"Bir Zamanlar Siz de Muhaliftiniz" Depremle Yıkılan Türkiye'de Siyasilerin Yıllar Önceki Açıklamaları Gündemde

Türkiye'nin güneydoğusu büyük depremlerle yıkıldı. Can kayıpları 4. günde hızla artarken, ülkemiz için bu acılar yeni değil maalesef. Türkiye deprem faylarının aktif olduğu bir coğrafyada bulunuyor. Tarihimiz deprem felaketleriyle dolu olurken yıllar geçse de felaketin boyutu hiç değişmiyor. Bu da her seferinde içimizi acıtırken, siyasetin de malzemesi oluyor. Bu boyutta hatırlanan en şiddetli deprem 17 Ağustos 1999'da olmuştu. Bu depremde yönetimde olup şimdi deprem çalışmalarını yürütenler o dönemde muhalif tarafta yer alıyordu. Bu bağlamda da gündem olan isimler kalabalıklaşıyor.

6 Şubatta, 9 saat arayla şiddetli depremlerle sarsılan Türkiye'de en son bu şiddette bir deprem 17 Ağustos 1999'da olmuştu. Felaketlere hazırlanmanın yolu ancak ona uygun yaşayarak gerçekleşebiliyor. Türkiye'de ise hazırlık, denetim, tedbir gibi kelimeler sadece sözlüklerde yer alıyor. Bu da 24 yıl sonra felaketin boyutunu değiştirmiyor.

Felaketlerde önemli olan bir durum da hemen akabinde ivedilikle yapılan organizasyonlar oluyor. Ne kadar erken, hızlı ve bilinçli müdahale edebilirseniz o kadar çok can kurtarabiliyorsunuz. Bu açıdan tüm teknolojik, toplumsal değişimlere rağmen tartışmalar sürerken, 24 yıl önceki çalışmalar halen eleştirildiğinden şu dönemde de yönetimde olanların eleştirileri öne çıkıyor.

Dün canlı yayında gazeteci Fatih Altaylı da bu durumu "Siz de bir zamanlar muhaliftiniz" diyerek dile getirdi. Öncesinde de paylaşım yapmıştı.

twitter.com

İktidar partisi Sözcüsü Ömer Çelik, 1999 yılında Yeni Şafak gazetesinde köşe yazılarıyla gündeme geldi. Çelik’in, 23 Ağustos 1999’da yayımlanan “Bugün susmak…” başlıklı yazısında sadece ilk paragrafta bile durumu ağır eleştirdiği görülüyor.

Depremin ilk saatlerinde ortada olmayan 'devletlu' zevat, aradan saatler geçtikten sonra her köşe başından başlarını uzatıyor. İş yapmak adına bildikleri tek şey, açıklama yapmayı kesintisiz bir biçimde sürdürmek. Yapılan işlerin ne kadar beceriksizce yapıldığını tespit edenlere görünürde kırgınlık ifade eden 'yetkililer,' el altından da gözdağı veren bir tutumu, devletin âli menfaatlerini korumanın tek göstergesi gibi sunmanın gayreti içindeler. Kaynak: Yeni Şafak

Bu sözlerin sahibi Çelik, Kahramanmaraş depremi sonrası açıklamasındaysa sosyal medyada gündem oldu. Memleketi Adana'dan yaptığı açıklamada Ömer Çelik "Cumhur İttifakı olarak hepimiz sahadayız. Hepimiz bu çalışmalarda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz" dedi.

Bu gazetenin 1999 manşetiyle şimdiki manşeti arasında da büyük fark oluyor. Maalesef acıların karşılaştırılması ya da insanı bakış açısının değişmesini görmek kalp kırıyor.

Daha kalp kıranlar da oluyor. Aynı gazetenin yazarlarından Ali Saydam, "Acının siyaseti olmaz" diye başlık atsa da siyaset yaparak 24 yıl önceki durumu yeniden karşılaştırıyor. Ne zaman? Depremin hemen ertesi günü.

Hani her durumda “Bardağın yarısı boş, yarısı dolu” bakış açısı yaratılmaya çalışılır ya... Bu sefer sanki bardağın büyük bir kısmı dolu... Koskoca bir bölge, 10 şehir sallandı durdu… Ne kadar empati yaparsanız yapın, o insanların acısını anlamak ne kadar mümkün olabilir ki... Allah yardımcıları olsun! Biz yine de bardağın az da olsa boş kısmından söz edelim... 1999 Marmara Depremi’nde hükûmet, bölgeyle temas kuramamış, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit oradaki yetkililere ulaşamamış, yardım ekipleri hasar gören binalara bir türlü gidememişti... Bu sefer öyle olmadı... Çok şükür... Kaynak: Yine o gazete

1999 yılında 3'lü koalisyonla yönetilen Türkiye'de o dönem iktidar ortaklarından olan iki isim Hakk'ın rahmetine kavuşalı yıllar oldu. 3. isimse halen iktidar ortağı olarak Cumhur İttifakında bulunan MHP'nin lideri Devlet Bahçeli.

Koalisyon hükümeti, sonrasında bu depremin getirdiği mali yükü kaldıramayarak 2000 ve 2001 yıllarında krizler yaşarken, 2002 yılındaki seçimlerde de Meclis'e girememişti. 

TBMM'ye giren iki partiden biri AKP biri de CHP olurken, AKP o yıl geldiği iktidarda 2023 yılı itibarıyla halen yönetimde bulunuyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli de hem o dönem hem de bu dönem iktidar kanadı olarak açıklamalarda bulundu. Depremden yaklaşık bir hafta sonra 24 Ağustos 1999'da TBMM'de yaptığı konuşma şu şekilde:

Dünyanın dört bir yanında zaman zaman değişik tabii afetler yaşanmaktadır. Ancak, bir çok ülke, bu afete karşı hazırlıklı olmayı öğrenmiştir. 

Bu hazırlık, depremi önceden haber alma şeklinde değil, depreme dayanıklı binalar yapmak veya deprem bölgesi dışında iskan gerçekleştirmek şeklinde olmaktadır.

Siviliyle, askeriyle, memuruyla  milletin bütün fertlerinin kendisine düşen her vazifeyi ifa ekmekte olduğu bir zamanda insanlarımızın şevkinin kırılması, umutsuzluğa sürüklenmesi, geleceklerine ipotek konmaya çalışılması asla iyi niyetle izah edilemez. Kaynak: MHP

Dün yaptığı açıklamalardaysa hem OHAL'i desteklediğini belirten Devlet Bahçeli hem de AFAD'a yaptığı 1 milyon TL'lik yardımı açıklayarak Ülkü Ocaklarını da yardıma çağırdı.

twitter.com

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, geçmişte Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı olarak 17 Ağustos depremi anma yıldönümünde yaptığı açıklama akıllara geldi.

Risk yönetimi dediğiniz şey nedir? Hep söylüyoruz ya 'Deprem öldürmez, bina öldürür.' diye. Yani ben birey olarak çocuklarıma bina yaparken mezar yapmamam lazım. __Çocuğuma ev satın alıyorken veya ev yapıyorken ilk dikkat etmem gereken evin manzarası olmamalı. Bina depreme dayanıklı mı, değil mi buna bakmamız lazım. Kaynak: AA

Oktay, dün yaptığı açıklamadaysa konuyu tamamen siyaset gündeminde ele alır gibiydi.

Her bir bölgede yüzleri demiyorum binlerce enkazın olduğu yerden bahsediyoruz. Tüm gücümüzle müdahale ediyoruz. Şimdi bunun üzerinden siyaset yapılmaz. Katkı sunacağınız bir şey varsa söylerseniz değerlendiririz. Her yaptığınız işi fotoğraf çekip paylaşırsanız sosyal medyadan milletimiz bunu ödetir size. Dezenformasyon ile ilgili bir şey varsa bunun gereğini de yapacağız. Tüm bunları kınıyorum. Umarım bütün bunlar bugün itibarıyla son bulur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 17 Ağustos 1999 depremi için yakın dönemde paylaştığı anma mesajı da dikkat çekti.

Erdoğan dün deprem bölgesine giderek açıklamalarda bulundu. Sonrasında vatandaşlarla da görüştü. Ancak bir söylemi çok dikkat çekti.

2002 Kasım ayında iktidara gelen AKP'nin başında o dönem siyasi yasaklı Erdoğan yerine Abdullah Gül bulunuyordu. 

9 Mart 2003'te Siirt'te seçimlerin tekrar edilmesiyle Erdoğan seçilerek Meclis'e girdi ve Başbakan Gül'ün istifasını sunması sonrası 14 Mart 2003'te başbakan oldu.

Türkiye 1 Mayıs 2003'te Bingöl'de bir depremle sarsıldı ve 176 vatandaşını kaybetti. Erdoğan, o bölgeye yaptığı ziyarette şu sözleri kullanmıştı:

Buna ihmal denmez. İhalelerin şartlarına uyulmamıştır. Kontrolü iyi yapılmamıştır. Zemin etütleri iyi yapılmamıştır. Malzemeden çalınmıştır.

2003 Bingöl depreminde Başbakan Erdoğan ve 2023 Kahramanmaraş depreminde Cumhurbaşkanı Erdoğan 👇

Yüreğimizin de Enkaz Altında Kaldığı Kahramanmaraş Depremi Hakkında Çarpıcı Açıklamalar Yapan Deprem Uzmanı
Fatih Altaylı Kendisini 'Manipülasyon Yapmak' ile Suçlayan RTÜK Başkanı Şahin'e Sert Yanıt Verdi!
"Tek Bir Can Kaybı Yok!" 17 Ağustos Depreminin Yıkamadığı Tek Yer Tavşancıl Nasıl Ayakta Kaldı?
İmamoğlu'na Ağır İfadeler Kullanan Eski Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu'dan Açıklama Geldi!

Popüler İçerikler

HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
YORUMLAR
09.02.2023

Bu hükümete kopyala yapıştır yapicaksin aslında zamanında kendi soylediklerini ŞAK diye yüzlerine vuracaksın ..

09.02.2023

Adam dün dediğini kabul etmiyor 24 sene önce dediğini yüzüne vursan ne olacak!

09.02.2023

Bu da unutulmasın artık ya. oralardan kilometrelerce uzakta benim canım yanarken buna neden olanlar yalakar yüzünden sıyrılmamalı. Allah aşkına o yitip giden canların hürmetine sorun, soralım hesabını

Pasif Kullanıcı
09.02.2023

İki büyük depremde de iktidar ortağı olan bu Bahçeli denen meymenetsizin gerçek yüzünü görün.Ne çalışma yapmış depreme hazırlık için ne öneri sunmuş ?! Yıllardan beri terör örgütlerinin eylemleri sonucu oluşan milli hassasiyetlerimizi istismar edip slogan siyaseti yapıyor.Kürsülerden çıkıp her gün bir başkasına hakaretler yağdırıyor.Türk Milletine faydası sıfır...

TÜM YORUMLARI OKU (11)