Kadın olmayan bunları anlayamaz, di mi sütyen efendi?Aslında her tür ayakkabımız bizi öldü sanıyor ama dışarı çıkmak zorundaysak en azından spor ayakkabılarımızı giyebiliyoruz. Topuklu ayakkabı için hiç ama hiç ortam yok şu an.Ekşi mayalı ekmeğiydi, pidesiydi, lahmacunuydu derken bünyeye yükledik karbonhidratı tabii. İşimiz düşünce o kot kıçımıza girecek mi ben de bilmiyorum. Zavallım dolapta öyle mahsun, boynunu bükmüş duruyor...Acaba kaç TL kalmıştı içinde, en son neye binip eve gelmiştik? Bunların hepsi şu an tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Bir süre daha da o karanlık sayfalarda kalacak gibi görünüyor.Bir kadının eve girer girmez yaptığı ilk işlerden birisi sütyenini çıkarıp rahat etmektir. Eve en son ne zaman girdiğimizi ve sütyenimizi ne zaman çıkardığımızı hatırlamıyorsak, aylardır evde kaldığımız içindir. Dinlenin kenarda sütyenler, mecbur kavuşacağız bir ara.Nerde süreceğiz, niye süreceğiz? O kadar unuttuk ki onları, insan arada bir demir parmaklıklar ardından bakar gibi bakıyor ama elleyemiyor. Her şey düzelse de şöyle renkli festival makyajları yapsak keşke...Vallahi belki de en çok onlar bizi öldü sanıyor. Tam da havalar güzelleşmişken ne de güzel olurdu onları takıp takıştırmak. Bekleyin anacığım, az kaldı...İnsanın aklına Tinder'a girmek bile gelmiyor şu zamanda. Zaten girsek buluşamayacağımızı bildiğimiz için, uygulama bizden umudu kesmiş olabilir.Birçoğumuzun dip boyası şu an çene seviyemize inmiş durumda. Saçlar kuaför eli nedir unuttu artık. Nasılsa kimse görmüyor diye dipleri bıraktık, iyi de oldu aslında. Evde boya işine giren var aramızda ama yine de bir kuaför dokunuşu gibi olmuyor.Şu güzel havalar eğer o çiçekli elbiseleri giymeden biterse vallahi kendimizi keseriz. Arada dolabı açıp onlara sarılın arkadaşlar. Bu zamana kadar kimse bizi onlar kadar mutlu etmedi çünkü. Sana söz yine baharlar gelecek canım elbisem, sana söz ışık sönmeyecek!Vallahi cinsel hayatımız da bitti bu virüsle. Evli olanların bile fingirdeşecek morali kalmadı, ayrı çiftleri siz düşünün artık. Dramdır bu...