Hatta öyle ki bazı insanlar tüm günlerini kahve içerek bile geçirebiliyorlar ve sabah kalktıkları an ilk iş kahve içiyorlar. Ama bu yaptıkları pek de doğru değil.
İlk olarak, içerdiği kafein sayesinde daha uyanık kalmanıza yardımcı oluyor. Ayrıca, taze bir kahve yapmak oldukça sakinleştirici bir ritüel. Hatta bir çalışma, kahvenin aromasının bile diş tedavisi gören hastalarda stresi azalttığını buldu. Ayrıca, Alzheimer ve tip 2 diyabet gibi hastalıklara karşı koruyucu olabileceğine dair bazı kanıtlar da bulunuyor.
Örneğin, hamilelik sırasında aşırı kafein tüketimi sağlık uzmanları tarafından önerilmiyor. Ayrıca bilim insanları, sindirim sorunları olan bazı kişilerin, kahveden uzak durmaları durumunda semptomlarının daha kolay yönetilebileceğini buldular.
Bunun ana sebeplerinden biri hidrasyonla ilgili. Kahvedeki kafein diüretik bir etkiye sahip. Bu da kahvenin idrar yapmayı artırdığını gösteriyor.
Ancak, suyun vücudu nemlendirmede en iyi yol olduğu kesindir. Bu nedenle, kahveye başlamadan önce sabahları bir bardak su içmek iyi bir fikir olabilir.
Kahve, kortizol adlı hormonun salgılanmasını uyarır. Ancak bu etki, düzenli kahve içenlerde daha azdır.
Kahvedeki kafein uyarıcı etkisi nedeniyle, gece uykusuzluğa veya kalitesiz uykuya yol açabilir. Ayrıca biyolojik ritminizi de etkileyebilir. Melatonin de gece uyumadan önce artmaya başlar ve uyku hazırlığını destekler. Sabah erken saatlerde kahve içmek, melatonin salınımını engelleyebilir.
Eğer gözlerinizi açar açmaz kahve içiyorsanız, kahvedeki kafeinin tüm faydalarını alamayabilirsiniz. Bu nedenle ilk fincanınızı içmek için biraz beklemeniz daha iyi olabilir. Böylece kortizol seviyeleriniz düşmeye başlamış olur.
Sugayı gördüm atladım geldim