Bir Türkiye Klasiği... Yaşanan Onca Depreme ve Can Kaybına Rağmen Hâlâ Değişmeyen ve Akıl Sağlığımızın Sınırlarını Zorlayan Durumlar

Ne zaman hatalarımızdan ya da yaşadıklarımızdan ders çıkarmayı öğreneceğiz?

Cuma günü İzmir'de meydana gelen depremin ardından yaşananlar, hepimizin boğazında bir düğüm oldu kaldı... Bir arama kurtarma görevlisinin gözyaşlarına boğulduğu bu kare çok şey anlatıyor aslında...

Depremden günler sonra kurtarılan ve hepimize umut ışığı olan Ayda ve Elif'in sevinçleri bile yarım kaldı... Enkaz altından çıkarılan Ayda'nın annesi gibi birçok canımızı kaybettik çünkü...

Dile kolay, 105 insanımızın hayalleri, umutları yok oldu... Bu ne ilk ne de son ne yazık ki, biliyoruz.

Acımız Çok Büyük! İzmir'de Gerçekleşen 6.6 Büyüklüğündeki Depremde Hayatını Kaybeden Vatandaşlarımız

Geçen yıl yaşadığımız Elazığ depremi, 99 Gölcük depremi ve İzmir depremi... Peki neden değişen bir şey yok? Neden hatalarımızdan ders çıkarmıyoruz? Onlarca canı kaybetmemize rağmen hala önlem alınmayan ya da değişmeyen ne?

Gelin yanıtlayalım. Depreme dayanıklı evler yapmıyoruz!

'Deprem öldürmez, binalar öldürür!' diye boşuna demiyorlar. Çünkü deprem değil, çürük binalar öldürüyor insanları. Depreme dayanıklı binalar inşa etsek, metal plaka ve amortisör gibi yapılarla binalarımızı güçlendirsek, depremde yıkım oranları çok daha az olacak aslında. Ama ne yazık ki birçok müteahhit insan canını esas almak yerine depremde kağıt gibi yıkılan, dayanıksız evler inşa ediyor...

Birinci ağızdan dinlemek isterseniz:

Ahmet Ağaoğlu'nun Yıllar Önce İstanbul'daki Binaları Nasıl Yaptığını Öğrenince Sinirleriniz Bozulacak

Binalarda deniz kumunun kullanılması var bir de...

İzmir depreminde yıkılan ve hasar alan binaların neredeyse tümünde sıvada deniz kumu kullanıldığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca bu yapıların neredeyse hepsi deprem yönetmeliğinin kriterlerine uygun olarak yapılmamış... Aradan yıllar geçti ve değişen hiçbir şey yok gördüğünüz gibi.

Bina kolonlarını kesiyoruz!

Gerçekten inanması güç ve bir o kadar da acı bir Türkiye gerçeği! İzmir'de yaşanan depremin ardından Bayraklı'da bir binanın tek tarafı çökmüştü. Vinçlerle ayakta tutulmaya çalışılan binayla ilgili gerçekten hepimizi dehşete düşüren bir gerçek ortaya çıktı! Bu binanın kolonları altında bulunan market nedeniyle kesilmişti! İnanması gerçekten güç...

Gerçekten bunun hesabını kim verecek?

İzmir'deki Depremle İlgili Korkunç İddia: Bayraklı'da Yalnızca Bir Tarafı Çöken Binanın Kolonları Kesildi mi?

Hesabını vermek demişken, sorumluların hesap vermemesi de değişmeyen durumlardan biri!

Deprem oluyor, onlarca insan hayatını kaybediyor ancak sorumlular bir türlü bu yitip giden canların hesabını vermiyor! İzmir'de 9 müteahhit ve fenni mesul geçtiğimiz gün tutuklanmıştı. Bakalım bu kez sorumlular hesap verecek mi?

Binalardaki birçok hasara rağmen kentsel dönüşüme girmeyi reddediyoruz!

Kabul edelim ki her yapının bir miladı var... Ne kadar güçlendirme çalışmaları yapılsa da bazı hasarlı binaların yıkılıp, yerine depreme dayanıklı binaların yapılması gerekiyor. Nitekim İzmir'de yıkılan Emrah apartmanında da güçlendirme çalışmaları yapılmış ancak bu binanın depremde yıkılmasına engel olamadı ne yazık ki...

Evi değer kaybedecek diye hasar gizleyen apartman sakinlerimiz var...

Evet çok acı ama gerçek! Bazı apartman sakinleri sırf evleri değer kaybetmesin diye apartmanda oluşan hasarları gizliyor ne yazık ki! Bu durum da hasarlı binaların onarılmasını ya da yerine yeni binaların yapılmasını önlüyor...

Umarız bu son olur ve artık yaşadıklarımızdan ders çıkarmayı öğreniriz! Ve yine umarız sorumlular adalet karşısında hesap verir...

İzmir'de Yaşanan 6,6 Büyüklüğündeki Depremde Vatandaşlar Tarafından Kaydedilen Korkutucu Görüntüler

Popüler İçerikler

Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
03.11.2020

Mimar ve aynı zamanda müteahhit arkadaşım tam olarak şunu yazdı "Etriye sıklaştırması ., 2 etriyede bir çiroz atılması, etriyelerin kafalarının 135 derece bükülmesi gibi işçilik süresini uzatan işleri pek yapmak istemez demir ustaları" bunun anlamı, usta yemeği beğenmedi, evde sorunu var vs vs. Ustanın her adımını takip edemezsiniz, tamamıyla kontrol de edemezsiniz. Betonun kaliteli olması yetmiyor maalesef. Tek ihtiyacımız işi uzmanına, hakkını vererek, köle gibi kullanmadan, eğitimi ve disiplini almış insanlar yeriştirmemiz lazım. Her işten anlayan adamı değil, her iş için uzmanını çağıran insanlar olmalıyız. İşte o zaman depremi sadece korkutucu bir olay olarak hatırlarız. Ölümcül değil.

04.11.2020

Çok önemli bi detay değil ama yine de hatırlatayım, Elazığ depremi de bu sene oldu.. 2020’de o kadar şey yaşadık ki zaman algımız karıştı..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ