Yengeçler, yengeçlerimiz...
Yengeçler, yengeçlerimiz...
Bir Yengeç, annesine, babasına yahut sevdiğine sürekli taviz veriyor ve alttan alıyor olabilir; lakin siz o 'sevilenler çemberine' giremediyseniz henüz, aynı muameleyi beklemeniz tam anlamıyla kerizlik olur. Yengeç, sizi kendisine ait hissetmiyorsa, gözünüzün yaşına bakmaz.
Bir Yengeç'e yapabileceğiniz en büyük kötülük onları merak halinde bırakmak. Zira onların en kötü kabusu, sevdiklerine bir şey olması. Size on dakika ulaşamadıklarında; o derin sezgileri ile paranoyalarını karıştıracak ve sizi kaybettiklerini düşüneceklerdir. O telefon kapalı duracaksa niye taşıyorsunuz zaten?!
Boşuna direnmeyin.
Bilmeniz gereken şu ki: Yengeçler sizi ne egolarıyla ezmek için, ne de domine etmek için azarlayacaklardır. Yengeçler tarafından azarlanıyorsanız bilin ki seviliyorsunuz. Yengeçler samimi bir şekilde endişelenip, sadece sizin iyiliğiniz için o seslerini yükseltirler.
Yengeç anadır, ana! Seviliyorsunuz, kendinize dikkat edecek, aptallık etmeyeceksiniz. Yoksa yüksek sesle bunu size hatırlatacaklardır. Sevgiden dolayı olduğunu bilmek ise bunları katlanılır hale getirir.
Bir Yengeç, sevdiği biri cinayet işlerse cesedi saklamaya yardım eder. Sevdikleri için yıkmayacağı kural yoktur.
Lakin 'sevdiği' olabilmek emin olun hiç ama hiç kolay değildir. Ya içeridesiniz, ya da dışarıda!
Bu da hayatlarında gırla dramaya sebep olur.
Bir Yengeç size sevgilisinden mi dert yanıyor? Yansın, bırakın. Sakın ama sakın onunla bir olup, siz de onun sevgilisi hakkında konuşmaya başlamayın. Küçük kardeşine sadece Yengeç sert şakalar yapabilir; siz değil!
'Aidiyet' anahtar kelime.
Bir Yengecin kalbi semsert kapılarla kilitlidir ama içi çok geniştir. Anahtarı bulun ve buyurun içeri!
Bu testlerin arkası kesilmez. Size bir kere güveneceklerini gördüklerinde bile, ikinci ve üçüncü kere teyitleme ihtiyacı duyarlar.
Bir kere testten kalırsanız da, bir daha o kapılar asla açılmaz.
Kim uğraşacak hepsiyle; teker teker nasıl insanlar olduklarını anlamaya çalış, güvenip güvenemeyeceğine karar ver, arkadaşına nasıl davrandıklarına bak, riskleri hesapla... Zor iş! Çok iş!
Hem ne o öyle, at hırsızı at hırsızı tipli insanların arasında! Hiç!
Ama yoo... Sadece hüzünden değil!
Yengeç hayatı damarlarında hisseden, hissederek yaşayan bir burçtur. Duyarlıdır. Gün gelir sahipsiz kedi ilanlarına ağlarlar, gün gelir küçük yeğenleri ilkokula başladı diye mutluluktan ağlarlar... Hayatı yaşıyorlar işte! Ortak olacaksınız, duyguların dünyasına ineceksiniz.
'Ben öyle cıvık cıvık hareketler sevmem, mesafeliyimdir.' mi diyorsunuz? HAHAHAHA! Yengeç sevgisini sadece kelimelerle göstermez. Bir Yengeç'e kalbinizi teslim ettiyseniz, yanaklarınız mıncırılacak, sıkıştırıla sıkıştırıla sevileceksiniz. Sarılmaya, öpülmeye alışın!
'Yok bir şey' deyip geçiştiremezsiniz, şıp diye anlarlar. Açık olacaksınız ona karşı.
Anneniz gibi her ihtiyacınızı düşünecek, sizi azarlayacak, derdinizi dinleyecek;
Babanız gibi size uzanan her eli kırmak için savunmada bekleyecek;
Küçük kızkardeşiniz gibi derdi tasası bitmeyecek;
ve sevgiliniz gibi ilgi bekleyecek.
Kolay gelsin!
Sadakat, aidiyet, bağlılık, sevgi nedir göreceksiniz... İnsan ruhunun en derinine kadar!
Herkesin hayatına bir Yengeç lazım!
yükseleni de aslı da yengeç burcu olan biri olarak yazılanların neredeyse tamamı doğru ama bu huyların çoğu güzel değil aslında ama o kadar güzel anlatmaya çalışmışsınız ki bir an iyi ki yengecim diyecektim :D
Hepsi doğru:) bir de evlenilecek kadın hangi burç olmalı diye oylama yapmışlardı bir sayfada 1boğa 2yengeç çıkmıştı. Bu iki burcun kadınları iyi oluyor cidden ama erkekleri hiç çekilmiyor. Dişil enerjili burçlar sanırım o yüzden.
Yaw evlat olsa sevilmez diyordum, ne güzel anlatmış editör, oturup ağlayacağım :D