Toplumda birbirine bitişik yapılan daha güvenli olduğu düşüncesi hakim ancak Prof. Dr. Yüksel, bu düşüncenin yanlış olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
'Binaların mühendislik hesapları yapılırken hepsinin tekil bloklar olarak yani birbirinden ayrı şekilde tasarlanması gerek. Çünkü deprem hareketi gibi bir etki geldiğinde binalar, öngörmüş olduğumuz çerçevedeki yer değiştirmeleri yani yatay deplasmanları yapabiliyor olmalı. Fakat bitişik nizamda buna pek imkan olmuyor. Binalar farklı zamanlarda yapıldıkları için örneğin döşeme seviyeleri aynı hizaya bile gelmemiş olabiliyor. Bu çok tehlikeli bir durum.'
Prof. Dr. Yüksel’e göre bitişik nizamlı yapılarda blokların kenar bölümleri her zaman daha fazla risk barındırıyor. Uçta olan kısımların depremde yıkılma olasılığı daha fazla. Bunun nedeni ise diğer bölümlerde kolon kırılma ihtimali olsa da bu binalara birbirine yaslanan kütle transferi yapan sisteme dönüşür.
- Binaların arasında mesafe ne kadar olmalı?
'5 katlı bir bina düşünelim, solundaki yapının da 25 santimetre deplasman yapma özelliği bulunsun. Yani yandaki bina deprem esnasında 25 santimetre sağa sola vuracak. Mevcut binanın da deprem sırasında bunu yapma ihtimali var. O nedenle tüm sallantı hesaplarının yapılıp araya belli bir güvenlik toleransı da konarak çıkan sonuca göre binaların arasında bırakılacak mesafenin belirlenmesi gerekiyor.'
- Hangi çatlaklar risk taşıyor?
Kiriş ve kolonlarda oluşan çatlaklara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle kirişlerin her iki ucuna dikkat edilmeli.
Kaynak