Bacaklarda ortaya çıkan problemleri çoğu kişi önemsemeyebilir fakat vücudun alt bölgelerinde oluşan problemler aslında birçok sağlık sorununa işaret eder. Hatta bazı belirtiler, kalp hastalıkları gibi ciddi problemlerin habercisi olabilir. Peki, kalp rahatsızlığının göstergesi olabilecek bu belirtileri öğrenmeye hazır mısınız?
Vücut üzerinde herhangi bir bölgede şişme meydana gelmesi ödem olarak adlandırılıyor fakat ayak tabanlarındaki ve ayaklardaki şişlikler her zaman ödem kaynaklı olmayabilir. Özellikle damar tıkanıklığı veya konjestif kalp yetmezliği olan kişilerin ayaklarında şişme meydana gelebilir çünkü dolaşım sisteminin işlevselliği azaldığı için bacaklara inen kan tekrar yukarı çıkamaz. Bu da kanın ayaklarda birikmesine yol açar. Kanın ayaklarda birikmesi aynı zamanda derin ven trombozu isimli bir hastalıktan da kaynaklanabilir. Bu hastalığı yaşayan kişilerde bacak ve ayakların şişmesinin yanı sıra nefes darlığı da görülebilir.
Ayaklarda yaşanan ağrılı kramplar da göz ardı edilmemesi gereken semptomlar arasında. Periferik arter (PAD) isimli bir hastalık, bacaklardaki damarların daralmasına ve bacaklarda dolaşımın zayıflamasına neden oluyor. Kan damarlarının zayıflaması ise ana arterlerde kolesterol ve plak birikmesinden kaynaklanıyor. Bu hastalık aynı zamanda ileri safhalarda bacaklarda ampütasyona kadar ilerleyebiliyor. PAD hastalığı organlara ve uzuvlara giden kanın da azalmasına neden olabiliyor. Yürüyüş esnasında bacaklarda ağrı oluşması, dinlenince ise ağrının geçmesi; bu hastalığın yaygın semptomları arasında yer alıyor.
Ayak parmaklarında oluşan sert ve ağrılı yumru şeklindeki düğümler, Osler düğümü olarak adlandırılıyor. Kalp kapakçıklarına bağlanan ve burada yaşayarak kişilerin hayatını tehdit eden bir bakteri türü, kan dolaşımına karışarak ayak parmaklarında iltihaplı düğümlere sebep oluyor. Küçük ve ağrılı olan bu düğümler, ayak ve el parmaklarında görülebiliyor. Bakterinin uzun süre varlığını devam ettirmesi kalp kapakçıklarını tehdit ettiği için tedaviye erken başlamak gerekiyor. Çoğu zaman kendi kendine kaybolan bu hastalığın devam etmesi hâlinde mutlaka doktora danışmak gerekiyor.
Ayak tabanlarında oluşan morarma, kahverengimsi veya kırmızımsı renk değişikliği; kalp odacıklarında veya kan damarlarında bakteriyel bir enfeksiyon sebebiyle oluşabilir. Janeway lezyonları olarak bilinen bu rahatsızlık herhangi bir ağrıya yol açmıyor fakat bu hastalığın iyileşmesi zaman aldığında damarlarda tıkanıklık meydana gelebiliyor. Bu sebeple lezyonlar genellikle kendi kendine iyileşse de mutlaka doktorla görüşmek gerekiyor.
Ayak ve bacaklarda zaman zaman oluşan güçsüzlük, uyuşma, karıncalanma veya üşüme gibi hisler de kalp hastalıklarının belirtisi olabilir. Kalpten herhangi bir organa giden damar tıkandığı taktirde uzuvlarda bu gibi hisler yaşanabilir.
Kanın bacaklardan düzgünce boşalamamasına neden olan venöz yetmezlik durumunda bacaklarda şişme meydana geliyor. Özellikle gün sonuna doğru şişlik daha hissedilir bir hâl alıyor. Varis çorabı veya kompresyon çorabı ile çözülebilen bu durum için de tabii ki doktora danışmak gerekiyor.
Bacak bölgesinde oluşan morarmalar genellikle varis adı verilen hastalığa işaret ediyor. Direkt kalp ile değil ama kalp ve damar yollarında yaşanan sorunlar yüzünden meydana gelen bu hastalık, kötü bir görünümün yanında kanın vücutta etkin bir şekilde dolaşmasına engel oluyor.
Vücutta, özellikle de ayaklarda ödem oluşması kalp yetmezliğinin en önemli belirtilerinden biri. Toplumda görülme sıklığı %2-3 civarında olan bu hastalığın 40 yaşından itibaren gelişme ihtimali yaklaşık %20 ancak yaş arttıkça bu oran da artıyor. Bu hastalığa yakalandığından şüphe duyan kişilerin düzenli olarak tartılarak kilo takibi yapmasının yanı sıra ödem kontrolü yapması da tavsiye ediliyor. Ödem kontrolü için ayak bileklerine baskı uygulayınca çukur oluşuyor mu diye bakmak gerekiyor. Bu belirti ise kalp kaslarının gevşemesi nedeniyle kanı yeterince pompalayamamasından kaynaklanıyor.