Bilenler bilir, bir zamanlar gotik olmak diye bir şey vardı. Hala var elbette, ancak bizim bahsettiğimiz sırf moda diye günübirlik bir giyim tarzı değil; dibine kadar gotikliği yaşamak. Bu içerikte bir dönem gotikliğe bulaşmış genç kızların çok iyi bildiği şeyleri derledik.
Elbette gotik olmak, yaz günleri dahi kat kat dantelli simsiyah kabarık elbiseler giymek demekti.
Elbette Nightwish, Epica, Lacuna Coil ve Paradise Lost gibi gruplar da vardı; gotik olmanın ilk şartlarından biri bu gruplardan birinin büyük hayranı olmaktan geçiyordu.
Goth müzik türünün eksikliğinin hissedildiği ülkemizde Şebnem Ferah ve Duman gibi isimler dinleniyordu.
Edgar Allan Poe'dan alıntı cümleleri sosyal ağlarda kullanmamak da olmazdı.
Henüz internette sosyal ağ kavramının çok da yaygın olmadığı dönemde tüm dünyadaki gotik ve alternatif gençliği bir çatı altında toplayan bir oluşumdu Vampirefreaks. Türk nüfusunun hiç de az olmadığını söylememize gerek yok sanıyoruz.
Bu profil temalarını temin eden siteler vardı. Ancak profildeki yazıların rengini beyaz yapmak gerekirdi, yoksa hiçbir şey okunmazdı.
Myspace'ler, Vampirefreaksler, popüler olduğu ilk yıllarda Facebook bu fotoğraflardan geçilmiyordu.
:-{ ve :{ ile yarasa yapmak.
Zaten onlar ayrılınca gotiklik de etkisini yitirdi.
Kışın gömlekle filan çok tarz dururdu.
'Ahmet'in asi kuzeni de gelmiş.'
Teki yaklaşık 5 kilo filandı. Bir de bunların çizmeleri vardı ki bacak boyunu komple yok etmesiyle meşhurdu.
Hep danteller içinde gezmiyorduk tabii. Pantolon giydiğimizde bu kemerlerden takmak zorunlu gibi bir şeydi.
Vardı da ülkemizde bulmak imkansıza yakındı. Şu aralar yeniden moda olup da tikicanların hunharca kullanması... 😒
Evet, bunlar da yeniden moda. Okulda taktığımız zaman başımız bin türlü belaya girerdi.
Özellikle kaş, burun, dil ve çene piercingi çok modaydı.
Beyaz pudralar hem zor bulunduğundan hem de günlük yaşam için çok iddialı olduğundan tenimizin bir ton açığı pudralar işimizi görürdü.
Kırmızı dudak kalemlerini göz kalemi olarak kullanmaktan bahsetmiyoruz bile.
O alev saçlı kızlar gemilere binip gittiler; kızların dipli sarışınına kaldık...
Neler neler bulunurdu o pasajlardan.
Okulda da gotik olduğunuzu göstermenin en kesin yolu.
Özellikle okul üniformasının üstünde iyi dururdu.
Çantadan pantolona, odamızın perdelerine kadar her yere iğne geçirirdik.
Gotik yazı stili olan bu fontu kullanmak çok önemliydi.
Bizim Küçük Prens'imiz buydu. Elbette Tim Burton'ın yaptığı her şeye bayılıyorduk.
Arada bordo ve lacivert gibi kaçamaklar yapsak da siyahtan şaşmazdık.
emolukla karismis biraz
Hala ortalıktayız ama bu tarz da evrimleşti tabii..
Nerede o kızlar şimdi?