Üniversitelere giriş sınavı farklı baş harf kombinasyonlarıyla her yıl yapılıyor ve her yıl medyaya bilindik görüntüler servis ediliyor. Sınava yetişemeyenler, sınava büyük bir gayretle son anda yetişenler, kıyafeti veya aksesuarları nedeniyle sınava alınmayanlar gibi belli başlı konular var. Ancak bir vatandaş verdiği röportajla gerçekleri yüzümüze tokat gibi vurdu. Çocuğu sınava giren babanın sözleri gündem oldu.
Yıllarca gördüğümüz sınava geç kalanlar, uyuyakalanlar, belgelerini unutanlar bu yıl da gündem oldu. Ancak artan yaşam maliyetlerinin eğitime nasıl bir etkisi olduğu hep göz ardı edildi.
Babanın öne çıkan ifadeleri şöyle;
'Şimdi yavrum kazandı bir şehir, nasıl okutayım? Kazanmasın diye dua ediyorum.'
'Hadi gelin bana sorun heyecanı... Elim ayağım titriyor, 'kazanamasın' diyorum.'
'Acı bu, gerçek bu, ülkenin hali bu, ağlanacak durumdayız. Kazanamıyoruz, yok, hamallık yapıyorum. Kazansa ne olur? Okutamayacağız. Dershaneye mi gönderebiliriz, ev mi tutabiliriz, kişisel masraflarını mı karşılayabiliriz, ne yapabiliriz?'
'Herkes bunu bilsin, aldığımız para bizi geçindirmiyor, evlat okutamıyoruz'
Fahrettin abinin yaratıklarını ülkenin gerçek gündemlerinden biri olan bu tür içerikler altında göremezsiniz. Onlar sadece hayal satabildikleri içeriklerin altına yazabilirler ya da yalanları hikayeleştirirler.
Biz bu duruma 1 gecede gelmedik. Bir tarih vermemiz gerekirse, 2015 seçim sonuçları iki büyük tabuyu yerle bir ettiği halde hâlâ "Ülkede muhalefet yok!" manipülasyonuna gelip ateşe odun taşınmasına yardım edenlerin 10 senelik çabasıyla geldik.
Kadınların kıyafetini konuşmak yerine ülkenin geldiği hali bu babanın çaresizliğini konuşabilirsiniz arap ülkelerinden bile geri gittik adamlar uzaya ne yollasak ne buluş tasarlasak diye düşünürken siz kadınların kıyafetinin derdindesiniz hala yazık şu ülkemin geldiği hale