Onedio Logo

Bir Şampiyonun Hikâyesi: Cansu Bektaş

Kapak Görseli

Sporun yalnızca madalya kazanmak olmadığını, aslında bir karakter yolculuğu olduğunu hiç düşündünüz mü? Ağrılarla dolu antrenmanlar, vazgeçmeye ramak kalınan geceler, gözyaşına karışan umutlar... Bütün bunların içinden yılmadan, defalarca yeniden doğan bir sporcu: Cansu Bektaş.

Henüz küçük bir çocukken başladığı spor yolculuğunda, cimnastikten haltere, okul sıralarından dünya kürsüsüne uzanan etkileyici bir başarı öyküsü var onun. Şampiyonluklarla dolu kariyeri, yalnızca kas gücüyle değil; sabırla, azimle ve inançla örülmüş.

Bu röportajda Cansu Bektaş’ın iç dünyasına, zorluklarla nasıl baş ettiğine, hayallerini nasıl gerçeğe dönüştürdüğüne tanıklık edeceksiniz. Çünkü onun hikâyesi sadece halterin değil, mücadele etmenin ve pes etmemenin de hikâyesi.

Soru 1: Spora olan ilginiz nasıl başladı? Ailenizin bu süreçteki rolü neydi?

Soru 1: Spora olan ilginiz nasıl başladı? Ailenizin bu süreçteki rolü neydi? Görseli

Cevap:

Spora ilgim çocukluğumdan beri çok fazlaydı. Babam bizi sürekli bir spora yönlendirirdi. Dört kardeştik ve aramızda şınav yarışmaları yapardı, kazanana çikolata verirdi. O çikolatayı kazanmak için elimden geleni yapardım ve çoğu zaman da kazanırdım. Ailem her zaman destek oldu. Özellikle cimnastik gösterilerinde bizi izlerken çok mutlu olurlardı. Bu destek beni hep motive etti.

Soru 2: Cimnastikten haltere geçiş süreciniz nasıl oldu?

Cevap:

Başta haltere hiç ilgim yoktu, ben aslında cimnastikle ilgileniyordum. Cimnastik salonuna giderken hocam beni haltere çağırdı ve o şekilde başladım. Sonrasında bu spora gönül verdim ve hiç bırakmadım.

Soru 3: Okul ve spor hayatınızı aynı anda yürütmek sizin için zor oldu mu?

Cevap:

Zor zamanlarım çok oldu. Maçlardan dolayı derslere katılamadığım dönemler yaşadım ama hep öğrenmeye çalıştım. Anlamadığım bir konu olduğunda hocalarımın peşini bırakmazdım. Geriden geldim ama çok çabuk öğrendim. Şimdi üniversite son sınıftayım, mezun oluyorum. Milli sporcu olduğum için mezun olur olmaz antrenörlük yapma hakkım var.

Soru 4: Sayısız başarı elde ettiniz. Sizin için en özel olan hangisiydi?

Cevap:

Üst üste üçüncü kez Avrupa şampiyonu olduğum yarışmaydı. Kampın ikinci haftasında baş parmağım kırıldı ve 4 hafta alçıda kaldı. Ama pes etmedim, sadece alçıyla squat yaparak antrenmanlara devam ettim. Yedeklerdeydim ama son anda kadroya alındım ve tekrar şampiyon oldum. Bu anı asla unutamam.

Soru 5: Şampiyonluklara rağmen halteri bırakmayı düşündüğünüz oluyor mu?

Cevap:

Evet, çoğu gece bırakmayı düşünüyorum. Özellikle ağrılarım çok olduğunda ya da antrenmanlar kötü geçtiğinde “Artık yapamıyorum” diyorum. Ama sonra sabah uyanınca “Ben başaracağım” diyerek salona gidiyorum. O gün antrenmanım çok güzel geçiyor. Bizi güçlü yapan şey de bu.

Soru 6: En büyük hedefiniz nedir? Bu yolda sizi neler bekliyor?

Cevap:

En büyük hedefim olimpiyat şampiyonu olmak. Ama önce üniversiteden mezun olup spora daha rahat bir kafayla devam etmek istiyorum. Olimpiyat öncesi 2 sıklet atlayacağım. İlk kez 48 kg sıkletine çıkacağım. Oradaki ilk müsabakamda güzel dereceler yapmayı, ardından büyüklerde dünya şampiyonu olmayı hedefliyorum. Tüm bu süreçteki amacım olimpiyat kotası alıp o sahnede yer almak.

Soru 7: Genç sporculara en önemli tavsiyeniz nedir?

Cevap:

Gençler çoğu zaman çok erken pes ediyor. “Olmuyor, yapamıyoruz” diyorlar ama asıl bırakmamaları gereken yer orası. Kendilerine inansınlar, büyük hedefler koysunlar. Yenmek de var yenilmek de ama önemli olan denemek. Düşmekten korkmasınlar. Düşünce nasıl kalkacaklarını öğrenirler.

Soru 8: Sizi örnek alan birçok genç var. Bu durum size nasıl hissettiriyor?

Cevap:

Beni örnek alan çok fazla kız çocuğu var ve bu beni çok mutlu ediyor. Kız kardeşim de onlardan biri. Onun da Avrupa şampiyonluğu, dünya dereceleri var. Benim tekniğimi örnek alan sporcular olduğunu duyuyorum. Onlara da hep şunu söylüyorum: Şartlar ne olursa olsun elinizden gelenin en iyisini yapın, çabalayın, düşmekten korkmayın ve hep büyük hayaller kurun.

Soru 9: Ailelere çocuklarını spora yönlendirmeleri konusunda neler söylersiniz?

Cevap:

Eğer çocuklarınız sporu seviyorsa ve hocaları da yetenekli olduklarını düşünüyorsa, kesinlikle destek olun. Spor, çocukları kötü alışkanlıklardan uzak tutar. Disiplinli, özgüvenli ve kendini iyi ifade edebilen bireyler olurlar. Spor sayesinde hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha güçlü bireyler yetişiyor.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Gezici Araştırma Yeni Anket Sonuçlarını Açıkladı: AKP'de Zirvedeki İsim Hakan Fidan Oldu
Gezici Araştırma Yeni Anket Sonuçlarını Açıkladı: AKP'de Zirvedeki İsim Hakan Fidan Oldu
Hintli Milyarder Sunjay Kapur Ağzına Arı Girmesi Sonucu Hayatını Kaybetti
Hintli Milyarder Sunjay Kapur Ağzına Arı Girmesi Sonucu Hayatını Kaybetti
İsrail'in İran'a Yaptığı Peş Peşe Saldırılara Hangi Ülke Ne Tepki Verdi?
İsrail'in İran'a Yaptığı Peş Peşe Saldırılara Hangi Ülke Ne Tepki Verdi?