Ne zaman hatalarımızdan ya da yaşadıklarımızdan ders çıkarmayı öğreneceğiz?
Ne zaman hatalarımızdan ya da yaşadıklarımızdan ders çıkarmayı öğreneceğiz?
'Deprem öldürmez, binalar öldürür!' diye boşuna demiyorlar. Çünkü deprem değil, çürük binalar öldürüyor insanları. Depreme dayanıklı binalar inşa etsek, metal plaka ve amortisör gibi yapılarla binalarımızı güçlendirsek, depremde yıkım oranları çok daha az olacak aslında. Ama ne yazık ki birçok müteahhit insan canını esas almak yerine depremde kağıt gibi yıkılan, dayanıksız evler inşa ediyor...
İzmir depreminde yıkılan ve hasar alan binaların neredeyse tümünde sıvada deniz kumu kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca bu yapıların neredeyse hepsi deprem yönetmeliğinin kriterlerine uygun olarak yapılmamış... Aradan yıllar geçti ve değişen hiçbir şey yok gördüğünüz gibi.
Gerçekten inanması güç ve bir o kadar da acı bir Türkiye gerçeği! İzmir'de yaşanan depremin ardından Bayraklı'da bir binanın tek tarafı çökmüştü. Vinçlerle ayakta tutulmaya çalışılan binayla ilgili gerçekten hepimizi dehşete düşüren bir gerçek ortaya çıktı! Bu binanın kolonları altında bulunan market nedeniyle kesilmişti! İnanması gerçekten güç...
Deprem oluyor, onlarca insan hayatını kaybediyor ancak sorumlular bir türlü bu yitip giden canların hesabını vermiyor! İzmir'de 9 müteahhit ve fenni mesul geçtiğimiz gün tutuklanmıştı. Bakalım bu kez sorumlular hesap verecek mi?
Kabul edelim ki her yapının bir miladı var... Ne kadar güçlendirme çalışmaları yapılsa da bazı hasarlı binaların yıkılıp, yerine depreme dayanıklı binaların yapılması gerekiyor. Nitekim İzmir'de yıkılan Emrah apartmanında da güçlendirme çalışmaları yapılmış ancak bu binanın depremde yıkılmasına engel olamadı ne yazık ki...
Evet çok acı ama gerçek! Bazı apartman sakinleri sırf evleri değer kaybetmesin diye apartmanda oluşan hasarları gizliyor ne yazık ki! Bu durum da hasarlı binaların onarılmasını ya da yerine yeni binaların yapılmasını önlüyor...
Mimar ve aynı zamanda müteahhit arkadaşım tam olarak şunu yazdı "Etriye sıklaştırması ., 2 etriyede bir çiroz atılması, etriyelerin kafalarının 135 derece bükülmesi gibi işçilik süresini uzatan işleri pek yapmak istemez demir ustaları" bunun anlamı, usta yemeği beğenmedi, evde sorunu var vs vs. Ustanın her adımını takip edemezsiniz, tamamıyla kontrol de edemezsiniz. Betonun kaliteli olması yetmiyor maalesef. Tek ihtiyacımız işi uzmanına, hakkını vererek, köle gibi kullanmadan, eğitimi ve disiplini almış insanlar yeriştirmemiz lazım. Her işten anlayan adamı değil, her iş için uzmanını çağıran insanlar olmalıyız. İşte o zaman depremi sadece korkutucu bir olay olarak hatırlarız. Ölümcül değil.
Çok önemli bi detay değil ama yine de hatırlatayım, Elazığ depremi de bu sene oldu.. 2020’de o kadar şey yaşadık ki zaman algımız karıştı..