Bir Ütopya Yükseliyor: Kendi Enerjisini ve Yiyeceğini Üreten Yaşam Alanları Geliyor!

Biz yeşil alanları yok edip, yerine beton yapılar dikmeyi gelişme ve medenileşme sanırken, gelişmiş ülkelerde geleceğin ekoloji ile teknolojiyi entegre eden yaşam alanlarının tasarımı gerçekleşiyor!

Hepimiz maalesef bu ve buna benzer "beton medeniyeti" (!) şehirlerde yaşıyoruz.

Proje Stanford Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir araştırma sonunda yazılan makaleden doğdu.

Makalenin yazarlarından biri, girişimci James Ehrlich, makaleyi bir adım öteye götürerek, modern teknolojiyi gayrimenkul sektörüne entegre eden EFFEKT isimli bir firma kurdu.

Bu yaz Almere, Hollanda’da inşaatına başlayacağı duyurulan proje temel olarak 5 ana ilke üzerine kurulu:

  • Kendi enerjisi üreten evler.

  • Evlerin önündeki alanlarda yapılabilen organik tarım. 

  • Yenilenebilir enerji üretimi ve bunun barındırılması. 

  • Su ve atıkların geri dönüşümü. 

  • Yerel toplulukların güçlendirilmesi.

Köy yenilikçi bir tasarım olmanın ötesinde, CO2 emisyonlarındaki artış, gıda ve su krizleri, ve diğer küresel sorunlarla geniş bir yelpazede mücadele etmeyi amaçlıyor.

Projeyle kendi yiyecek ve enerjisini üreten ReGen Köyleri ismiyle bir model oluşturulması planlanıyor.

Tasarıma göre Güneş’ten elde edilen elektriğin evlerde kullanılan pasif ısıtma ve soğutma yöntemleri sayesinde bütün köye yetecek. Ailelerin kendi meyve ve sebzelerini üretebileceği ortak kullanıma açık seralar inşa edilecek.

Ayrıca köy birçok meydan barındıracak. Bu meydanlarda elektrikli araç şarj istasyonları ve topraksız tarım yapılan dikey tarlalar yer alacak.

Diğer pilot projeler İsveç, Norveç, Danimarka ve Almanya için düşünülüyor. Ayrıca BAE, Çin ve bazı Afrika ülkeleri için de projelerin geliştirilecek.

EFFEKT ortağı Sinüs Lynge 'modern yaşam tarzı tamamen sürdürülemez bu yüzden gelecek için daha esnek çözümler aramaları gerektiğini' söyleyerek açıklıyor projenin amacını.

ReGen Köyleri’nin farklı ailelerden oluşan sakinleri yerel eko-sistemin bir parçası haline gelecekler ve köyde farklı roller üstlenecekler.

Dostluk duygusunun teşvik edilmesinin yanı sıra ayrıca çeşitli belediye hizmetlerini de kendileri üstlenecekler.

Ekip projelerini, önümüzdeki 50 yıl içinde tahmini olarak şehirlere hareket edecek 2.5 - 3 milyar insanı, kitlesel kentleşmesine alternatif olarak görüyor.

Bu projenin yükselen arazi fiyatları ve git gide artan kaynakların kıtlığı sorununa çözüm sunabilir.

Ülkemizde de böyle bir anlayışa ulaşabilme özlemiyle... 

Popüler İçerikler

'Skibidi Bop' Şarkısıyla Dans Ederek Çiftçi Hayatından Milyoner Hayatına Adım Atan 'Göbek Reis' Aslında Kim?
Cumhurbaşkanlığı Uçağını Kullanan Gazeteci Emin Pazarcı'dan Olay Yaratan Paylaşım: "Höst, Helaldir Helal"
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
20.06.2016

Durun daha taksime cami dikicez ;D

20.06.2016

Ya bizde niye şöyle projeler düşünmezler? Daha dün düşündüm bunu, devlet rte'nin elinde, istese yapabilir de. Ama adam tutuyo gezi parkını yıkıp bilmem ne inşa edeceğiz diyo. Ya çok mu lazım nedir bu nefret? Bu ülkeden de insanından da bıktım usandım. Anca avrupalıların, amerikalıların böyle projeleriyle hayal kuruyoruz. Bi tane akıllı iş yapılmaz mı şu memlekette? Bizimkiler hala yok yaptık köprü yaptık diyo. Be güzel kardeşim sen binlerce yıllık ormanı köprü uğruna nası mahvedersin, ayıp günah biraz utanın ya. Çıldırtacak bu ülke beni. En güzeli ölüp siktir olup gitmek.

20.06.2016

Türkiye'de yöneticilerin aklı dediğin şekilde çalışsaydı ne kadar para harcandığı belli olmayan "saray külliyesi" yerine 15-20 tane tam donanımlı araştırma laboratuvarı kurar 3-5 senede meyvesini toplardı..Ama amaç üzüm yemek değil memlekette, bağcıyı dövmek... Evet, insan vatandaşı olduğu devletle, milletle gurur duymak istiyor..Ben de bazen keşke cumhuriyetin kuruluş yıllarında yaşasaydım diye aklımdan geçiriyorum..

20.06.2016

bakın şunu önce bir netleştirelim iktidar dindar.bu dünyaya değil öbür dünyaya çalışan adamlardan bu dünyaya hayır gelmez. Türkiye'nin 'en büyük'bilim kurumu amele kurumuna dönüştürüldü. bilim yerine dine çok para ayırıyorlar.şakşakçılık hat safhada. İnsanlığa önem verilmiyor. Beton imparatorluğu kuruldu.sikimsonik 'müteahhitler' aldı başını gidiyor. okullarda bilim çıkarıldı.arap bağnazcılığı geliyor ve halktan ses yok. ülkenin yarısının özkütlesi(kadın erkek farketmez)0,6. e bunlar olduktan sonra türkiyenin gelişmesini bekleme.

TÜM YORUMLARI OKU (12)