesiminden dolayı olduğu da söyleniyor. Bu yaratılan yeni alanların çoğu sığır gibi büyükbaş hayvanların yemi olan soya fasulyesi yetiştirmek için kullanılan tarlalar oluşturmak için kullanılıyor.

4. Küresel ısınma ile verilen mücadele: Çin’in güneş fotovoltaik santrali

Yenilenebilen enerjiler, temiz ve doğaya herhangi bir zarar vermeden elde edilebilen enerji kaynaklarıdır. Herhangi bir doğayı kirletecek maddeler üretmezler ve küresel ısınmayı durdurmak için yardımcı bir yol olarak görülebilirler. Gün geçtikçe daha fazla daha fazla ülke bu tür enerji kaynaklarının kullanımı üzerine bahse giriyor ve kendi arazilerinde güneş parkları kuruyorlar. Çin, ABD, Japonya ve Almanya gibi ülkeler bu parkı kuran listenin başında bulunuyorlar veçok daha fazla ülke onlara katılacağını umuyoruz. Yukardaki fotoğraflarda Çin'in Güneş ışığını kullanarak elektrik üretmek için inşa ettiği güneş santrallerinden birini görebilirsiniz.

5. Eriyerek yok olan buzullar: Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Columbia Buzulu

Alaska'nın güney kıyısında yer alan bu buzul, son yıllarda özellikle küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan sıcaklık değişimlerinden etkilenen buzulllardan birisidir. Daha doğrusu, dünyadaki en hızlı hareket eden buzullardan birisidir. Ve 1980'lerin başlarından beri geri çekilmektedir.

6. Tüm hızı ve gücüyle gelen yeni bir çevre düşmanı: Kanada'nın petrol kumu yatakları

Bu durum, gezegenimizin maruz kaldığı insan aktivitelerinin en zarar verici yönlerinden birisidir. Bunun nedeni ise çatlatmanın (veya kırmanın) kumlardan petrol çıkarmayı içermesi ve bunu yaparken oldukça fazla miktarda enerji ve su gerektirmesi. Bununla kalmamakla beraber, aynı sırada suya ve hatta havaya oldukça büyük bir miktarda zehirli ve kirletici madde salgılar. Petrol kumları, geleneksel olmayan ve alışagelmemiş bir petrol kaynağıdır. Petrol kumları stratejik bir kaynak haline geldiler ve sömürülmeleri gittikçe yaygınlaşıyor. Bunun nedeni geleneksel petrolün, çıkarılması daha kolay olsa da gün geçtikçe azalması ve kıtlık haline geçmesidir.

7. Kendileri büyüdükçe gölleri küçülten korkutucu endüstriler: Kazakistan ve Özbekistan arasındaki Aral Denizi

Bu olay, insan açgözlülüğünün ne kadar yıkıcı ve zarar verici olabileceğinin açık başka bir örneğidir. 1960'da, çölün ortasında pamuk ve diğer mahsulleri üretebilmek için Aral Denizi'nden (adının deniz olduğuna bakmayın aslında kendisi bir göl) suyu yönlendirmek ve toplamak için bir projeye girişildi. Pamuk dünyanın en çok su tüketen mahsullerinden biri olduğu için bu proje nerdeyse gölün tamamını kurutuyordu.

8. Gezegenimiz için yeni yeşil akciğerler: Çin'deki "Yeşil" Çin Seddi

Umuyoruz ki önümüzdeki 40 yıl içerisinde insanın faaliyetleri tarafından etkilenen tabiatın bu tür dönüşümlerini daha fazlasını göreceğiz. Bu fotoğrafta görülen olay, Çin'de geçen yüzyıldan beri kurumuş bir ekolojik rezervin restorasyonudur. Bu 'Yeşil' Çin Seddi olarak adlandırılıp 7. yüzyılda kurulan Çin Seddi'ye gönderme yapan girişim, alana milyarlarca ağaç dikerek çölleşmeyi durdurmayı ve hatta tersine çevirmeyi amaçlıyor.

9. Las Vegas'ta yaşananlar her zaman Las Vegas'ta kalmaz : ABD'nin Nevada Eyaleti'nde büyüyen şehirler

Geçtiğimiz 40 yıl içerisinde Las Vegas şehrinin nüfusu nerdeyse 5 katına çıktı. Fakat böylesine büyük bir büyüme belirli kaynaklar da gerektirir. Mead Gölü genellikle şehrin içme suyu ihtiyacını karşılıyordu ama böylesine nüfus artışı ile birlikte sıcaklık arışı ve tarım gibi faktörlerinde etkisiyle yukardaki fotoğrafta da görebileceğiniz gibi göl zaman içinde gittikçe küçüldü.

10. Antarktika yavaş yavaş çözülüyor: Antartika'da bulunan Çam Adası Buzulu

Bu Antartika kıtasında bulunan büyük buz akıntısı, küresel ısınmadan büyük ölçüde etkileniyor. ABD Ulusal Bilim Vakfı, eğer bu buzul eriyip suyunu okyanusa aktarırsa deniz seviyesinin 61 metre yükseleceğini tahmin ediyor. Maalesef, Antartika'daki en hızlı eriyen buzul, Pine Adası Buzulu, buz kaybının yaklaşık %25'ini temsil ediyor.

11. Tabiatın içindeki düzen: Filipinler'deki Pinatubo Dağının iyileşmesi

500 yıllık uykudan sonra Pinatubo Yanardağı 1991'de tekrar aktif hale geldi ve geçen yüzyılın en şiddetli ve sarsıcı volkan patlamalarından birini üretti. Etkileri tüm dünyada hissedildi: Dünyanın çevresini bir sülfürik asit tabakası sardı, sıcaklıklar büyük ölçüde düştü ve ozon tabakası büyük ölçüde hasar aldı. Bugünlerde volkan patlamasının neden olduğu yıkımın ardından o bölgenin gün geçtikçe doğal görünümüne kavuştuğunu açıkça görebiliriz.

12. Rusya'da terk edilmiş mahsuller yemyeşil ormanlara dönüştü.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, büyük mahsuller terk edildi ve orijinalinde kendisine ait olanı geri almak için tekrar Tabiat Ana'nın ellerine bırakıldı. Tabiat Ana, kendi imkanlarıyla sahip oldukları tüm yeşillikleri onarıp geri kazanmaya özen gösterdi. Bu, iyileşmenin çok daha yavaş olacağını öngören çoğu bilim insanı için bile şaşırtıcıydı.

Peki siz bu değişimler hakkında ne düşüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Doğa Kendisinin Olanı Geri Alıyor! Venedik'te İnsanlar Evlere Kapanınca Kanalların Geldiği Hal Çok Şaşırttı
Dünyamızın Eşsiz Bir Yer Olduğu Kanıtı Niteliğinde 2020 Yılının En İyi 30 Doğa Fotoğrafı
Ülkemizin Doğasına Ne Kadar Hakimsin?

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı