Bir Zamanlar Avrupa’da Domates Neden Korku Kaynağıydı?

Günümüzde salatadan pizzaya kadar mutfakların vazgeçilmezi olan domates, 16. ve 17. yüzyıl Avrupa’sında bambaşka bir imaja sahipti. Birçok insan, domatesin zehirli olduğuna inanıyordu. Hatta aristokratların ölümünden bile domatesin sorumlu tutulduğu dönemler oldu. Yanlış sınıflandırmalar, ilginç teoriler ve görünüşünden kaynaklı şüpheler, bu meyveyi yüzyıllarca korkulan bir gıda haline getirdi.

Kaynak

Avrupa’ya geldiğinde “zehirli bitki” sanıldı.

Domates, Güney Amerika kökenliydi ve Aztekler tarafından “tomatl” adıyla tüketiliyordu. 16. yüzyılda İspanyol kaşifler tarafından Avrupa’ya getirildiğinde, ilk durak İtalya oldu. Ancak İtalyan botanikçi Pietro Andrea Mattioli, domatesi patlıcangiller familyasında yer alan ve bazı türleri zehirli olan bitkilerle aynı gruba koydu. 

Domatesin yapraklarının gerçekten zehirli olması, halkın gözünde bu sınıflandırmayı daha da inandırıcı kıldı. O dönemde bitkiyi tanımayanlar, domatesi egzotik bir süs bitkisi olarak yetiştirdi. Yenilebilir olduğunu bilenler bile “acaba gerçekten zararlı mı?” şüphesiyle tedirgindi. Bu yüzden uzun yıllar boyunca domates, sofralardan uzak durdu.

İlk zamanlarda İtalyanca’da “pomi d’oro” yani “altın elma” olarak adlandırılan domates, zamanla aristokratların ölümüne neden olduğuna inanılan bir “zehirli elma”ya dönüştü.

Aslında bu ölümlerin sebebi domates değil, kullanılan yemek takımlarıydı. Zenginler, kurşun oranı yüksek kalaylı tabaklarda yemek yiyordu. Domatesin yüksek asiditesi, bu tabaklardaki kurşunu çözüp yemeğe karıştırıyordu. Bu da kurşun zehirlenmesine yol açıyor ancak kimse tabakları suçlamıyordu. 

Sonuçta domates, ölümün nedeni olarak damgalandı. Bu hikaye o kadar etkili oldu ki yüzyıllar boyunca özellikle üst sınıflar domatese mesafeli kaldı.

1597’de İngiliz botanikçi John Gerard, domatesin kötü kokulu olduğunu ve yenmemesi gerektiğini yazdı.

Yanlış değerlendirme, hem Britanya’da hem de Kuzey Amerika’da 200 yıldan fazla süre boyunca etkisini sürdürdü. O dönemde bazı tarım kitaplarında domatesin mide bulantısı ve kusma yaptığı iddia ediliyordu. 

Üstelik meyvenin görünüşü, patlıcangiller familyasındaki ölümcül güzelavratotu bitkisinin meyvesine çok benziyordu. Halk arasında “zehirli bitkiye benziyorsa, o da zehirlidir” düşüncesi hakimdi.

18. ve 19. yüzyıllarda domates tarlalarında görülen iri yeşil domates kurdu hornworm yeni bir panik yarattı.

Üzerinde beyaz çizgiler ve sırtında boynuz gibi bir çıkıntı olan bu tırtıla dokunmanın bile ölümcül olacağına inanılıyordu. Bazıları, tırtılın domatese zehir bulaştırdığını düşündü. Zamanla bu korkuların asılsız olduğu anlaşıldı ve domates yeniden itibar kazanmaya başladı. 

1800’lerin sonlarına doğru, tarım derneklerinin çalışmaları ve yeni tariflerin yayılmasıyla domates mutfaklara daha fazla girdi. 1897’de Joseph A. Campbell’ın konservelenmiş domates çorbasını piyasaya sürmesi ise bu meyveyi tamamen popülerleştirdi. Bugün dünya genelinde yılda yaklaşık 180 milyon ton domates üretiliyor ve geçmişin zehirli elması, artık sofraların vazgeçilmezi.

İlginizi çekebilir:

Geminin Işınlanıp Mürettebatın Çıldırdığı İddia Edilen Tarihin Gizemli Deneyi: Philadelphia
Orta Çağ’da İnsanlar Neden Kendilerini Yılana Isırtıyordu?
32 Erkekle Aynı Adada 7 Yıl Mahsur Kalan Kadın: Kazuko Higa
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

İsrail'in Eurovision'da Men Edilmediği Açıklandı: 5 Ülke Eurovision'dan Çıktığını Açıkladı
Sinan Akçıl ve Burcu Kıratlı'nın Boşanmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Devreye Girdiği Ortaya Çıktı
Oyuncu Erdem Yener'in "Kadınları Erkekleştirmeyin" Çıkışı Sosyal Medyada Tepki Çekti!
YORUMLAR
10.08.2025

Çakallı menemeni iyi gider

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ