Bırakın Camilerin Kapatılmasını Atatürk Döneminde 29 Tane İmam-Hatip Okulunun Açıldığını Biliyor muydunuz?

Mağduriyet söylemi, genelde mağdur olmayanın elinde çok tehlikeli ve ahlaksız bir silaha dönüşebiliyor. Bu silaha karşı durmak için ise sanırım 'gözü hep açık tutmak' gerekiyor, öyle değil mi?

Kaynak: Atiye Emiroğlu Bayir - Necmi Uyanık

Eğitimin birleştirilmesi ve medreselerin kapanması dini eğitimin ortadan kaldırmaz. Ancak Cumhuriyet bu eğitimi ümmet değil ulus devlet anlayışı ile yapmak ister. Ve devreye imam-hatipler girer.

Şöyle der Atatürk: "Her fert dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır. Orası da mekteptir." MEB ise imam-hatip okullarının açılış amacını şöyle açıklar:

“Mevzuatımıza göre laik öğretim sistemimiz içinde birer meslek okulu niteliği taşıyan İmam – Hatip Okullarının amacı, özellikle imamlık ve hatiplik görevlerini yapmak üzere, orta seviyede aydın din adamları yetiştirmektir.”

Ve böylece 1924'te 29 ilde okullar faaliyete geçer. Bu okullardaki öğrenci sayısı 2258, öğretmen sayısı ise 300'dür. Ve bu 29 okul şu il ve ilçelerde açılır:

İstanbul, Edirne, Erzurum, Isparta, Eskişehir, Ödemiş, Urfa, Afyon, Amasya, Antalya, Ankara, Balıkesir, Bursa, Bolu, Tire, Bozok, Hopa, Harput, Sivas, Şavşat, Uşak, Gaziantep, Kastamonu, Konya, Kayseri, Kütahya, Maraş, Manisa ve Niğde.

5 yıllık ilkokula dayalı birer eğitim-öğretim kurumu olan okulların ders çizelgeleri incelendiğinde, derslerin %40'ının din eğitimi, %60'ının ise seküler derslerden oluştuğu görülür.

Bu sayılar ise gösterir ki Cumhuriyet, modern düşünebilen, cumhuriyeti  benimsemiş din bilginleri yetiştirmek ister.

1930 tarihli bu diplomayı incelediğimizde öğrencilerin din dersi dışında aldıkları dersleri şöyle görüyoruz:

MEB, fırsat eşitliğini de gözeterek isteyen öğrencilerin bu okullardan mezun olduktan sonra tahsillerini devam ettirebilmelerinin önünü açar.

Ve orta okul mezuniyet sınavlarına girebilmelerini sağlar. Bu sınavı başaranlar da lise eğitimi alabileceklerdir.

Dönemin MEB'inin aldığı bu kararın imam-hatip okulları açısından bir avantaj olduğu görülebilir. Ancak çeşitli nedenlerle bu okullardaki öğrenci sayılarında azalmalar görülür.

Harf ve dil devrimi, laik yönetim anlayışı, imam ve hatiplerin istihdamlarının az olması, imam-hatip liselerinin açılmaması gibi sebeplerle öğrencilerin ilgisi bu okullardan kayar.

Ve 1926'ya gelindiğinde yalnızca İstanbul ve Kütahya'da 2 okulda toplam 100 öğrenci kalır. 1930'da ise bu kalan son iki okul öğrenci azlığı nedeniyle kapatılır. Ayrıca 1924'te liselerin...

1927'de ortaokulların, 1931'de ise öğretmen okullarının programlarından din bilgisi dersleri çıkartılır. Son imam-hatip okullarının kapatılmasının ardından 1948'e kadar ise din eğitim ve öğretimi DİB'in açtığı Kur'an kursları tarafından verilir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Türk Halkı Olarak Çağdaş Dünyada Dört Elle Sarılmamız Gereken İki Şey: Atatürk ve Laiklik
Pakistan'da Bir Cihad Üniversitesi: Darul Ulum Hakkani
Milli Eğitim Eski Bakanımız Hasan Âli Yücel'in Çocukken 1 Sene Konuşmadığını ve Kaçırıldığını Duymuş muydunuz?
Osmanlı Arşivlerinden Geliyoruz! Şeyhülislamların Birbirinden İlginç 16 Fetvası
Ebussuud Efendi'nin Yunus Emre Öğretisini İzleyenler Hakkında İdam Kararı Çıkarttığını Biliyor muydunuz?

Popüler İçerikler

Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
YORUMLAR
08.09.2021

Atatürk ün kim olduğunu anlayabilecek kapasite de % 20-30 nüfusumuz olsaydı bugün bu hallerde olmazdık.

12.09.2021

Artık siyâset dinselleşti, din siyâsallaştı maalesef..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ