''Bu gece mitingleri, her İstanbullunun, her demokratın varlığını göstermek istediği, beklenen, özlenen mitingler... Bu akşam! Bu akşam bu enerjiyi, bu yüksek enerjiyi Esenler’de yaşıyoruz. Gelecek hafta Çarşamba ise hep birlikte Sancaktepe’deyiz!
23 Nisan’da İstanbul’da bir deprem yaşadık. Yapısı dolayısıyla Esenler daha da tedirgin oldu. Birçoğunuz evlere girmediniz, giremediniz. İşte o gece bu ilçeden, bütün Türkiye’ye muhteşem bir görüntü, muhteşem bir kare, muhteşem bir video yansıdı. O gece, canım Esenlerli ablalarım evin önünde, ara sokaklarda yer sofrasında, oklava ellerinde ekmek açtılar, yufka açtılar. Eve giremeyen, evinin önünde bekleyenlere köy usulü bir dayanışmayla karınlarını doyuracak bir ekmek, bir yufka dağıttılar.
O gün gördük ki, biz Esenler’deki bu iyiliğe, bu hüsnüniyet, bu iyi kalp oldukça kimse ne Esenler’in, ne İstanbul’un, ne Ekrem Başkan’ın bileğini bükemez. Çünkü iyiler, iyi insanlar haklıdır. Onlar kazanacak. Siz kazanacaksınız!
Bakmadan, bir başkasının imdadına koşan vicdanlı Esenler’e şunu anlatmak, şunu hatırlatmak isterim:
19 Mart sabahı yaşadıklarımızın bir başka örneği yok. Tayyip Erdoğan... Esenler’den çok oy almış, destek görmüş Erdoğan... Yıllar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken, bugün Ekrem Başkan’ın muhatap olduğu tüm suçlamalarla ve fazlasıyla muhatap oldu.
Ancak hatırlayalım ki:
Bir gün polis arabası evine varıp, eşinin yanında kapıya dayanıp, gözaltına alınıp, polis merkezine götürülmedi. Bir gün tutuklanıp da hapse konulmadı. Bütün yargılama tutuksuz gerçekleşti. Mahkeme karar verdi, yine içerik olmadı. Temyiz aşaması, yargı süreci geçti. Artık suçu kesinleşince, Saraçhane’den çıkıp, kurbanlar kesilerek, dualar edilerek cezaevine yollandı. Kimse konağına girmedi. Kimse onu itip kakmadı. Ve aldığı cezayı öyle yüksek güvenlikli mahkemelerde değil, Pınarhisar’da, yanında yatacak arkadaşı bile belli olacak şekilde geçirdi. Oradan çıktı.
Bana sorarsanız Tayyip Bey o cezayı almamalıydı, hiç hapiste yatmamalıydı. Ama… ona yapılmayanı, sadece cumhurbaşkanı olmasın diye, 31 yıl önce aldığı diplomasını iptal edenler; sabahın erken saatlerinde evinin kapısına dayananlar; eşinin bulunduğu evden onu zorla gözaltına alanlar; dört gün Vatan Emniyet’te tutanlar; ve onu oradan alıp Silivri’ye koyanlar; iki aydan fazla süredir de her akşam televizyonlardan, TRT’den dünya kadar yalanla ona, ailesine saldıranlar…''
Asgari ücrete ara zam yapılması talebini bir kez daha yineleyen Özel, ''Yılın ilk dört ayında TÜİK'in hesapladığı enflasyonla bile hesaplansa 22 bin liradan 19 bine düşmüştür. Eğer Temmuz ayında ara zam yapılmazsa geçen sene katlanamadığımız 17 bin liranın altında bırakın geçinmek sürünmek zorunda kalacağız. Hep beraber ara zammı almak için mücadele zamanıdır. Talebimiz asgari ücretli için ara zam, emekli için seyyanen zamdır'' dedi.
Kim ne derse desin, partinin başına geçtiğinde KK'nun öğrencisi KK'u aratır bu diyenler olmuştu. Valla helal olsun. Beklediğimiz sözler bunlardı. Hırsıza hırsız, namussuza namussuz, yalancıya yalancı diyen bir lider oldu.
halkın umudu ÖZGÜR ÖZEL Yolun açık olsun.Allah güç kuvvet versin.,...
Eyt gibi bunu da geçirip yine enflasyona sebep olacaklar.