Bir Zamanlar Afganistan: Atatürk ve Amanullah Han

İktidara geldikten sonra Türk devrimini ve dolayısıyla Atatürk'ü kendisine rehber edinen Amanullah Han ülkesi Afganistan için oldukça önemli adımlar atar. Ancak 100 yıl öncesi ve günümüzü kıyasladığımızda ne yazık ki iki ülke için de işlerin iyi gitmediği aşikar...

Kaynak: Atatürk Ansiklopedisi

1892'de dünyaya gelen ve askeri eğitim alan Amanullah Han, dünyadan haberdar, yenilikçi ve demokrat bir şahıstır.

Babasının bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra 27 yaşında Afgan tahtına oturur ve ilk işi İngilizlere karşı 8 Ağustos 1919'de Afganistan'ın bağımsızlığını sağlamak olur.

TBMM Reisi Mustafa Kemal, bu fırsatı kaçırmayarak aslen Afganistan'ın Vezirî oymağına mensup Abdurrahman Bey'i...

18 Ağustos 1920'de Amanullah Han'a gönderir ve Afgan ilişkilerini başlatır. Bu arada Afganlar, İngilizlere karşı güçlü bir müttefik olarak Sovyet Rusya'yı yanlarında isterler.

Ve bu yüzden Muhammed Veli Han başkanlığında bir heyet Moskova'dadır. Afganlarınkine benzer bir durumla bizi de...

Bekir Sami Bey temsil eder. Ve Sovyetler 28 Şubat'ta Afganistan'ı tanırken oradaki görüşmeler neticesinde biz de  Afganistan ile 1 Mart 1921'de ittifak imzalarız.

Bu, TBMM'nin hukuki açıdan ilk uluslararası antlaşması olur. Antlaşmanın 7. maddesi gereğince Türkiye, Afganistan'a eğitim...

Yardımı yapmayı taahhüt eder. Ve Bahriye Nazırı Cemal Paşa 1920'de Kabil'e giderek yanındaki Türk subaylarla bir alay kurar ve bu alaya modern harbi öğretir.

Ve Sultan Ahmed Han başkanlığındaki ilk Afgan diplomatik heyeti 24 Nisan 1921'de Mustafa Kemal Paşa tarafından kabul edilir.

10 Haziran 1921'de Afgan Büyükelçiliği'ndeki bayrak çekme töreninde ise bayrağı bizzat Atatürk çeker. 1 Mart 1922'de ise Fahreddin Bey Kabil elçisi olur.

Bu arada Kurtuluş Savaşı bitmiş, zafer sağlanmıştır. Amanullah Han bunun şerefine 14 Ekim 1922'de büyük bir resmi kabul düzenler.

Ayrıca Afgan Emiri, Lozan sırasında Türkiye'nin desteklenmesi adına Londra, Paris ve Roma elçilerini harekete geçirir ve Afgan tarafı adil bir antlaşma için nota veririler.

Türk aydınlanmasını da yakından takip eden Amanullah Han, Türk bilim insanlarının görüşlerine de başvurur. Ve bu çerçevede...

Tarihçi Zeki Velidi Togan, 1923 Haziran'ında Kabil'e gelir ve 5 ay ülkede kalır. Ülkenin eğitim ve bilimsel teşkilatı hakkındaki görüş ve tavsiyelerini ise Afgan Meclisi'ne sunar.

20 Mayıs 1928'de ise Amanullah Han ve eşi Ankara'ya gelirler. Mustafa Kemal Paşa tarafından karşılanan emir, 1 hafta kalır...

Ve yapılan devrimleri gözleri ile görür. Bunun üzerine Han, eğitim ve kültür alanında ülkesini çağdaşlaştırmak istese de Afganistan'ın tutucu çevresi harekete geçer.

Hatta Hasan Rıza Soyak bir anısını şöyle aktarır: "Amanullah Han, Türkiye ziyareti dönüşünde buradan aldığı ilhamla bazı..."

Reform girişimlerinde bulundu. Kadın kıyafeti hakkında kanun çıkartmıştı. Bunu Atatürk’e arz ettiğimde çok üzüldü ve 'Eyvah adam gitti demektir.' dedi.'

Atatürk, Emir'i reformların zamansız olmaması husunda uyarsa da Emir harekete geçer ve zor durumda kalarak Aralık 1928'de...

Tahtı bıraktıktan 5 ay sonra Roma'ya yerleşir. 1930'da dostu Gazi'yi görmek, 8 yıl sonra ise onun cenazesi için Türkiye'ye gelir. 25 Nisan 1960'da ise Zürih'te vefat eder.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

ABD'nin Tarihindeki En Uzun ve Başarısız İşgali: Afganistan
1921'de New York Times'da Çıkan Bu Haberi Muhtemelen Bilmiyordunuz: "Kemal, Britanya'ya Gülüyor."
Dünyanın Tabutunun Önünde Boyun Eğdiği Büyük Atatürk'ün Cenazesine Hangi Devletler ve Temsilcileri Katılmıştı?
Atatürk'ün Günlüğünde Kadın Erkek İlişkilerine Dair Söyledikleri Bugün Bile Bize Yol Gösteriyor
Fransa'da Picardie Manevralarında Genç, Kaytan Bıyıklı Bir Devrimci: Kolağası Mustafa Kemal Bey

Popüler İçerikler

Cem Yılmaz'dan Küfürlü Gönderme Gelmişti: Hasan Can Kaya'dan Ünlü Komedyene Cevap Geldi!
Dilan Çiçek Deniz'in Yaza Damgasını Vuracak Yeni Aşkı Ünlü Yönetmenin Oğlu Çıktı!
Konya'da 14 Yaşındaki Öğrencisini Taciz Eden Lise Öğretmeninin Cinsel İçerikli Mesajları Mide Bulandırdı
YORUMLAR
16.08.2021

butun musluman ulkelerde ayni senaryo yasaniyor. ulkeyi yoneten nispeten iyi egitimli dunyayi gezmis gormus elit ulkenin ne kadar geri kaldiginin, dunyanin nereye gittiginin farkinda olarak reform hareketlerine basliyor ama ayni egitime vizyona sahip olmayan halk dini degerlerine sarilarak reforma direniyor, reformu yapan eliti dejenere olmus batililasmis batinin kuklasi olarak goruyor. cogu zaman bu iranda oldugu gibi yoneten gucun iktidardan dusup yerine seriatin gelmesiyle sonuclaniyor yada suudi arabistandaki gibi yonetenler reformlardan vazgecip isleri oluruna birakiyorlar. turkiyenin sansi bu reformlari yapanlarin akli basinda kimsenin vatanseverliklerinden suphe edemiyecegi ulkeyi kurtarmis kahraman bir nesil olmasi, bir iki ufak ayaklanma disinda buyuk bir direnis olmuyor, reformlar bir noktaya kadar gerceklestirilebiliyor. turkiyenin diger musluman ulkere nazaran cok farkli yerde olmasinin yegane nedeni bu.

16.08.2021

tabiyki reformlari hizli sert degisimleri ortalama halka kabul ettirmek icine sindirmek o kadar kolay is degil, yuzyil sonra bile ayni duzeni geri isteyenler oluyor ama turkiye ornegindeki buyuk fark artik reformlarin toplumun icine en azindan belli kesminlerde yer etmis olmasi yeni duzen haline gelmis olmasi, bir sure sonra yapilan hata anlasildiginda turkiye ilerleme yoluna geri donecektir. keza tarih bu sekilde isliyor. degisimler ve ilerleme sert inis cikislarla ileri geri gidislerle, karsi hareketler, o karsi hareketin karsi hareketi ile gerceklesiyor. fransiz devrimini incelerseniz ne demek istedigim anlarsiniz, cumhuriyet oturana kadar fransa 2 kere imparatorluga, 1 kerede monarsiye geri donus yapmis ama her seferinde inisli cikislida olsa ilerleme yolunda devam etmis. su an fransadaki mevcut rejim 5inci cumhuriyet.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ