Yazık güzelim şehir perişan olmuş resmen...
Yazık güzelim şehir perişan olmuş resmen...
Özellikle biraz araştırdıysanız şahane evlerinin ucuzluğuyla dikkatinizi çekmiş olabilir.
'Evi barkı satıp Amerika'ya mı yerleşsem' düşüncesiyle hayallere dalıyorsanız tekrar düşünmenizi gerektirecek sebepler sunacağız size.
1900'lerin başında Amerika'nın gayri safi yurt içi hasılasının %37'ni tek başına üreten bir şehir düşünün. Bu Amerika kadar büyük bir ülkenin ekonomisinin üçte birini tek başına taşımak demek.
Böyle bir sanayi şehri elbette oldukça kalkınmıştı ve insanları da zengindi. Ancak her dönem farklıdır biliyorsunuz, o zamanların şartları da oldukça farklı ve zorluydu.
Bilmeyenler için kısaca bahsedelim. 1973 Petrol Krizi, 15 Ekim 1973 tarihinde Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Birliği OAPEC'nin (OPEC üyesi Arap ülkeleri ve Mısır ile Suriye) Yom Kippur Savaşı'nda ABD’nin İsrail Ordusu'na destek vermesine karşılık olarak ilan ettiği petrol ambargosu sonucu ortaya çıktı. OAPEC, ABD ve savaşta İsrail’den yana tavır sergileyen ülkelere artık petrol ihraç etmeyeceğini bildirdi.
Bununla beraber OPEC üyesi ülkeler, dünya petrol fiyatlarını yükselterek ülkelerine giren kaynakları artırmaya karar verdiler. Gelişmiş ülke sanayileri petrole bağımlı durumda olduğu için OPEC ülkelerinin önde gelen müşterileri durumundaydı haliyle. 1973 yılında petrol fiyatlarındaki şaşkınlık verici artış ve 1973-74 dönemindeki borsanın çöküşü, 1929 Krizinden beri yaşanan küresel bir ekonomik krizdi ve sadece fiyat artışlarıyla açıklanamayacak mekanizmalara ve uzun dönem etkilerine sahipti.
Herkesin bildiği Peugeot, Volkswagen, Toyota, Datsun, Mazda ve Honda gibi markalar o dönem çok daha az yakıt tükettiği ve küçük olduğu için satışlarında patlama yaşadı, Amerikalılar dahil dünyanın çoğu bu araçlara yöneldi. Detroit'in en önemli araba markası ve Amerikan arabalarının çoğunu ürettiren General Motors ise zor bir durumda kaldı ve farklı yollar aramaya başladı.
1973 Petrol Krizi'nden önce dünyanın en büyük otomobil markasıyken, sonrasında en büyük otomobil üreticisi unvanını Toyota'ya kaptırdı.
Bir dönem Amerika'nın elektrik dağıtımını tekelinde tutan ve 1876 yılında Thomas Edison tarafından kurulan General Electric şirketi de General Motors gibi şehri terk etmiş.
O dönem bildiğiniz üzere özellikle Amerika'da yaşanan ırkçılık sebebiyle (tabiri caizse o dönemin diliyle) 'siyahi' insanların işçi kesimi 'beyaz' insanların da nüfuzlu kesimi oluşturduğunu tahmin edersiniz.
Gettoların orada yaşamayan insanlar için bazen oldukça güvensiz yerler haline dönüştüğünü bilirsiniz. Hatta bu durum zamanla bir efsane halini alır. Ülkemizde de 'polisin bile giremediği' söylenen semtler vardır, mesela Ankaralılar buna Çinçin ya da Yenidoğan derler ama doğruluk payı elbette tartışılır. Dediğimiz gibi bu insanlar içinde kulaktan kulağa dolaşıp abartılan ve efsane haline gelen şeyler. Ancak bu Detroit'i merak edip giden ve birebir tecrübe edinen insanların söylediğine göre bir efsane değil.
En başta da bahsettiğimiz gibi evlerin bu kadar ucuz olmasının sebebi de bu aslında. Çünkü kimse orada yaşamaya cesaret edemiyor. Zaten boş olarak görülen iş yerleri ve evlerin çoğunda evsizler yaşıyor. Bizim internette görüp hayallere dalacağımız müstakil evler ve villalar harabeye dönüşmeye başlıyor bir süre sonra.
Onlar da üniversite öğrencileri ve bildiğimiz 'plaza insanları'', ancak bu yaşam onlar için pek kolay değil.
Bunu söylememizin sebebiyse şu: Anketlere ve araştırmalara göre Detroit'in güvenilirlik oranı sadece %2.
Amerika'nın en büyük 4. şehriyken şu anda içi boşaltılmış ve suça batmış bir şehir durumunda. En yüksekten en dibe battığı için toparlanması da güç oluyordur, diye düşünüyor insan. Toparlanması zaman alacaktır ancak ne kadar sürer ve neler yaşanır tahmin etmesi zor.
Robocop u görevden almayacaktın Detroit Polis Departmanı.
Türkiye simülasyonu en zoru Detroit falan hikaye 😁
çinçine toki girdi.